Ali Demirel bu haftaki yazısında Asr-ı Saadet döneminden Hz. Ömer'in hayatından bir tabloyu okuyucuları ile paylaştı
ÖRNEK HAYATLAR
Ben O’nun sevdiğini kendi sevdiğime tercih ederim!
Bugün örnek hayatlar köşemize Hz. Ömer’i misafir edeceğiz.
Halife Hz. Ömer bir mecliste hazır bulunanlara sorar:
- Eğer dileğiniz hemen kabul ediliverecek olsa ne dilerdiniz?
Birisi, “Benim falan vadi dolusu altınım olsun isterim. Onu harcayarak İslâm’a daha çok hizmet edeyim diye” dedi.
Bir başkası, “Şu kadar sürüm (davar, koyun, keçi), mal ve mülküm olsun isterdim. Gerektikçe onları sarf ederek dine yararlı olayım diye” der.
Herkes buna benzer şeyler söyler. Hz. Ömer hiçbirini beğenmez. Bu defa meclistekiler, Hz. Ömer’e sorar:
- Ya Ömer peki sen ne dilerdin? Cevap verir:
- Ben de Muaz, Salim, Ebû Ubeyde gibi müslümanlar yetişsin isterdim. İslâm’a onlar vasıtasıyla hizmet edeyim diye.
Gurura karşı ilaç
Hz. Ömer’in hayatından başka bir sahne:
Halife Ömer bir gün kırbasını (su tulumu, su kabı) sırtına yüklenmiş, Medine’nin en kalabalık sokaklarında dolaşıyordu. Babasının sırtında kırba ile dolaştığı oğlu Abdullah’ın da gözüne ilişir ve kendisine yetişip sorar:
- Baba sen ne yapıyorsun, koskoca halife sırtında kırba taşır mı, taşıtacak kimse mi bulamadın?
- Oğlum, bunu taşıtacak adam bulamadığım için veya başka bir mecburiyet dolayısıyla taşıyor değilim. Nefsime gurur gelir gibi oldu, kendimi beğenir gibi oldum, sırf onu küçültmek için bu yola başvurdum...
TWİTTER : @aliihsandemirel