Her ne kadar şartlar ağır olup imtihanlar büyük olursa olsun...

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Ekim 28 2017
''Bugün de, helâket ve felâketlerin, zillet ve sefâletlerin ruhları sardığı, yuvaları yakıp aileleri perişan etmeyi hedef ittihaz edip, bunu hayatlarının gayesi haline getirenler; iman ve ahlâken mazbut, ıslahçı bir nesli, zulümle, işkenceyle, gayz, kin ve nefretle yok etmeyi, mallarını gasbedip yuvalarını dağıtıp yıkmayı hedef edinmişlerdir.''
Mehmet Ali Şengül / Samanyoluhaber.com

Emr-i İlahî’yi Bekleyenler

Alemleri yaratan, düzen ve sisteme koyan, yaratılan varlıklar içinde insanı intihap ederek bütün varlıkları emrine musahhar kılan Allah (cc), Hz.Adem’den (as) Efendimiz’e (sav) o günden bugüne ve kıyamete kadar kullarını gerçeğe, hakikatlere uyarmak saadet-i dareyni kazandırabilmek için; Peygamberler ve Peygamberlere ait  manayı temsil edecek âlimler ve mürşidler göndermiştir.
   
Buna rağmen insanlar zaman zaman hakkı unutup bâtıla saplanmış, doğruyu bırakıp yalana meyletmiş, güzeli bırakıp çirkine talip olmuş, ahireti unutup dünyaya dalmış ve neticede zulümler, ahlaksızlıklar ruhları sarmış; insanlar ekseriyet itibariyle mes’uliyetsiz ve sorumsuz hale gelmişlerdir.

“...Sana Rabbin tarafından indirilen Kur’ân haktır, gerçektir, ama insanların çoğu buna inanmazlar.” (Rad suresi,1)
“...Bu tevhid inancı, Allah’ın hem bize, hem de insanlara olan ihsanıdır. Ama ne yazık ki insanların çoğu bu nimete şükretmezler.” (Yusuf suresi, 38)
“Biz onlara, dedikleri gibi melekleri de indirseydik, ölüler diriltilip kendileriyle konuşsaydı, istedikleri her şeyi toplayıp karşılarına koysaydık, onlar, ihtimali yok, yine iman edecek değillerdi. Allah dilerse o başka. Fakat onların çoğu bunu bilmezler.” (En’am suresi,111)
“Onların çoğu sadece zanna uyarlar. Halbuki zan asla gerçeğin yerini tutamaz. Allah onların bütün yaptıklarını hakkıyla bilir.” (Yunus suresi, 36)
“Allah da şöyle buyurur: “Biz size gerçeği getirmiştik. Fakat çoğunuz hakikatten hoşlanmamıştınız.” (Zuhruf suresi, 78)
“...Bütün hamdler, güzel övgüler aslında Allah’a mahsustur, fakat onların ekserisi bunu düşünüp anlamıyorlar.” (Ankebut suresi, 63)
“Biz onların çoğunda sözünde durma diye bir şey bulmadık; onların ekserisinin sadece itaat dışına çıkmış kimseler olduğunu gördü

Bu haberler de ilginizi çekebilir