DW'den Fatima Çelik'in haberine göre, 25-26 Eylu¨l 2021 tarihleri arasında 31 ilde 2 bin 402 kişiyle yüz yüze yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanan rapora göre Türkiye toplumunun yüzde 83'ü için temel insan hakları doğuştan geliyor. Araştırmaya katılanların yüzde 84'ü de hükümeti eleştirmeyi ve protesto etmeyi doğal bir hak olarak görüyor. Her beş kişiden üçü toplumsal eylemlere biber gazı ile müdahale edilmesini insan hakkı ihlali olarak görürken ankete katılanların yüzde 70'i ise Boğaziçi Üniversitesi'ndeki rektör atamalarına karşı yapılan protestoları haklı buluyor.
Öte yandan araştırma, toplumun yüzde 73'ününülkede bir insan hakları sorunu olduğunu düşündüğüne işaret ediyor. Hakları en çok ihlal edilen kesimlerin sırasıyla yüzde 45 ile kadınlar, yüzde 30 ile yoksullar, yüzde 20 ile Kürtler olduğu düşünülüyor. Ankete katılanlar, insan hakları ihlallerinde yüzde 56'lık bir oranla en çok siyasetçileri sorumlu görüyor, bunu yüzde 32 ile medya takip ediyor.
"Kimliğe dayalı ayrışma yaratılamıyor"
"Özellikle son iki yıldır kimlik ve kültür temelli sorunlar yerini sınıfsal problemlere bırakıyor" diyen Ağırdır, ülkede yoksulluğun ve gelir dağılımındaki eşitsizliğin esas problem haline geldiğini, bu ortaklaşmanın farklı kimlikler arasındaki çatışma riskini de bertaraf ettiği görüşünde. Ağırdır'a göre toplum hâlâ bir arada yaşayabilmek için serinkanlı bir tavırla çözüm bekliyor.
Rapora göre toplum geneline, insan hakları alanındaki sorunları mevcut hiçbir partinin çözemeyeceği algısı hakim. Ancak yine de nüfusun yarısından fazlası insan haklarını temin etme ve korumada esas görevin hükümette ve devlet kurumlarında olduğunu düşünüyor.
"Çözüm siyasette aranıyor"
"Burada yalnızca iktidarı ya da cumhurbaşkanını değiştirmekten bahsetmiyorum" diyen Ağırdır, toplumun ortak yaşamın yeniden tesis edilmesini arzuladığını söylüyor. "Toplum bunu yaratacak yeni düzenin temsilini bulduğu zaman göreceksiniz ki çok ciddi oranda arkasında duracak" diyen Ağırdır'a göre insanlar mevcut nizamı değiştirmeye ve yeniden inşa sürecine hazır ama henüz alternatifini seçmiş değil, bundan sonrası biraz da siyasetçilerin marifetine bağlı.