Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
*Önceki akşam geç saatlerde CHP Genel Başkanı, yaptığı bir açıklamayla bizim ömrümüzü verdiğimiz bir mücadele neticesinde adım adım çözdüğümüz başörtüsü meselesiyle ilgili güya günah çıkarıyor, güya yeni bir teklif getiriyor.
*Gerçi, dün açıkladıkları kanun teklifiyle, önceki akşam atıp tuttukları arasında dağlar kadar fark var. Ama yine de biz söz üzerinden gidelim. İstiyorum ki milletimizi bu noktada da aydınlatalım.
*Doğrusu bu zatın niye böyle bir teklifle ortaya çıktığını anlamakta zorlandık. Çünkü biz bir dönem zulüm düzeyine varan bu konuyu her alanda ülke gündeminden çıkardık.
*Ülkemizde şu anda üniversitelerde veya diğer eğitim kademelerinde böyle bir mesele var mı? Hayır. Ülkemizde şu anda kamuda veya özel sektörde çalışan, hakiminden savcısına, akademisyenine, subayından polisine tüm hanım kardeşlerimizle ilgili böyle bir mesele var mı? Hayır.
*Türkiye bir dönem Meclis’e başörtüsüyle girdiği için kürsüden senin yandaşın, her şeyin, fikir baban, düşünce baban, şimdi ebedi alemde, kürsüden haddi bildirilmeye davet edilen milletvekilleri görmüştür.
*Siz de bunları alkışlamıştınız. Meclis’ten dışarı atmak için hep birlikte ayağa kalkıp alkışlamıştınız.
*Bugün milletvekillerimizle veya diğer konumlardaki seçilmişlerle ilgili böyle bir sıkıntı var mı? Hayır. AK Parti, Cumhur İttifakı, Meclis ve hükümet olarak bu doğrultudaki attığımız her adımın kazananı Türkiye olmuştur, milletimiz olmuştur, fert fert her bir insanımız olmuştur.
*Meclisimizin tarihinde ender görülen bir uzlaşmayla hayata geçirdiğimiz anayasa değişikliği birilerini öyle rahatsız etmişti ki bunu 411 el kaosa kalktı manşetiyle duyurmuşlardı.
*Şayet bu düzenleme dönemin Anayasa Mahkemesi tarafından, bu konuda anayasanın kendine tanıdığı sınırın ötesine geçerek verdiği kararla iptal edilmeseydi, Türkiye başörtüsü tartışmalarını ta o zaman gündeminden tamamen çıkarmış olacaktı.
Bu değişikliği iptali için büyük bir keyifle Anayasa Mahkemesi’ne götüren kişi bizzat Kılıçdaroğlu’nun ta kendisiydi. Dürüst ol dürüst, artık bu yalanların yetti ya.
*Kılıçdaroğlu’nun iptal başvurusunda yer verdiği başörtüsünün çağdaş demokrasiye tehdit oluşturduğu, kamu düzenini, toplum huzurunu ve beraberliği zedeleyeceği ifadeleri hem bu şahsın alnına hem de demokrasi tarihimize kara bir leke olarak kazınmıştır.
*Aynı dönemde partimize açılan kapatma davasının gerekçelerinden biri de başörtüsü konusundaki özgürlükçü yaklaşımlarımızdır.
*Partimiz bu kapatma davasından kıl payı kurtulmuştur. Ve o dönem aynı partinin karşısındaki zat, Ankara’da hakimler var, savcılar var diyerek memnuniyetini ifade etmiştir.
*Dönemin YÖK Başkanı hakkında, başörtüsü yasağını kaldırın dediği için görevini kötüye kullanma iddiasıyla dava açanların başında bu Kılıçdaroğlu geliyordu. Kılıçdaroğlu, belgeyle konuşuyorum belgeyle. Senin imzalarınla konuşuyorum.
*Şimdi yanına birkaç tane başörtülü kardeşimizi öyle yada böyle aldatarak alıyorsun, onlarla beraber resim çektiriyorsun, onlarla birlikte de bu milleti aldatmaya gayret ediyorsun.
*Yine aynı Kılıçdaroğlu, okullardan kamu kuruluşlarına kadar her yerde başörtüsü hakkını kızlarımıza ve kadınlarımıza verdiğimiz için yaptığımız tüm düzenlemelere karşı çıkmıştır.
*Kılıçdaroğlu, benim kızlarım bu işin mağduriyetini çekti. Ben, kızlarımın bir tanesini, üstelik de imam hatipte, İstanbul’da okutamadım.
*Çünkü oradaki yönetim sıkıntılıydı. Türkiye’nin bir başka iline göndermek suretiyle oradaki okulda kızım imam hatip okulunu tamamladı.
*Bunun çilesini ben çektim, kızlarımla, yeğenlerimle çektim. İmam hatip okulunun kapısında anneleri günlerce nöbet tuttular. Çünkü polis verilen emre uyarak orada çocuklara maalesef istenmeyen müdahaleler yapıyordu.
*Cuma günü atacağımız yeni adımla Alevi kardeşlerimizi ülkemizden koparma çalışmalarını akamete uğratıyoruz.
“YASA DEĞİL ANAYASA DÜZENİNDE SAĞLAYALIM”
*Kılıçdaroğlu’nun son adımını da bir taktik olarak görüyorum. Kanun teklifi olarak Meclis’e sundukları teklif, geçmişte olduğunu gibi yeni yasakların dayanağı olabilir.
* O zaman biz daha öte bir teklif sunalım. Eğer dürüstsen şayet bu zat başörtüsü meselesini çıkartmak istiyorsa gelin çözümü yasa değil Anayasa’ya düzeninde sağlayalım.