Stuttgart-Stammheim'daki yüksek mahkemede sıkı güvenlik önlemleri altında görülen davada Gruppe S (S Grubu) isimli örgütün 11 üyesi, 'terör örgütü üyeliği ve silah yasalarını ihlalle', eski bir polis memuru olduğu belirtilen 12. üye ise 'terör örgütü destekçiliğiyle' suçlanıyor.
Camilerle parlamento hedef listesinde
Federal savcıların iddianamesine göre Gruppe S (S Grubu) isimli örgüt, 'siyasetçilere, sığınmacılara, Müslümanlara ve camilere, hatta Alman parlamentosuna saldırı düzenleyerek iç savaş benzeri bir durum çıkarmayı' planlıyordu. Grubu Eylül 2019'de bir araya getiren 8 kurucu üyenin amacı, 'Almanya'nın demokratik düzenini istikrarsızlaştırıp nihayetinde devirmekti'.
Anayasayı koruma kapsamında açılan davanın sanık sandalyesindeki 12 zanlı, yaşları 33-62 arasında değişen Alman vatandaşları. İki liderinin adları Werner S. ve Tony E. olarak basına yansıdı. 12 zanlıdan 11'i Şubat 2020'de tutuklanmıştı, biri ise firari durumda.
İddianameye göre 'açıkça Nasyonal Sosyalist tutum sergileyen' zanlılar, 'yabancılar, Müslümanlar ve Yahudilerden nefret ettiklerini saklamıyordu'.
Birine yöneltilen suçlamalar arasında 'Telegram sohbet grubunda siyah tenli insanlara hakaret ve küfür etmek', onlardan "Çöp insanlar, hamam böcekleri, insandan aşağıdalar, katliama layıklar" diye söz etmek de yer alıyor.
Telefonda konuştuklarında silahlardan söz ederken 'batarya, bisiklet' gibi şifreli sözler kullanan grup, Werner S. ve Tony E. liderliğinde üyelerin sohbet edip tartıştığı ve atış talimi yaptığı üç toplantı düzenledi. Bir üyenin tanıdığı aracıyla 50 bin euro değerinde silah satın alma anlaşması yapan gruba baskın düzenlendiğinde çok sayıda silah ele geçirildi.
Başbakan seçilme ihtimali olan Yeşiller lideri hedeflerindeydi
Özellikle Augsburg kentinde aşırı sağcı çevrelerle ve silah satıcılarıyla bağlantıları olup bu bağlantıları 'hızlı, akıllı, gaddar savaşçı' olma potansiyelli adam toplamak için kullanan Gruppe S'in saldırı düzenlemeyi planladığı siyasiler arasında Yeşiller partisinin eşbaşkanı Robert Habeck'in de olduğu belirtildi.
Aşırı sağcı şiddet tırmanışta
Şubatta polisin açıkladığı kesin olmayan verilere göre, Almanya'da işlenen aşırı sağcı suç sayısı 2020'de en az son 4 yılın en yüksek seviyesine çıktı. İçişleri Bakanı Horst Seehofer, aşırı sağcı aşırılıkçılığı Almanya'nın karşı karşıya olduğu 'en büyük güvenlik tehdidi' ilan etti.
Nitekim Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip 'motor gücü', son dönemde bir dizi yüksek profilli saldırıyla sarsıldı.
Ocak ayında neo-Nazi Stephan Ernst, göçmen yanlısı politikacı Walter Lübcke'yi öldürmekten ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bu, Almanya'nın 2. Dünya Savaşı sonrası gördüğü ilk aşırı sağ siyasi suikasttı.
Şubat 2020'de, aşırı sağcı bir aşırılıkçı, Hanau kentinde iki nargile kafeye ateş açarak 10 göçmeni öldürüp 5 kişiyi yaraladı.
2019'un Yahudi bayramı Yom Kippur'da bir neo-Nazi, Halle kentinde bir sinagoga saldırmaya çalışırken 2 kişiyi öldürdü.
Alman ordusu ve polisi içindeki aşırı sağcı örgütlenmelerle ilgili de çok sayıda haber geliyor.