ANKARA (CİHAN)- HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, iç güvenlik paketini eleştirerek bu yasayı çıkarsalar da saraylarını, iktidarlarını koruyamayacaklarını söyledi. Yüksekdağ, "AKP hükümeti bu yasa ile bela çıkarmıyor. Biz belanın binbir türlüsünü biliyoruz. AKP hükümeti bu yasa ile kendi belasını hazırlıyor. Bu olacak." dedi.
Hayatını kaybeden HDP Adana Milletvekili Murat Bozlak'ın eşinin de katıldığı Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan Yüksekdağ, Meclis'te şiddet anlamına gelen, baskı ve sıkıyönetim anlamına gelen iç güvenlik paketinin tartışıldığını hatırlattı. Bu paketi çıkarmakta ısrar eden siyasi bir iktidarın olduğunu dile getiren Yüksekdağ, görüşmelerin bir ibret vesikası örneği taşıdığına dikkat çekti.
"21 ŞUBAT GÜNÜ SİVİL BİR DARBE TEŞEBBÜSÜ GERÇEKLEŞTİRİLDİ"
İç güvenlik paketinin Meclis'te uygulamasının yapıldığını anlatan Yüksekdağ, karşı çıkanlara karşı bir linç saldırısı düzenlendiğini kaydetti. Halktan ve hukuktan yana oldukları için bu saldırıların yapıldığını belirten Yüksekdağ, "Aslında 21 Şubat günü sivil bir darbe teşebbüsü gerçekleştirildi. Eğer bu yasa, paket onaylanırsa bundan sonraki aşamada AKP hükümetinin başını çektiği bu siyasi zihniyet hüküm sürecek." ifadelerini kullandı.
"Güvenlik paketi adı verilen faşist yasaya karşı direnmeyi, hep birlikte dur demeyi başaramazsak Türkiye yarın karanlıklar ülkesine dönüştürülecek. AKP mutlak hegomanyasını ilan edecek." diyen Yüksekdağ, "Saraydaki arka arkaya sipariş veriyor. Önce 400 milletvekili siparişi verdi... En son bu saldırı paketinin siparişini verdi. 400 vekil siparişi de bu faşist yasa siparişi de saraydakinin başkanlık sistemi kurma, krallık ilan etmesine yöneliktir." diye konuştu.
Bu direniş çizgisinin devam edeceğinin altını çizen Yüksekdağ, bu yasaya engel olma sorumluluğun sadece kendilerine ait olmadığını, bütün partilerin bu sorumluluğu taşıması gerektiğini vurguladı. Bütün Türkiye'nin bu yasaya karşı sesini yükseltmesini isteyen Yüksekdağ, yarın keşke dememek için aktif bir duruş sergilenmesi gerektiğini söyledi. Tarihi direnenlerin yapacağını ve yazacağını dile getiren Yüksekdağ, bugün yasaya direnerek bu tarihi yazacaklarını kaydetti.
"BU YASAYI ÇIKARSALAR DA SARAYLARINI, İKTİDARLARINI KORUYAMAYACAKLAR"
"Bu yasayı çıkarsalar da saraylarını, iktidarlarını koruyamayacaklar." diyen Yüksekdağ, "AKP hükümeti bu yasa ile bela çıkarmıyor. Biz belanın binbir türlüsünü biliyoruz. AKP hükümeti bu yasa ile kendi belasını hazırlıyor. Bu olacak." şeklinde konuştu. Süleyman Şah Türbesinin taşınmasını hatırlatan Yüksekdağ, saraylarını bu kadar kolay taşıyamayacaklarını ifade etti. Yüksekdağ, "Siz en iyisi bu yasadan vazgeçin. Saraydaki de saraydakinin suretleri de vazgeçsin. Son şanslarını iyi değerlendirsinler. 12 yılda hayırlı bir işe imza atsınlar. Gurur kibir yapmasınlar." ifadelerini kullandı.
AK Parti milletvekillerinin rüşvet ve tehdit ile el kaldırdığını savunan Yüksekdağ, "AKP milletvekillerini sorumluluk almaya çağırıyorum. Bu büyük suça imza atmasınlar." dedi. İç güvenlik yasasının halka savaş, halka meydan okuma paketi olduğunu dile getiren Yüksekdağ, "Bu paketi tartışırken, aynı zamanda barış ve çözüm diyorlar. Bu paket çözüm ve barış karşıtıdır. Dün Kürde karşı savaşıyordular. Hadi Kürdle barışalım diye bir süreç başlatıldı. Şimdi bütün Türkiye toplumuna karşı savaş başlattılar. Siz kimi kandırıyorsunuz? Kendisi gibi düşünmeyen herkese savaş ilan ediyorsunuz. O zaman barış gibi mukaddes bir kelimeyi ağzınıza almaktan vazgeçin. Bu sizin ağzınıza yakışmıyor." şeklinde konuştu.
"PKK VERDİĞİ SÖZÜ TUTUYOR, TUTMAYAN AKP HÜKÜMETİDİR"
"PKK'ya silah bırakma çağrısı yapıyorsunuz ama siz daha fazla silahlanıyorsunuz." diyen Yüksekdağ, "Sizin silah bırakmıyor dediğiniz PKK iki yıldır kurşun sıkmıyor. Alınan karara uyuyor, verdiği sözün arkasında duruyor; bütün kışkırtmalara rağmen. Ama verdiği sözü tutmayan sizsiniz, AKP hükümetidir. Bugün de siyaseti daha fazla silahlandırma, barışın, çözümün önünü açamaz. Bir çözüm süreci varsa, ilerleyecekse iki taraflı ilerleyecek. AKP hergün daha fazla tahrip ediyor, kendisine verilen yetkiyi boşa harcıyor." dedi.
HDP'ye yönelik saldırıları eleştiren Yüksekdağ, Ege Üniversitesi'ndeki çatışmayı değerlendirdi. "Irkçı, faşist gruplar tarafından partilerimize yönelik saldırılar yapılıyor." diyen Yüksekdağ, "Bizim için fail ayan beyan ortada. AKP iktidarının tetiklediği saldırılardır. 2015 seçimlerinin arifesinde partimizin istikrarlı yükselişini durdurabilmek için yapılıyor. İç güvenlik paketini çıkarmak için çatışma çıkarmak, gerginlik çıkarıp meşrulaştırma amacı gütmektedirler." diye konuştu.
"SİYASİ İKTİDAR MERKEZLİ YÖNLENDİRİLİYOR"
Ege Üniversitesi'ndeki çatışmanın, karşıt grup öğrenciler arasında yaşanmadığını savunan Yüksekdağ, yüzde 90'ının dışardan getirilmiş bir grubun bu 15 kişiye saldırdığını ileri sürdü. Bir kişinin ölümüne neden olan bu olayın açığa çıkarılması için yaptıkları çağrılarının hep boşta kaldığını anlatan Yüksekdağ, "150 kişiyi 15 kişinin üzerine kim saldırttıysa o 1 kişiyi de, o öldürdü. Bizim için gerçek bu kadar açıktır." şeklinde konuştu.
Olayların siyasi iktidar merkezli yönlendirildiğini belirten Yüksekdağ, birilerinin de eski komandalık günlerini hatırladığını ifade ederek "Ama yanılırlar, harcanırlar." dedi. "AKP iktidarı çatışma ve çatıştırma tezgahı kurmuş. Bu tezgaha düşenler, herşeyden önce AKP iktidarının gazabına kendileri uğrarlar." diyen Yüksekdağ, AKP hükümeti ülkeyi felaketten felakete sürüklerken taşeronu olmaya kalkışılmamasını istedi. Yüksekdağ, HDP'nin Türkiye'nin yeni demokratik yüzü ve duruşu olduğunu ileri sürdü.
SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ OPERASYONU
Süleyman Şah Türbesi operasyonuna da değinen Yüksekdağ, AK Parti iktidarının gerçek zaferler kazanamadığı için sahte zaferler icat etmeye başladığını söyledi. Operasyonun sahte zaferlerinden biri olduğuna dikkat çeken Yüksekdağ, yenilginin üzerinin örtülmesi için yapılan bir operasyon olduğunu kaydetti.
Süleyman Şah Türbesi'nin şimdi bulunduğu yerin Kobani topraklarının sınırları içinde bir alan olduğuna dikkat çeken Yüksekdağ, "Daha düne kadar iktidarı ile muhalefeti ile Kürt düşmanlığı yapanlar, bugün Kobani sınırları içindeki Eşme köyünde Türk bayrağına çok iyi baksınlar, ibret alsınlar, ders alsınlar. Türk bayrağını Kobani, Rojava halkının güvencesiyle orada dalgalanıyor. Güvencesi düne kadar düşürmeye ve yıkmaya çalıştığınız Kobani olmuştur." ifadelerini kullandı. Yüksekdağ, Kobani sınırının açılmasını istedi, ambargonun kaldırılmasını talep etti. Bunun PYD'ye bir borç olduğunu savundu.
4 gün boyunca yapılan pazarlık sonucu bu operasyonun yapıldığını dile getiren Yüksekdağ, hem YPG ile işbirliği yapıldığını hem de aynı güce terör örgütü dendiğini hatırlatarak "Artık böyle iki yüzlü siyasete tahammül yoktur. Siyasi iktidarın yapması gereken şey Rojava kantonlarını tanımaktır. Yeni dönemin kapısını açmaktır." dedi.
Kadına şiddet konusunda Meclis'i göreve çağıran Yüksekdağ, atanamayan öğretmenlerin sorunlarını da dile getirdi.
CİHAN