Kemal Kılıçdaroğlu, beraberinde CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ile CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke’yle birlikte dün öğlen TBMM’de HDP Grubu’nu ziyaret etti.
CHP heyeti ile HDP Eş Genel Başkanları Buldan ve Sancar ile HDP Grup Eş Başkanvekili Saruhan Oluç ve Parti Sözcüsü Ebru Günay’ın görüşmesi yaklaşık bir saat sürdü.
CHP-HDP arasındaki görüşme bitiminde kameralar önünde ortak mesaj olarak, “Kürt sorunu çözüm adresi TBMM” olarak açıklandı ve bu durum 14 Mayıs sonrasında Meclis’in 28. Dönemi’nde “eşit yurttaşlık” temelinde yasal çalışmalar yapılabileceği sinyali olarak yorumlandı.
TBMM’de gelecek dönem olacak tüm siyasi partilerden katılım sağlanmasıyla Kürt sorununa demokratik çözüm odaklı komisyon çalışması yapılabileceği ve bu çalışma sonucu uygulama adımları atılabileceği ifade edildi.
İmralı-Öcalan'la ilgili hiçbir ifade kullanılmadı
Geçmişte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi dahilinde AKP iktidarınca İmralı’da hükümlü PKK kurucusu Abdullah Öcalan ve Kandil’deki terör örgütü PKK unsurlarıyla görüşme trafiği yürütülmesi aksine CHP ve Kılıçdaroğlu’nun tutumu, “sadece siyasi aktörleri, TBMM’deki seçilmişleri muhatap almak” olarak vurgulandı.
Bu noktada, basına kapalı görüşme sırasında HDP tarafınca da herhangi bir şekilde İmralı/Öcalan ile ilgili hiçbir ifade kullanılmadığı aktarıldı.
Oysa HDP, 21 Aralık 2022’de Öcalan’a yönelik tecrit uygulamasını protesto ederek, Adalet Bakanlığı’ndan ve AKP’li Bakan Bekir Bozdağ’dan konuya çözüm talep etmişti. Ancak dünkü görüşmede, Kılıçdaroğlu ve CHP heyetine yönelik Öcalan ve tecrit meselesiyle ilgili herhangi bir ifade kullanılmadığı vurgulandı.
HDP, Kılıçdaroğlu’na, altı siyasi parti iş birliğine dayalı “Millet İttifakı’nın Ortak Politikalar Metni’nde neden Kürt sorununa ilişkin çözüm önerisi yer almadı?” sorusuyla birlikte eleştiride bulundu. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu’nun, bu eleştiriye hak verdiği ve ancak CHP’nin konuya ilişkin defaten çözüm önerilerini zaten kamuoyuyla paylaştığını anlattığı kaydedildi. Kılıçdaroğlu, Temmuz 2020’de açıkladığı İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi gibi pek çok çalışmada CHP’nin Kürt sorunu çözümünde TBMM’yi adres gösterdiğini de anımsattı.
“Deprem gerçeğiyle siyaset” öncelikli konuydu
VOA Türkçe’nin edindiği bilgilere göre, kameralar önünde Kılıçdaroğlu ve Sancar’ın belirttiği üzere 14 Mayıs sonrasında çok acilen deprem bölgesi ve bölgede veya başka kentlerdeki depremzedelerle ilgili eylem planıyla harekete geçilmesi gerektiği konuşuldu. Deprem bölgesine ilişkin karşılıklı izlenimlerden söz edildiği paylaşılan görüşmede, Sancar’ın ifadesiyle “deprem acısını yok sayarak siyaset yürütülemez” yaklaşımı CHP ve HDP heyetlerince ortak görüş oldu.
Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde adaylığına destek verilmesi noktasında ise, HDP yönetimi, parti içi müzakere ve ittifak görüşmesi ardından kamuoyuna açıklama yapılacağını kapalı bölümde de ifade etti. Bu noktada HDP tarafı, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ilişkin herhangi bir olumsuz bir ifade kullanmadı.
Parti kapatma kararı ve seçim güvenliği ele alındı
Görüşmede, Anayasa Mahkemesi’nin gündemindeki HDP’nin kapatılması talepli dava da konuşuldu.
HDP yönetimi, davada erteleme kararı alınması yönünde yapılan son başvuruyla ilgili Anayasa Mahkemesi’nce karar verilmesini beklediklerini anımsatarak, ancak dava ertelenmezse 14 Mayıs öncesinde her an HDP’nin kapatılabileceğini işaret etti. Bu çerçevede, HDP’nin kapatılması durumunda artık Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile ilçe seçim kurullarında HDP temsilcisi ve sandık kurullarında da HDP’li üye bulunmayacağı gündeme taşındı.
HDP tarafınca CHP yönetimine özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde sandığa sahip çıkılması açısından sandık kurullarındaki HDP’li üye eksikliğine karşı önlem alınması gerektiği yönünde görüş aktarıldı. CHP tarafı da seçim güvenliğine ilişkin tüm illerde, ilçelerde çalışma yürütüldüğünü belirtti.
Kılıçdaroğlu CHP’lilere sahada “barış dili” mesaj verdi
HDP’yle görüşmesi ardından Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grubu’ndaki Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili basına kapalı toplantıya katıldı. Buradaki oylama sonucunda oy birliğiyle CHP’nin adayı gösterilmesi kararı alındı.
Kılıçdaroğlu, CHP Grubu’yla son kez TBMM’de buluştuğu bu toplantıda, 14 Mayıs’taki seçimler öncesinde sahada yapılacak çalışmalar için milletvekillerine “barış dili” kullanılması ve “kavgadan kaçınılması” mesajını verdi. HDP’yle görüşmesinden sonra ifade ettiği üzere Türkiye’nin yeni bir başlangıca ihtiyacı olduğunu ve bunun hep birlikte başarılabileceği yönünde sözler sarf ettiği vurgulanan Kılıçdaroğlu, CHP’lilere önümüzdeki günlerde siyasi tartışmalarda birleştirici olunması çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu’nun 14 Mayıs’ta seçimi kazanma noktasında şüphe duymadığını aktardığı da ifade edildi.
HDP’de TİP rahatsızlığı: Meclis’te eksik sandalye olacağız
Bu arada Emek ve Özgürlük İttifakı’nın 16 Mart günkü toplantısı sonucunda HDP ile Türkiye İşçi Partisi (TİP) arasında tek/ortak listeyle Genel Seçimler’e girilmesi için uzlaşma sağlanamamasından kaynaklanan rahatsızlık ise sürüyor.
HDP cephesi, “Kürt siyasi hareketince dolayısıyla HDP ve öncülü diğer siyasi partilerce yıllarca bedeller ödenerek kazanılmış oylar üzerinde TİP’in hak iddia ettiği ve sonuçta sandıkta bölünmüşlük yaratacağı” görüşünde. TİP’in kendi logosuyla Genel Seçimler’e girme kararı nedeniyle seçim mevzuatı uyarınca bunun 41 ilde ayrı listeyle seçime girmesi anlamına geldiği ve dolayısıyla TİP’in kendi adaylarıyla kazanabileceği Hatay örneği gibi kentlerden öte Türkiye genelinde sorun ortaya çıktığı dile getirildi.
Ankara’daki son ittifak toplantısında, HDP tarafınca TİP Genel Başkanı Erkan Baş ile parti yöneticilerine kamuoyu araştırmaları da gösterilerek, bazı kentlerde ortak/tek listeyle girilmemesi durumunda ortaya çıkacak bölünmüşlük nedeniyle Cumhur İttifakı’nın/AKP’nin vekil çıkartabileceğine ilişkin veriler sunulduğu paylaşıldı. Sonuçta eğer bu hafta içinde yapılacak Emek ve Özgürlük İttifakı’nın toplantısında karar değişikliği olmazsa seçimde TBMM’de eksik sandalye ile temsiliyet olacağı vurgulandı.