HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, basın özgürlüğünün engellenmesiyle toplumsal alanda ortaya çıkardığı sorunların araştırılması ve Türkiye'de basın özgürlüğüne yönelik engellerin kaldırılması için alınacak önlemlerin belirlenmesi Meclis Araştırması açılmasını talep etti.
TBMM Başkanlığına verdiği dilekçede Nursel Aydoğan gerekçe olarak, "Türkiye'de basın emekçilerine yönelik devletin uygulamakta olduğu sansür ve baskı politikası esasında devletin şahsında AKP iktidarının kendisine muhalif gördüğü herkese yönelttiği haksız, hukuksuz uygulamaların bir parçasıdır. Türkiye'de hiçbir somut dayanak olmadan ya da iddianame hazırlanmadan yıllarca keyfi biçimde tutulan binlerce tutsağın en temel özgürlükleri yok sayılmaktadır. Yine basın emekçilerinin kendilerine isnat edilen suçlar basın emekçilerinin siyasi faaliyetlerinden dolayı tutuklandıklarını gösterir biçimde apaçık ortadadır.
2015 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ni yayınlayan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün 180 ülkenin yer aldığı basın özgürlüğü listesinde, Türkiye 149 uncu sırada yer almıştır. 2015 yılı RFS Dünya Basın Özgürlüğü Endeksine göre Türkiye'de bilgi alma özgürlüğünün güç kaybettiği ve bu duruma en büyük kanıtın internet sansürü, davalar, muhalif gazetecilerin kovulması, mahkeme kararıyla alınan medya yasakları gibi olaylarda meydana gelen artış olduğu kaydedilmiştir. Uluslararası alanda tutuklu gazeteci sayısı en kötü ülke olarak Çin'de 49 ile görülürken bugün itibariyle Türkiye'de 32 gazeteci doğrudan gazetecilik faaliyetleri dolayısı ile tutukludur." bilgisini aktardı.
BASIN EMEKÇİLERİNE YÖNELİK ŞİDDETLE İLGİLİ İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA'YA SORU ÖNERGESİ
Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ayrıca basın emekçilerine yönelik şiddetle ilgili İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından yazılı cevaplanması talebiyle TBMM başkanlığına soru önergesi sundu.
2015 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ni yayınlayan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Türkiye'nin Basın Özgürlüğü listesinde 180 ülke arasında 149. sırada yer aldığını ve bilgi alma özgürlüğünün güç kaybederek basın emekçilerine yönelik baskıda bir artışın yaşandığı verisine dikkat çeken Milletvekili Nursel Aydoğan, sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği yerler başta olmak üzere Kürt kentlerinde basın emekçilerine yönelik polis tarafından ölümle tehdit etme, sindirme, gözaltına alma ve tutuklama gibi keyfi uygulamalar gerçekleştirildiği yönünde basına yansıyan bilgiler, görüntüler olduğunu hatırlattı.
HDP'li Aydoğan bu bağlamda İçişleri Bakanı Ala'ya şunları sordu:
"Bakanlığınızca basın emekçilerine yönelik keyfi gözaltı, ölümle tehdit, sistematik işkence gibi keyfi uygulamaların gerekçeleştirilmesi yönünde bir talimatı olmuş mudur? Böyle bir talimat yok ise basına yansıdığı üzere basın emekçilerine yönelik keyfi uygulamalara ilişkin bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmamış ise gerekçesi nedir?
2015 yılı içerisinde haklarında soruşturma açılan basın emekçisi sayısı nedir? Basın emekçileri hakkında açılan soruşturmalar hangi suça istinaden açılmıştır?
Sokağa çıkma yasakları başta olmak üzere haber takibi yapan basın emekçilerinin görevlerini yapmalarına engel olunması yönünde bakanlığınızca merkezi bir talimat verilmiş midir? Bakanlığınızca herhangi bir talimat verilmemiş ise basın özgürlüğünü engelleyen ve basın emekçilerini baskı altına alan bu uygulamaların hukuki dayanağı nedir? "
CİHAN