Hazine ve Maliye Bakanlığı; Türkiye’de yerleşik kişilerin menkul ve gayrimenkul alım satımı ile kiralama sözleşmelerinde bedellerin döviz cinsinden ya da dövize endeksli kararlaştırılamayacağına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı'nın çerçevesinin bütün işlemleri kapsamayacağını duyuran bir açıklama yaptı. Bakanlık, dövizli sözleşme yasağından istisna tutulacak hallerin kapsamı belirlenirken “döviz cinsinden girdi maliyetler veya yükümlülüklerin değerlendirmeye alınacağını” vurguladı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan yazılı olarak yapılan “basın duyurusu”nda, dövizli sözleşme yasağı kapsamı dışında tutulacak işlemler için, Tük Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın döviz kredilerinin kullanımını düzenleyen 17 ve 17/A maddelerini örnek verdi. Bakanlık açıklamasına göre; Türkiye’de yerleşik kişilerin dövizle borçlanmalarını düzenleyen bu maddeler kapsamındaki işlemler, dövizli sözleşme yasağı kapsamı dışında tutulacak. Söz konusu maddeler uyarınca herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın döviz kredisi kullanabilen ve dolayısıyla döviz cinsinden yükümlülük altına giren Türkiye’de yerleşik kişilerin yaptığı sözleşmeler, dövizli sözleşme yasağı kapsamına girmeyebilir.
Söz konusu düzenlemeye ilişkin kapsamın, “ekonomik faaliyeti sıkıntıya sokmayacak şekilde, ilgili kamu kurumlarının ve diğer paydaşların görüşleri de dikkate alınarak en kısa süre içerisinde belirleneceği ve duyurulacağı” vurgulayan Hazine ve Maliye Bakanlığı açıklaması aynen şöyle:
"Bilindiği üzere, 13.09.2018 tarihli 30534 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 12.09.2018 tarihli ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 07.08.1989 tarihli ve 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Karar’da (32 sayılı Karar) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında yapacakları sözleşmelere yönelik bazı düzenlemeler yapılmıştır.
Söz konusu düzenlemelerin kapsamı değerlendirilirken öncelikle dikkat edilmesi gereken husus, yapılan düzenlemelerin yalnızca 32 sayılı Karar’da tanımlanan Türkiye’de yerleşik kişiler arasında yapılan sözleşmeleri içermesidir.
Diğer taraftan, Geçici Madde 8 uyarınca bu kararın (85 sayılı CB kararı) yayımından önce bedelleri döviz cinsinden belirlenmiş ancak yeniden Türk Lirası olarak belirlenecek mevcut akdedilmiş sözleşmelerin kapsamı oluşturulurken, yine sözleşmenin akdedilme tarihinde her iki tarafın da Türkiye’de yerleşik kişi olması hususunun göz önüne alınması gerekmektedir.
Öte yandan, bahse konu düzenlemede yer alan her iki madde hükmü ile, yeni yapılacak veya mevcut akdedilmiş sözleşmelerle ilgili olarak, Bakanlığımızca uygun görülen bazı hallerin istisna tutulabileceği de hüküm altına alınmıştır.
Bakanlığımızca istisna tutulacak hallerin kapsamı belirlenirken, döviz cinsinden girdi maliyetler veya yükümlülükler değerlendirmeye alınacak hususların başında gelmektedir. Örneğin, 32 sayılı Karar’ın döviz kredilerinin kullanımını düzenleyen 17 ve 17/A maddeleri* uyarınca herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın döviz kredisi kullanabilen ve dolayısıyla döviz cinsinden yükümlülük altına giren Türkiye’de yerleşik kişilerin yaptığı sözleşmeler, bu kapsamda dikkate alınacaktır.
Bu itibarla, söz konusu düzenlemeye ilişkin kapsam, ekonomik faaliyeti sıkıntıya sokmayacak şekilde, ilgili kamu kurumlarımızın ve diğer paydaşların görüşleri de dikkate alınarak en kısa süre içerisinde belirlenecek ve Bakanlığımız tarafından duyurulacaktır."
Ne olmuştu?
"Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar", Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de 13 Eylül 2018 tarihinde yayımlandı.
Karar menkul ve gayrimenkul alım satım ile kiralama sözleşmelerinde döviz üzerinden belirlenmiş bedellerin 30 gün içinde TL'ye dönüştürülmesini öngörüyor. Yeni bedeller, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, TL olarak taraflarca yeniden tespit edilecek.
Karar menkul ve gayrimenkul alım satımı, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde geçerli olacaktı.