Hayrettin Karaman ya da “Majestelerinin fetvacıbaşı”

Okuma Süresi 2 dkYayınlanma Pazartesi, Ağustos 7 2017
''O, sultanın buyruğu altına girdikten sonra her türlü ceberrutluğu kitabına uydurmakla görevlendirilmiş bir din maşası…''
Hayrettin Karaman ya da “Majestelerinin fetvacıbaşı”

“Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni, 
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez. 
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini, 
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz, 
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru, 
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış, 
Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru, 
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş, 
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın, 
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene, 
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın, 
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e…”
      
(William SHAKESPEARE -66. Sone)

O bir Banka danışmanı…

O emekli bir profesör…

O Türkçe Olimpiyatları’nda “Sizleri küçük ölçekli ümmet tecellisi olarak vasıflandırmak istiyorum” dedikten sonra bugün iktidar yalakalığı için ümmet tecellilerine yapılan her türlü alçaklığı, işkenceyi meşrulaştıran ve “Halife’ye biat etmeyenler müstehaktır” diyen kişi. 

Hadi kim kardeşim Halife?” sorusunu es geçtik diyelim. 

Halife Ömer (RA) bile olsa hangi kitap, sünnet, icma, kıyas kayıtsız şartsız bir itaatten bahsediyor. 

Bunun yerine iktidara yaranmaya çalışan din bezirganları hakkında dinimizin neler söylediğini buraya yazalım mı yani?
Neyse biz devam edelim…

O utanmadan, sıkılmadan, Allah’a vereceği hesabı düşünmeden “Yolsuzluk başka, hırsızlık başka” diye fetva verebilecek kadar kendini kaybetmiş bir zavallı!

O, “İslam'da kadın ve aile” adlı kitabının bir yerinde “Muta Nikahı” için şöyledir böyledir dedikten sonra "Bugün bir müçtehit çıkar da uygundur` derse bir şey diyeme

Bu haberler de ilginizi çekebilir