Hayatını kaybeden 5 bin kişinin kimliği meçhul

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Mart 1 2023
Depremden bölgesinde yüzlerce kişi halen kayıp. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Hilal ise tahminen 5 bin kişinin kimliksiz gömüldüğünü söyledi. Prof. Dokgöz ise kimlik tespitinde akut sürenin aşıldığını aktardı.
Hayatını kaybeden 5 bin kişinin kimliği meçhul
Deprem bölgesinde yakınlarını yitirenlerin en sık dile getirdiği cümlelerden biri "Yakınını kaybetmekten daha zor olan onlara ölü ya da diri ulaşamamak" diyor. Şu ana kadar kaç kişinin kimliksiz gömüldüğü ve kaç kişinin yakınını aradığına ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı. Bölgede yakınlarını arayanlara DNA testi yapılıyor. Kimliksiz cenazelerin ve kayıpların bulunması için ne yapılıyor, bölgede çalışma yürüten adli tıp uzmanlarına sorduk.

HER ÖLENDEN DNA ÖRNEĞİ

Adli Tıp Hekimleri Derneği Başkanı ve Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Hilal üç kişilik ekiple deprem bölgesinde inceleme yaptı. Prof. Dr. Hilal, toprağa verilen 5 bine yakın kişinin kimliğinin meçhul olduğunu söyledi. Hilal, iktidarın bu konuda şeffaf davranması ve kayıp olarak arananların sayısını açıklaması gerektiğini belirterek şu bilgileri verdi: Antakya’da kimliği belirsiz gömülenlerin oranı yüzde 10, İskenderun, Maraş, Adana ve Osmaniye’de yüzde 5. Bu bizim gördüğümüz kentler. Yakınlarına ölü ya da diri ulaşamamak çok ağır. Depremin hemen sonrasında savcılıklar beyana göre cenazeleri teslim etmiş. Normalde yakını olsa da DNA örneği alınmalıydı. Hatay ve Adana’da iki aile yanlış cenazeleri teslim almış. O iki kişi sonra hastanede çıkınca durum aydınlandı. Polis ve jandarma ölenleden parmak izi aldı. Bu izlerle yeni tip kimlik kartı ya da pasaportu olanların kimlikleri karşılaştırıldı. En çok kimlik tespiti bu yolla yapıldı. Ama bu tür kimliği olmayan ya da enkazdan geç çıkarılıp parmak izi alınamayan kişiler de çok." Ahmet Hilal bölgedeki izlenimlerini rapor haline getirerek yetkili birimlere sunacağını aktararak “Bu raporda öncelikle bu tür kitlesel olaylarda çalışacak özel ekipler kurulması, bir çalıştay yapılmasını önereceğiz. Adli Tıp Kurumu’nun üniversitelerle işbirliği yapmasını isteyeceğiz. Bir de bu tür durumlarda adli tıp uzmanlarının 5 günde bir değişmesini isteyeceğiz. Onlar da travmatik koşullara maruz kalıyor

Bu haberler de ilginizi çekebilir