İZMİR (CİHAN)- İlk eşi kendisini aldattı. Ekmek parasını kazanmak için çalıştığı işyerinde sigortasız çalıştırıldı. İş kazası sonucu kolunu kaybetti. Kolunun karşılığı kazandığı 115 bin TL tazminatının tek kuruşunu dahi alamadı. Hayatı dramlarla geçen beş çocuk annesi Gülhanım Akgün Kara, Dünya Kadınlar Günü'nde hayata yenik düşmeme mücadelesi veriyor. Bir kadının yaşayabileceği bütün zorlukları çektiğini söyleyen Kara, "Hiçbir kadın bu kadar çekmemiştir. Ayakta kalmamın tek nedeni çocuklarım." dedi.

İzmir'in Karabağlar ilçesinde yaşayan 45 yaşındaki Kara, Aralık 2006 tarihinde sigortasız çalıştırıldığı, naylon torba geri dönüşümü yapan fabrikada kolunu, kırma makinesine kaptırdı. Talihsiz kadın, sağ kolunu kaybetti. İş kazasının ardından tedavi için götürüldüğü İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde olay, kayıtlara trafik kazası olarak geçti. Halen hata mı bilinçli bir şekilde mi yapıldığı bilinmeyen yanlışlık sebebiyle aile çok zor günler geçirdi. Uzun çabalar sonucu ailenin mücadelesi ve bir hastane çalışanının yardımıyla kayıt, iş kazası olarak düzeltildi. Tek kolunu kaybeden Gülhanım Akgün Kara, olaydan yaklaşık bir sene sonra malulen emekli edildi. Sigortasız çalıştırıldığı fabrikanın sahiplerine maddi ve manevi tazminat davası açtı. Davalar sonucu kolunun karşılığı olarak 115 bin TL tazminat almaya hak kazandı. İddiaya göre fabrikanın sahiplerinin, olaydan sonra mal varlıklarını başka kişilerin üzerine devretmeleri sebebiyle kazandığı tazminatın tek kuruşunu bile alamadı. Dava sürecindeki yanlışlık sebebiyle de SGK'ye 4 bin TL borçlandı. Yaşadıkları olayların ardından geçirdiği bir kadın hastalığı sebebiyle kadavradan karın bölgesine deri nakli yapıldı. Fıtık oldu. Kendi dertleriyle boğuşurken 13 yaşındaki kızı Önen Ceren Kara hastalandı. Hayatı dramlarla geçen Kara, bu kez kendi derdini unutup safra kesesinde taş, sağ böbreğinde kist, bel fıtığı ve belinde çatlak olan kızı için hastane yollarını tuttu.

Ekmek parasını kazanırken iş kazasında kolunu kaybeden Gülhanım Akgün Kara'nın yaşadığı dramlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde de devam ediyor. Halen 750 TL malul emekli maaşı alan Kara, 300 TL'ye yakın ev kirası veriyor. Maaşının yaklaşık 400 lirası da hastaneye gidip geldiği süredeki borçlarını kapatmak için çektiği kredilere gidiyor. Geriye kalan 100 TL ve komşularının yardımıyla hayatını sürdürüyor. İş kazasını ve ondan sonra yaşadıklarını, "Geri dönüşüm kırma makinesinde çalışırken bir anda poşet doluma dolandı ve beni teknenin içine savurdu. Üst üste iki kez ameliyat oldum. Ayaklarımdan damar aldılar, olmadı. Onun üzüntüsünden iki defa ameliyat oldum. Çocuğumun sıkıntısı ayrı. Artık yoruldum. Ben de herkes gibi sigortam olsun isterdim ama yapmadılar. Çaresiz kaldığımdan çalıştım sigortasız çalıştım." diye anlattı.

'ZEKAT, FİTREYLE ECZANEYE BORCUMU VERDİM'

Malul emekli maaşı olarak 750 TL aldığını, 400 TL'sinin kredi borcuna kesildiğini, ayrıca ev kirası ödediğini söyleyen Kara, "Tüpüm bitse neyle değiştireceğimi düşünüyorum. İlacımı bile çoğu zaman gittim, eczaneden yazdırarak aldım. Şu an eczanede 150 TL ilaç borcum var. Ben ilaç almaya utana utana gidiyorum. Sağolsunlar, zekat fitrelerle eczanenin borcunu verdim." sözleriyle yaşadığı sıkıntıları dile getirdi.

Kazadan sonra işverenin kendisine hiç yardım etmediğini de belirten talihsiz kadın, kazandığı tazminatı alması halinde ilk olarak ev kirasından kurtulmak için başını sokacak bir yer almayı istediğini söyledi. Bu kış yakacak kömürü bulmakta bile zorlandıklarını anlatan Kara, "Bir ay önce kaymakamlık kömür parası verdi, onu da cenazemiz olunca ona harcamak zorunda kaldık. Bugüne kadar fakirlere dağıtılan kömürü bir kez aldık, o da muhtar sayesinde, yoksa vermiyorlardı ama evi barkı olanların kapısının önünde 20-30 torba kömür olduğunu çok görüyorum. 750 TL maaşım, kömür yardımını engelliyor." dedi. Yetkililerden maddi ve manevi yardım bekleyen Kara, kolunu kaybettiği işyerinin sahiplerinden de vicdana gelip kazandığı tazminatı vermelerini istedi. CİHAN