İstanbul’da KHK’lılarla buluşmalarının üçüncüsünde sarf ettiği sözleri nedeniyle havuz medyasının hedef gösterdiği CHP’li Gülizar Biçer Karaca, kendisine yönelik eleştirilere cevap verdi.

Sözlerinin çarpıtıldığını kaydeden Karaca, “KHK’larla ihraç edilen yurttaşlarımızla yaptığımız toplantılardaki sözlerimi çarpıtarak saraya yaranma çabasıyla siyasi rant peşinde koşanların, algı oluşturmaya çalışanların partimi ve beni darbe ve ‘F...’ kelimeleriyle yan yana getirme çabaları hadsizliktir” dedi.

KHK’lılar için adil yargılama vaat ettiklerini kaydeden Gülizar Biçer Karaca, “Adil yargılanmanın nesinden korkuyorsunuz? Bağımsız mahkemelerde adil yargılanma konusu neden sizi bu kadar korkuttu? Geçmişi silmek ve kendinizi aklamak için ortaya attığınız mesnetsiz iddialar, siyasi rant elde etmek için rüzgara göre savrulurken bugün çıkar için yaptığınız açıklamalar; sizi kurtaracak, gerçek yüzünüzü saklayacak mı sandınız?” ifadelerini kullandı.

Karaca, ‘F... Borsası’nı da hatırlatarak, “Biz, kişilerin suçlu olup olmadığını Süleyman Özışık gibileri aracı kılarak çözmeyi seçenlerden değiliz. Bizler, Süleyman Özışık aracılığıyla F... Borsası’yla sözde adalet dağıtanlardan değiliz. Bizler, hukuk devletinde olması gerektiği gibi, hak hukuk adalet arayışındaki yurttaşlara, bağımsız mahkemelerde yargılanacağı bir adalet sistemi hedefliyoruz. Darbecilerin ve darbeye bu ülkeyi sürükleyenlerin yargılanacağı bağımsız mahkemelerde gerçek suçluların hak ettiği cezayı alacağı hukuk devletini hedefliyoruz” dedi.

Susmayacaklarını da kaydeden Karaca, “Adil yargılanma hakkının sağlandığı günleri inşa edene dek biz susmayacağız, durmayacağız, demokrasiden yana tavrımızı net şekilde her fırsatta ortaya koyacağız. Hak hukuk adalet demeye devam edeceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın" değerlendirmesinde bulundu.

Gülizar Biçer Karaca, KHK’lılara ilişkin şu ifadeleri kullanmıştı: “Hakkında hiçbir soruşturma açılmamış olan, beraat alan, takipsizlik alan ve Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlaline uğradığı belirlenen tüm akademisyenlerimizi görevine iade edeceğiz. Ardından hakkında kesinleşmiş yargı hükmü dahi olsa tamamının dosyasını yeniden ele alacağız ve adil, eşit, bağımsız bir yargı önünde tekrar yargılanarak gerçekten suçu varsa yargılanacak. Biz yaptığımız toplantılarda gördük ki, artık adil bir yargılanmadan ve Anayasal güvence altındaki adil yargılanma hakkından söz edemeyeceğimiz bir süreç işledi.”