Geçtiğimiz hafta Star’ın iki yazarı Ahmet Kekeç ile Ahmet Taşgetiren arasında başlayan ‘Soda iç’ tartışmasında son yazı Kekeç’ten geldi.
Kekeç, ‘Bay Taşgetiren’ isimli yazısında, muhafazakar kanadın saygı duyduğu bilinen Taşgetiren’e, “Hak ettiği neyse, bundan sonra onu alacaktır” diye seslendi.
Kekeç’in sert bir dil kullandığı yazıyı, adı Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlıktan ‘düşürüldüğü’ ‘Pelikan Dosyası’yla anılan Hilal Kaplan ve Kurtuluş Tayiz gibi isimlerin de sosyal medyada paylaştığı görüldü.
Tartışmanın nedeni ne?
Çağlayan’ın hakkında ABD’de tutuklama kararının verilmesinin ardından yazısıyla dört bakanın Meclis’te Yüce Divan’a gönderilmeyerek aklandığını hatırlatan Taşgetiren, bir bakanın ‘hata’sının milli mesele olarak sahiplenilmemesi gerektiğini savunmuştu.
Kekeçi ise Çağlayan’a tutuklama kararının aslında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a operasyon olduğunu savunuyordu.
Taşgetiren’in buna yanıtı ise, “İçine sindirebilene diyecek bir şeyim yok. Hazım için soda bile içebilirler. Benim dediğim sadece ‘milli mesele’ ile ‘kol saati’ birbirinden ayrılsın, yüreklere yük olmasın meselesidir” olmuştu.
‘Soda içme’ tartışması Kekeç’in Taşgetiren’e ‘yaratıcılık’ eleştirisiyle devam etmiş, Star yazarı, “Başka örnek mi bulamadın?’ diyorum. O, ‘Soda iç’ diyor. Böylece tartışmış oluyoruz. Dünkü yazıma da tartışma adabına uygun bir cevap vermesini bekliyorum. Soda örneğini kullandığına göre, yeni ve orijinal şeyler söyleyebilir. Mesela, ‘Gargara yap’ diyebilir” demişti.
Taşgetiren’in ‘merakla’ beklenen yanıtı şu olmuştu: “Ne yapabilirim şimdi Kekeç’in kafası böylesine çabuk karışıyorsa. Oysa ben çok sade yazdığımı düşünürüm ve okurlarım da bunu bilirler.”
‘Erdoğan’la meselesini halledememiş’
Karşılıklı yazılarla devam eden atışma bugün Kekeç’in sesini daha da yükselttiği bir yazıyla tırmandı.
“Hak ettiği neyse, bundan sonra onu alacaktır” diyen Kekeç şöyle devam etti: “Bay Taşgetiren’in “soda iç” tavsiyesinin öncelikle kendisi için geçerli olduğunu düşünüyorum. Kaç yıldır yazılarını okuyorum; Erdoğan’la meselesini halledememiş ve onun tarz-ı siyasetini problem olarak gören (hatta en büyük problem olarak onu gören) bir hazımsız kişilik görüyorum. Hakikaten soda içmelidir.”
Taşgetiren’i dört bakanı ‘yargıladığı’ için hedefe alan Kekeç, şöyle devam etti: “Ben de galiba son derece net yazıyorum… Hangi Bakan’ın malı götürdüğünü (ne oranda götürdüğünü) bilmiyorum… (“Malı götürmek” ifadesi Derviş meşrep Bay Taşgetiren’e aittir.) Bunu Bay Taşgetiren biliyor olmalı ki, o dört Bakan’ı yargılamış, mahkûm etmiş ve “Malı götürdüler, şimdi hesap versinler” diyor. Bilelim ki, biz de içimize sindiremeyelim.”
‘Kurnaz Bay Taşgetiren’
Taşgetiren’e ‘kurnaz Bay Taşgetiren’ diye hitap eden Kekeç, yazısının devamında Çağlayan’la ilgili iddiaların ne kadar gerçek olduğunu bilmediğini ancak hakkında ABD’de tutuklama kararı çıkmasının ‘Amerikan tazyiki’ olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundu.
Kekeç, Taşgetiren’in ABD’yle ilişkiler kötüye gidiyor diye hayıflandığını öne sürerek şöyle yazdı: “O zaman niye şikâyet ediyoruz ki? F...’nün başaramadığını müttefikimiz başarıyor işte… Dönemin Başbakanı Yüce Divan seçeneğini devreye sokamamıştı… Belki Amerika’nın Yüce Divan’ında yargılarız onları. Bay Taşgetiren niye Amerikan tazyikini dert edinmiş görünüyor ki.”