Gazetede yer alana haberde şöyle denildi:
''Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz aylarda yaptığı "Bazı işadamlarının varlıklarını yurt dışına kaçırma gibi bir gayretleri olduğunu duyuyorum" sözleri, dikkatleri Türkiye'deki büyük sermaye gruplarına çevirmişti. Kamuoyunda çok tanınan işadamlarının değişik yöntemlerle paralarını yurt dışına çıkardıkları her yerde konuşulmaya başladı. Özellikle bazı aracılarla yurt dışına giden paraların burada kurulan paravan şirketler vasıtasıyla tutuldukları, böylece izlerinin sürülmesinin zorlaştığı da belirtiliyor. ''
Haberde kimileri AKP yandaşı olan iş adamları tek tek isim isim verildi:
KİMLER VAR?
''Gıda, otomotiv, bankacılık, ulaştırma, inşaat gibi sektörlerde bulunan bu patronların arasında çok tanınan isimler de bulunuyor. Son dönemde çıkarılan paranın 150 milyar doları geçtiği de iddialar arasında. Ancak paralar yasal olmayan yollardan çıktığı için miktar konusunda kesin bir rakam verilemiyor.''
Haberin devamı ise şöyle:
SÖZ, EYLEM FARKLI
''Türkiye'de sürekli tasarruf açığı olduğunu söyleyip, cari açığa vurgu yapan işadamları paralarını vergi cennetlerine götürerek ülkede üretilen değeri yurt dışına çıkarmış oluyor. Hem tasarruf açığına neden oluyor hem de cari açığı back to back (bir cepten bir cebe) kredilerle finanse edip faiz geliri ve kâr sağlıyor. Özel şirketlerin cari açığın finansmanında kullandıkları borçların bir kısmı kendi kendilerine verdikleri borçlardan oluşuyor. Yurt dışına banka yoluyla para göndermek istendiğinde 50 bin doların üzerindeki transferlerde ilgili kurumlara bildirme zorunluluğu bulunuyor. O yüzden aracılar kullanılıyor. Türkiye'de birçoğu yabancı olan varlık yönetimi danışmanlarının bu konuda da aracılık ettikleri de iddia ediliyor. Bu aracıların nakit paraları kendi üzerlerinden İsviçre bankalarına aktardıkları belirtiliyor. Yurt dışında kurulan paravan şirketler üzerinden Türkiye'deki taşınmazlar teminat gösterilerek kredi de alınıyor. Bu aktarma işinde İsviçre başta olmak üzere Malta, Hollanda, İngiliz adaları ve ABD'nin Delaware gibi eyaletleri kullanılıyor. Yine fiktif denilen muvazalı satışlarla da paranın kaçırıldığı biliniyor. Bu şekilde fatura ile ödemeler yapılıyor.''
UÇAKLARI SATIYORLAR
Türkıye'de önemli sermaye grupları, ellerindeki uçakları satmaya başladı. Bazı patronlar da kendi uçaklarını elden çıkarttıklarını açıkladı. Ali Sabancı'nın sahibi olduğu Pegasus'un 7 adet Boeing B737-800NG ticari yolcu uçağını satmasının ardından, Sabancı Ailesi'nin kurduğu ikinci havayolu şirketi DÖYSA VIP Havacılık'ın sektörden çekilme kararı aldığı güdeme geldi.
ALİ SABANCI
2007'de Demir, Ömer ve Yalçın Sabancı tarafından kurulan, adını da kurucularından alan DÖYSA, 11 yılın ardından sektörden çekilme kararı aldı. Geçtiğimiz günlerde filosundaki son uçağı sessiz sedasız Tahe Havacılık'a satan DÖYSA, şimdi de hem hangarını hem de işletme ruhsatını vitrine çıkardı.
YENİ İSİMLER
Yıldız Holding'in patronu Murat Ülker de 2 uçağını sattığını, tarifeli sefer kullanacağını açıkladı. Doğuş Grubu'na ait Körfez Havacılık'ın bazı hava araçlarını vitrine çıkardığı konuşuluyor. Keza Soyak Grubu'nun da uçağını satıp havacılıktan çekileceği yine dillerde.
PARA OPERASYONU
Yurt dışına çıkan para Seyşeller, Hollanda Antilleri ve Virgin Adaları gibi vergi cennetlerine transfer ediliyor.
BURADA hukuk büroları aracılığıyla bir şirket kuruluyor. Şirket kağıt üzerinde ve işadamına ait değil. Çıkan para, bankacılık sistemi aracılığıyla işadamının Türkiye'deki şirketine kredi olarak gönderiliyor.
İşadamının Türkiye'deki şirketi aldığı dış borç karşılığında, yüksek faiz ödüyor. Faizi kazanan; vergi cennetin deki şirket oluyor.
Türkıye'deki şirketi ise faiz gideri ile kur farkını, gider olarak gösterip vergiden düşüyor. Türkiye'deki firma faiz gideri ölçüsünde düşük kâr gösterdiği için devlete ödeyeceği ku rumlar ve gelir vergisi stopajı azalıyor.
NASIL ÇIKIYOR?
Şirinler (Smurfing) yöntemi: Bildirim yükümlülüğünden kurtulmak için eldeki fon bu limite yakın tutarlara bölünür ve çok sayıda kişi (smurf) tarafından çok sayıda bankaya veya aynı bankanın farklı şubelerine yatırılır.
Paravan-hayali şirketler: Bu şirketler herhangi bir ticaret veya imalat faali yetinde bulunmayan ve genellikle sınırötesi merkezlerde kurulan şirketlerdir. Fon transferlerinin bu şirketler üzerin den geçirilmesi, inceleme ve denetim anında iz sürmeyi zorlaştırıyor.