TSK Pakistan Ordusu'ndan eğitim için pilot istedi
Hükümete yakın Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet köşesinde çok konuşulacak bir iddiayı dile getirdi. Acet son çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK)’larda 18 yıldan az hizmeti olan pilotların Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev almasının zorunlu hale getirildiğini ancak kendi rızasıyla dönenlerin sayısının çok düşük olduğunu yazdı. Oysa AKP iktidarı 15 Temmuz sonrası Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na yönelik cadı avı sürecinde hem kontrollü darbeye katılmayan yüzlerce pilotu ihraç etmiş hem de TSK'daki pilotların Cemaat tarafından tasfiye edildiğini iddia etmişti. İşte Acet'in yazısının ilgili bölümü:
“Önceki haliyle durum şöyle idi:
TSK’de görev alan pilotların mecburi görev süresi 10 yılda tamamlanıyordu.
10 yılı tamamlayan pilotların bir bölümü, bir’e üç daha fazla gelir elde ettikleri için sivil havacılık sektörüne yöneliyordu.
15 Temmuz yaşanmamış, ordudaki pilotların yarısı F...’cü çıkmamış olsaydı, bu sürdürülebilirdi elbet.
Ama artık öyle değil.
Tam rakam vermek gerekirse, 15 Temmuz öncesi TSK bünyesinde toplam 1350 olan pilot sayısı, darbe kalkışması sonrası gelişen süreçte 670’e düştü.
Neredeyse yarı yarıya…
Daha önce TSK’dan ayrılan pilotlara çağrı yapılmış, ‘gönüllü’ olarak geri dönenlere kapılar açılmıştı.
Ancak rıza ile dönenlerin sayısı 50’de kaldı.
Bu sayı yetmeyince ‘zorunlu dönüş’ için son KHK’ya böyle bir madde de eklendi. Böylece, 100 kadarı F-16 pilotu olan, görev süresi 18 yılı bulmadan ayrılan 200 civarında pilotun geri dönmesi bekleniyor.”
PAKİSTAN’DAN İSTENEN PİLOTLAR
Acet “Bunları niye anlatıyorum?” diye sorduktan sonra çok konuşulacak olan gelişmeyi şöyle aktardı:
“Orgeneral rütbesindeki bir TSK mensubunun bana anlattığı bir hikâyenin mevzu bahis konuyla olan dramatik ilişkisini sizlerle paylaşmak için.
15 Temmuz sonrası ordu içinde açılan ‘F... yarasını’ kapatmak için bir takım arayışlar içine girildi.
Bu bağlamda, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, dost ve kardeş ülke Pakistan’dan eğitmen sıfatı olan üç F-16 pilotu istedi.
Pakistan bu talebe ‘Hay hay’ dedi.
Ancak söz konusu olan F-16 uçağı olduğu için, yapılan sözleşmeler gereği ABD’nin, üçüncü bir ülkeden gelecek destek hizmetine ‘Tamam’ demesi gerekiyordu.
Pakistan askeri makamlarının Ankara’nın talebini sektirmeden kabul etmesi üzerine, ABD askeri yetkilileriyle temasa geçildi.
Ancak Washington’dan gelen cevap tam bir hayal kırıklığı olmuştu.
Kısaca, ‘Bunu yapamazsınız’ deniyordu.
Meselenin yorumunu, bizzat bu trafiğin içinde yer alan, sözünü ettiğim askeri yetkiliye bırakalım:
‘Bu, şu anlama geliyor: Olduğunuz yerde çökün!’”