Eşi Nazmiye Hanım’ın gözleri yaşlıdır, kocasına der ki:
“Demirel, teslim olma… Direnişe geç!”
Ama Demirel direnmez.
Yavuz Donat yıllar sonra bu konuyu Demirel’e açıp, “Nazmiye Hanım 12 Eylül gece yarısı size, ‘Teslim olma, direnişe geç!’ dedi mi?” diye sorunca, Demirel ne yalanlar, ne de doğrular.
Şöyle demekle yetinir:
“Kime karşı direneceğim?.. Kendi askerime karşı mı?.. Neyle direneceğim?.. Kendi askerime karşı benim bir askeri gücüm mü var?.. Siyaset uzun soluklu bir iştir. O an düşündüğüm şey şuydu… Bu işin ne zaman normalleşmeye döneceği…”
Demirel böyle der.
27 Mayıs’ın acısını çekmiş Demirel…
12 Mart’ta darbeyi yiyerek iktidardan devrilince, “Şapkayı alıp kaçtı!” diye eleştirilmiş Demirel…
12 Eylül’de bir darbe daha yiyince, canına tak diyen Nazmiye Hanım, “Demirel, teslim olma, direnişe geç!” diyor.
Ama Demirel direnmiyor.
(...)