ANKARA (CİHAN)- CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Merkez Bankası üzerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından uygulanan sistemik bir taciz olduğunu söyledi. 12 Aralık 2014 tarihinden bugün kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmaları sonucu Türk lirasının dolar karşısında yüzde 9.7 oranında değer kaybettiğini belirten Hamzaçebi, "Eğer Türkiye'de kontrollü kur rejimi uygulanıyor olsaydı bunun adı devalüasyondu. Recep Tayyip Erdoğan nedeni ile 12 Aralık'tan bu yana Türk lirası dolar karşısında yüzde 10 değer kaybetti. Yani Ayşe teyzenin bankadaki 10 bin lirası 9 bin liraya inmiştir. Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmaları Türk halkını fakirleştiriyor." diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası'nın bağımsızlığı konusunu sürekli olarak bir problem haline getirdiğini belirten Hamzaçebi, "Sürekli olarak Merkez Bankasını taciz ediyor. Merkez Bankası üzerinde Cumhurbaşkanı tarafından uygulanan sistematik bir taciz vardır. Cumhurbaşkanının her konuşmasında dolar yükseliyor ve birileri yükselen dolar üzerinden para kazanıyor. Her konuşmasının sonrasında yani Merkez Bankası'na yönelik faizi indir yönlü baskıyı içeren konuşmasının sonrasında dolar mutlaka yükseliyor. Bunu ancak dolar lobisine hizmet edenler yapabilir. Çünkü yükselen dolarla birlikte doları daha önce satın almış olanlar satıyor düşünce tekrar dolar alıyor. Cumhurbaşkanı tekrar konuşunca tekrar yükseliyor tekrar satıyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanının konuşmaları sayesinde yeni bir yatırım alanının doğduğunu anlatan Hamzaçebi, "Cumhurbaşkanı o gün nerede konuşacak bunu herkes biliyor, sabah doları alıyor, cumhurbaşkanının konuşması sonrası gidip doları satıyor. Bunu büyük miktarlı yapanlar var. Cumhurbaşkanı böyle bir yatırım alanını bedavadan kazanç alanını milleti önüne koymuş durumda. Çok doları olan çok kazanıyor. Dolar lobisi var şimdi. Cumhurbaşkanının konuşmaları dolar lobisine hizmet ediyor." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanının Merkez Bankası'nın bağımsızlığının kağıt üstünde kalmasını istediğini anlatan Hamzaçebi, "Ben faizi indir dediğimde indirsin istiyor. Merkez Bankası eğer faizi indiremiyor ise senin 12 yıllık başbakanlık süresince çözemediğin ekonominin yapısal sorunları nedeniyledir. İç tasarruflar senin 12 yıllık yönetiminde dibe vurdu. Dibe vuran iç tasarruflar nedeniyle ekonomi büyüyemiyor şimdi diyorsun ki faizi indir yatırım oranı büyüsün. Bir ekonomi cahili gerçekten, enflasyonu faizin sonucu olarak gören kişiler ekonomi cahilidir. Bilmediği alanda hüküm kesiyor, ahkam kesiyor."
'ERDOĞAN'IN KONUŞMASI NEDENİYLE 10 BİN LİRASI OLAN AYŞE TEYZENİN CEBİNDEN BİN LİRA ALINDI'
12 Aralık 2014 tarihinden bugün kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmaları sonucu Türk lirasının dolar karşısında yüzde 9.7 oranında değer kaybettiğini vurgulayan Hamzaçebi, "Eğer Türkiye'de kontrollü kur rejimi uygulanıyor olsaydı bunun adı devalüasyondu. Recep Tayyip Erdoğan nedeni ile 12 Aralık'tan bu yana Türk lirası dolar karşısında yüzde 10 değer kaybetti. Yani Ayşe teyzenin bankadaki 10 bin lirası 9 bin liraya inmiştir. Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması nedeniyle 10 bin lirası olan Ayşe teyzenin cebinden bin lira alınmıştır. Halk fakirleşmiştir. Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmaları Türk halkını fakirleştiriyor. Türk halkının istikrara kavuşmasının önündeki en büyük engel bizzat Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisidir." şeklinde konuştu.
'VERGİ, BİR HÜKÜMET SİLAHI HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR'
Gezici anket şirketine yapılan maliye baskınının önemli üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu ifade eden Hamzaçebi, "Demokraside nerede olduğumuzu hükümetin ya da Cumhurbaşkanının baskısının nasıl sonuç yarattığını göstermesi açısından çok önemli. Gezici anket şirketine maliye ekipleri baskın yapıyor. Baskın nedeni AKP'nin oylarını yüzde 39 göstermesi, başkanlık sistemine olan desteğin son derece düşük olduğunu söylemesidir. Anketlerin bunu söylemesidir. Sonrasında yaşananlar daha ilginç. Anket şirketinin yetkilisi diyor ki, 'Beni arayanlar oldu başka anket şirketlerinden, biz AKP'yi yüzde 40'ın altında gösterecek kadar akılsız değiliz.' Çok önemli bir cümle. Türkiye'de anket şirketleri nasıl anket yaptığını elbette düzgün anket yapan şirketleri bundan ayırıyorum. Nasıl anket yaptığını bizim gözümüzün önüne seriyor. Demek ki bir kısım anket şirketleri, besleme şirketler, farklı bir yöntemle anket yapıyor, onların yöntemi her şartta AKP'nin oylarını yüksek gösterecek olan yöntemler. Ben bu maliye baskını konusunda Maliye Bakanının bir talimat vermiş olabileceğini düşünmek istemiyorum. Sayın Maliye Bakanı işini düzgün yapmaya çalışan bir bakandır. Ama hem birileri gücü kullanacak hem hayatımızın her alanını kontrol edecek, hem doları kontrol, daha doğrusu faizi kontrol etmeye çalışacak, her alanda topluma emirler ve talimatlar verecek, toplum mühendisliğine soyunacak, anket şirketlerini takip edecek, onların anketlerine bakacak ve sonuçta maliye ekiplerine talimat verecek, gidin şu anket şirketini inceleyin. Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türkiye'de AKP Hükümetleri'nin yönetimindeki Türkiye'de demokratik devletin zor kullandığı en geniş alan olan vergi, bir hükümet silahı haline dönüşmüştür. Buradan ben maliyenin denetim birimlerine çağrı da bulunuyorum. Hükümetin bu kanun dışı talimatları ile ilgili görevlerinizi doğru yapın. Maliye elemanları denetim elemanlarının ruhu o kültür hükümetin tetikçiliğini yapmaya için vermez."
Hamzaçebi konuşmasının ardından bir gazetecinin, "AK Parti'de 3 dönemliklerin yeni bir adım attığı ve 3 dönem şartının kaldırılması konusunda lobi çalışması çerçevesinde Cumhurbaşkanı ile biraraya geldikleri onunda Başbakan bunun kararını vermesi gerekir ifadeleri kamuoyuna yansıdı, siz nasıl bakıyorsunuz bu duruma." sorusuna şu cevabı verdi: "Bizim ilgi alanımıza girmiyor, kendi iç meseleleridir. Nasıl karar verilecekse kendi bilecekleri iştir." CİHAN