Ömrü boyunca ülkesine ve halkına bu unvanla hizmet etmenin kendisi için her zaman bir onur olduğunu kaydeden Hamza, yaşadığı sürece her zaman olduğu gibi Ürdün'e sadık kalacağını, özel hayatında gücü yettiğince ülkesine ve halkına hizmet edeceğini ekledi.
Kral Abdullah'tan özür dilemişti
Mektubunda, geçen yıl Ürdün'ün "talihsiz bir dönemden geçtiğini" ve bu zor günleri Kral II. Abdullah'ın "bilgeliği, sabrı ve hoşgörüsü" sayesinde atlattığını belirten Prens Hamza, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Ağabey, ben hata ettim, hata etmeyen Allah'tır. Geçmiş yıllarda Kral Hazretlerine ve ülkemize yönelik işlediğim kötü fiillerin ve kargaşaya neden olan davranışların sorumluluğunu taşıyorum. Kralımızın her zamanki gibi affetmesini ümit ediyorum."
Ne olmuştu?
Ürdün hükümeti, 16 kişinin gözaltına alındığını duyururken, Ürdün Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Ahmed el-Huneyti, Prens Hamza'nın gözaltına alınmadığını ancak kendisinden ülkenin güvenliğine zarar verebilecek faaliyetlerini durdurmasının istendiğini açıklamıştı.
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi de 4 Nisan'da yaptığı açıklamada, yürütülen soruşturma sonucunda Prens Hamza'nın dış güçlerle ülkenin güvenliğini hedef alan birtakım faaliyetlere karıştığının ortaya çıktığını söylemişti.
Eski Veliaht Prens Hamza bin Hüseyin, 5 Nisan'da Kral II. Abdullah'a bağlılığını teyit eden bir mektuba imza atmıştı.
Ürdün Kralı II. Abdullah da 7 Nisan'da ulusa sesleniş için yazılı bir açıklama yayımlamış, Prens Hamza'nın ailesi ile sarayında bulunduğunu ve son günlerde yaşanan "fitnenin son bulduğunu" ifade etmişti.
Ürdün resmi televizyonu 12 Nisan'da Prens Hamza meselesinin Kraliyet ailesi geleneği çerçevesinde çözüme kavuşturulacağını, eski Veliaht Prens'in hukuki işlemlerden muaf tutularak yargı önüne çıkmayacağını duyurmuştu.