Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Sözcüsü Haluk Koç seçim çalışmaları çerçevesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Gündemi değerlendiren Koç, "7 Haziran'da millet kararını verdi bunların yorumu 'millet kaosu seçti' şeklinde oldu; kimse kusura bakmasın tüm bu olan biten 'Saray-PKK ortak yapımıdır'. Bu seçim ülke için değil, bir tek kişinin ihtirası için yapılıyor." dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Prof. Dr. Haluk Koç 1 Kasım seçimlerine kısa bir süre kala seçim çalışmaları çerçevesinde Ankara ikinci bölgedeki Keçiören Piyangotepe ve İncirli'de vatandaşlarla bir kahvehanede bir araya geldi.

Ankara'da meydana gelen kanlı terör saldırısını değerlendiren Haluk Koç, "Yaşananları görüyorsunuz, hep birlikte şahit oluyoruz. Artık bir siyasetçi olmanın ötesinde; iki evlat sahibi bir baba olarak da duygularımız, tespitlerimi paylaşmak istiyorum. Çok zor günlerden geçiyoruz. Bugün eğer göğsünde bir yürek taşıyorsan gerçekten acı hissediyorsun, adeta acı ile yoğruluyorsun, kahroluyorsun, nefes alamaz duruma geliyorsun. Bu toprakların, Anadolu'nun günahı ne. Ama artık yeter, isyan ediyoruz: Yeter, yeter artık. Hiçbir evladımız ölmesin." dedi.

"ŞİMDİ DE BİR UMUT VAR"

Tüm yaşananlara karşı her zaman bir umudun olduğunu belirten Koç, "Biz beraberce, kardeşçe, barış içinde yaşamak için çaba harcarken; onun için yıllardır, hatta yüzyıllardır mücadele içinde olurken birileri de, 'hayır siz kardeşçe yaşayamazsınız' diyor. Bu kara buluştu tabloyu gördükçe benim aklıma yaşı uygun olanlar da bilir hep 1980 öncesinin tablosu geliyor. O dönem de aynı silahtan sabah çıkan bir kurşun bir devrimciyi, akşam çıkan bir kurşun bir ülkücüyü vuruyor; ardından Maraş'lar, Çorum'lar geliyordu. Şimdi de ilk Suruç'ta, Adıyaman'da böyle işaretler geldi; en sonunda Ankara'da 102 vatandaşımızı kaybettik. Demek ki mühendisler iyi çalışıyor. Tüm bu yaşananlara karşı yine de her zaman bir umut vardır. Şimdi de bir umut var. 15 gün sonra sandık önümüze geliyor. Olan biten her şeye sandıkta dur demek elimizde, eğer demezsek korkarım Türkiye başka yönlere gidebilir. Bunun için ikna edebileceğiniz komşu, dost, arkadaş, akraba kim varsa harekete geçirmelisiniz. Geçirmelisiniz ki, AKP zihniyeti bir daha Türkiye'yi güç ve yetki kullanma olanağı elde edemesin. Biliniz ki, CHP'nin çıkaracağı her fazla vekil AKP'nin daha az vekil çıkarması demektir." şeklinde konuştu.

"SURİYE'DEN GELİP 700-800 KM YOL KAT EDİYORLAR"

Kanlı terör saldırısına değinen Koç, "Aslında Türkiye bir seçim sürecini yaşadı. Millet bir irade ortaya koydu. Eğer yüzde 49-50 birileri için olunca 'milli irade' oluyor; başka bir sonuç olunca bunu milli irade saymıyoruz; seçim yapmaya devam edelim. Yahu çarkıfelek mi bu durmadan çevirelim. 7 Haziran'da millet kararını verdi bunların yorumu 'millet kaosu seçti' şeklinde oldu; kimse kusura bakmasın tüm bu olan biten 'Saray-PKK ortak yapımıdır'. Bu seçim ülke için değil, bir tek kişinin ihtirası için yapılıyor. Canlı bombaların listesi, fotoğrafları her şey emniyetin elinde var, bizim arkadaşlarımız da buna ilişkin bir rapor hazırlayıp yayınladılar. Hiçbir güvenlik önlemi yok. Suriye'den gelip 700-800 km yol kat ediyorlar. Sonra 102 kişinin canına kastedilen patlama oluyor. Prof. Başbakandan bir açıklama; 'patlamadan yakalayamazmışız'. Ya sen değil miydin 'makul şüpheli' diye özel yasa çıkarıp twit atanı bile bulup gözaltına alan. Ne oldu o yasa. Canlı bombalar için işletmeyeceksin de kimin için çıkardın onu. Failler ortada, bu eylemi yapacakları tahmin ediliyor, hiçbir önlem alınmıyor, demek ki göz yumuluyor, bu sonuç ortaya çıkıyor." ifadelerin yer verdi.

"İMRALI'YA MOTOR SEFERLERİ DÜZENLEMEYE DE GEREK YOKTUR"

Hepimiz kardeşiz ve hepimiz 'eşit yurttaş' temelinde birlikte yaşayacağız diyen Koç sözlerin şöyle devam etti; "Eksiğimiz, noksanımız varsa oturur konuşuruz, ama bunu gizli pazarlıklar değil, Millet Meclisi'nde meşru temsilcilerle yaparız. Bunun için İmralı'ya motor seferleri düzenlemeye de gerek yoktur. Patlama sonrası oluşan karamsar tablo karşısında genel başkanımız millete bir umut fotoğrafı vermek için görüşmeler yapıyor. Ancak unutmamalıyız ki, terörle arasına mesafe koymayan Türkiye'nin tümünü kucaklayan parti konumunda olamaz. Ve yine temel bir ilke olarak tüm siyasi partiler olarak ama, fakat demeden terör lanetlenmelidir." CİHAN