Halk TV'den Uğur Yanıkel'in ölümü ile ilgili açıklama

Halktv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Hakan Çelenk, hayatını kaybeden Uğur Yanıkel'le ilgili, "Kimse Uğur'u takip etmiyor. Son aşamada da hastaneye götürülüyor. İşte bizim için muamma şu anda burada, bir ihmal var mı işin gerisinde. İşin bu tarafını şu anda daha çok takip ediyoruz." dedi.

SHABER3.COM

Halktv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Hakan Çelenk, Kayda Geçsin programına bağlanarak Uğur Yanıkel'in ölümüne ilişkin açıklamalarda bulundu.

"Öncelikle belirsiz bir durum var gece ambulans yol kenarından almış. Hastaneye getirilmiş. Hastanede bilinci açılmış bir süre sonra hayatını kaybetmiş. Ve olay bilinmiyor" diyen Çelenk, "Biz bunun hassasiyetle emniyetten üzerine gittik tabii hemen. Ve bunun çok sıkı şekilde soruşturulması için yetkililerle temasa geçtik. Bu anlamda ilk an itibarıyla bunun bir şüpheli ölüm bir gazeteci ölümü o. Her koşulda bizim için şüpheli bir ölüm. Bu şekilde kayda alınması gerekirdi. Soruşturmanın hassasiyeti açısından bizim için olumlu bir durumdu bu" ifadesini kullandı.

Odatv'nin aktardığına göre, Çelenk sözlerine şöyle devam etti:

"Sonrasında ne yaptık bu anlamda söylüyorum çünkü biz hassas yaklaştıktan sonra acaba emniyet güçleri hassas yaklaştı mı? Görüntüleri izledik sonunda Uğur'un çok büyük talihsiz bir şekilde iki buçuk metrelik bir istinat duvarından o malum Vodafone Arena Stadı'nın üst tarafındaki istinat duvarından koşarak atladığını ve orada talihsiz şekilde hayatını kaybettiğini öğrendik."

"Uğur'u biri mi arkasından takip ediyordu? Uğur birinden mi kaçmaya çalışıyordu?" sorusuna Çelenk şu yanıtı verdi:

"Uğur saat 22.00 civarı arkadaşlarıyla oturuyor, Taksim'de Mis Sokak civarında bir mekanda. İki mekanda oturuyor. Sonra kalkıyor tek başına Beyoğlu'nda yürüyor. Biz bu görüntüleri geriye doğru da takip ettik. Beyoğlu'nda yürüyor, Gümüşsuyu Caddesi'nden aşağı doğru iniyor. Gerçekten de yavaş yavaş yürüyor. Yavaş, ağır şekilde yürüyor. Son ana kadar MOBESE kameraları takip ediliyor. Şu anlamda söylüyorum öncesinde acaba arkasında bir araba takip ediyor muydu? Bir araç var mıydı? Ya da bir yaya var mıydı? Bunların hepsi 3 dakika 5 dakika geriye gidilerek incelendi. Son anına kadar, şöyle söyleyeyim son anlarda binalardaki kameralardan mekanların, ticari işletmelerin kameralarından her dakikasını takip ettik. 23.28 itibarıyla düşüyor duvardan. Daha doğrusu koşarken duvar bir anda karşısına çıkıyor atlama ihtiyacı duyuyor. Arkasına bakıyoruz, 30 metre-40 metre arkasında kimse yok. Sonra yukarıya bakıyoruz ve son bina kamerası en son görüntüsü Uğur'un tam parka girmeden 20 metre öncesine ait ve 20 metre öncesine kadar biz Uğur'u hemen hemen görüyoruz. Yürüyerek orada parka giriyor. 23.26 son görüntüsü parka girmeden önce. 23.28'de ise polis kayıtlarına göre ve aşağıdaki MOBESE kayıtlarına göre 23.28'de parktan koşarak çıkıyor."

Hemen hemen aslında 90-100 metrelik belki bir mesafe kat ediyor. Ama gerçekten de bu mesafe yürünebilecek ve yürürken aslında koşarken bir anda hızlanıyor. Şimdi neden koştu sorusunun yanıtı son saniyeye kadar bizim açımızdan takip edildi.

Parkın içi ıssız bir park tabii, ama parkın içinde dediğim gibi 30-40 metre gerisine kadar atladığı bölgedeki kameradan izleyebiliyoruz. Bu bakımdan bizim için soruşturma ciddi ölçüde bir aşamaya geldi. Bizim için soruşturma bu aşamadan sonra şunu söyleyeyim biz her şeyi inceledik. Çünkü arkadaşımızın arkasından soru işareti bırakamadık o gözle inceledik. Bu anlamda şüpheli ölüm bu olayın hassasiyetle soruşturulması açısından açılan bir dosya şüpheli ölüm dosyası. Bu dosya da hassasiyetle takip edildi. Bu aşamada parkın içerisine girdiği, parkın içerisini göremiyoruz ama takip eden birisi olmadığını hatta şu bile takip edildi acaba sokak hayvanlarından ürktü mü diye de bir kontrol yapıldı bu süreç içinde. Biz bunu da göremedik. En azından Gümüşsuyu Caddesi'nde göremedik.

Kimse Uğur'u takip etmiyor. Ve son aşamada da hastaneye götürülüyor. İşte bizim için muamma şu anda araştırma biz burada bir ihmal var mı işin gerisinde. İşin bu tarafını şu anda daha çok takip ediyoruz.

 "Az önce bilinci açıktı hastaneye gittiğinde dedin. Bilinci açık olduğu için sanırım sorular da soruldu orada. Bir takip ya da gerçi görüntülerde yok ama bir başka şeyle karşı karşıya kalsa bunu anlatabilecek boyutta mıydı? Sorular sorulmuş mu?" sorusuna Çelenk şu yanıtı verdi:

Evet sorular sorulmuş. Kendisi bilinçli hatta kendisinin iyi olduğunu söylüyor hastaneye gittiğinde. Çünkü orada bir baygınlık geçiriyor, baygınlık geçirdikten sonra geç fark ediliyor. Yol işlek bir yol aslında ama yol kenarında bir şekilde çekilince tabii bu bölümde ambulansın gidiş geliş saatleriyle ilgili araştırmamızı da tamamlayacağız. Bundan sonra işin o tarafının takipçisiyiz. İhmal var mı arkadaşımızın ölümünde çünkü eğer ihmal varsa eğer hastanede müdahalede geç kalınmışsa müdahalede yavaş davranmışsa birileri bunu ortaya çıkarmak istiyoruz şimdi de. Evet alınmış hastaneye ulaşması yaklaşık 1 saat sürüyor. İlk gelen ihbar düşme şeklinde değil. Yol kenarında bir vatandaş şeklinde ihbar geliyor. Hastaneye götürüldüğü anda. Ama hastaneye götürüldüğünde bilinci açılıyor hatta tedaviye ihtiyacı olmadığını da söylüyor.

Orada ben iyiyim bırakın diyor. Israrla gitmek istiyor. Bu sırada hastanede kan tahlilleri iyi çıkmamış dolayısıyla bir röntgen çekilmesi için bir bilgisayar talimatı gitmiş ama o aralıkta Uğur bilincini kaybediyor kalbi duruyor. Müdahale ediliyor ve saat 4'e doğru yaşamını yitiriyor. O sırada aile de hastaneye çağrılmış.

Otopsi raporunda da şu andaki ön raporda da olay şu; omurgasında bir kırık oluşuyor atladığın zaman ki orada bir son anda istinat duvarı karşısına çıkınca bir anda atlama kararı veriyor. Durulacak bir yer değil.

Olay yerine de gittim baktım ben çok dik bir çimen rampa burası. Sonunda istinat duvarı çıkınca bir atlama kararı veriyor ama atlama kararı verirken dengesi bozuluyor. Çünkü orada bir çelik halat var ona ayağı takıldı görünüyor. Çünkü aslında iki buçuk metre Uğur atlar ve oradan da bir şey olmaz ayağınız acıyarak kurtarılabileceğiniz bir yer burası. Ama ne yazık ki ayağı o çelik halatlara takılmış görünüyor ve düşmesi biraz ağır oluyor.

Omurgasındaki kırığa bağlı bel omurundaki kırığa bağlı olarak aort yırtığı oluşuyor. İç kanamada bunlar oluşuyor. Bunların detayını aileden izin aldığım için açıklayabilirim.

Uğur kendisi çıkmak istiyor çünkü bir şekilde Uğur yürüyebiliyor. Uğur sağlıklıdır gayet sportmen çevik bir arkadaştır. Çok da iyidir sakindir herkes sever Uğur o anlamda kimseye de yük olmaz. İnsanlara yardım eder çok yardıma ihtiyacın duymadığını düşünürsünüz. O kadar iyidir ki bence çıkmak istedi bir an önce. Ama o sırada bilincini kaybediyor.

Dediğim gibi çok sıkı bir soruşturma. Erkenden bazı açıklamaları da yapmak istemiyorsunuz çünkü kendi arkadaşımızın hayatını kaybetmesiyle ilgili eksik bilgiyle açıklama yapmaya hakkımız yok.

O anlamda bizim için talihsiz bir kaza gibi görünüyor. Ama soru işaretleri ihmal açısından ortada duruyor. Şimdi bundan sonra işimizi yapacağız Uğur'umuzun hatırasıyla. İnsanların da sosyal medyada ne dedikleri de. Bakın biz açık bir iş yapıyoruz her şeyimizle biz kamuoyu önündeyiz. Oradan kendilerini kenara saklamış 3-5 trolün sözü de bizim için bir şey ifade etmiyor açıkçası. Arkadaşımız hayatını kaybeder biz işimizi yaparız şu anda da yapmaya devam edeceğiz.

Bizim için her şey bu anlamda araştırmamız devam edecek işin şu anda hastane ve ambulansların gidiş geliş saatine odaklandık. Bunu da yarın sabah öğreneceğiz. Bazı bilgilerimiz var elbette eksik ve hatalı bilgi kendi arkadaşımızla ilgili açıklamak istemeyiz. Bunun da takipçisi olacağız."
<< Önceki Haber Halk TV'den Uğur Yanıkel'in ölümü ile ilgili açıklama Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER