Gazeteci Timur Soykan'ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda yer alan iddialara göre, Halil Falyalı cinayetinde "Söylemez Kardeşler" izi bulundu. İstanbul'da gözaltına alınan isimlerden birinin Söylemez Kardeşler Çetesi'nin lideri Mustafa Sönmez olduğu iddiasını dile getiren Soykan, şu paylaşımları yaptı:

Halil Falyalı’nın öldürülmesiyle ilgili İstanbul’da gözaltına alınan üç kişiden birinin Mustafa Söylemez olduğu iddia ediliyor. Söylemez Kardeşler Çetesi’nin lideri olan Mustafa Söylemez 1990’lardan bu güne çok sayıda derin devlet bağlantılı olayla gündeme gelmişti.

Söylemez Kardeşler soyisimleri gibi hiç konuşmamaları, ilişkide olduklarının isimlerini vermemeleriyle ünlü. Mustafa Söylemez’in KKTC’de Halil Falyalı’nın en yakınında bulunan bir ismin verdiği ifadeler üzerine gözaltına alındığı öne sürülüyor. Gözaltına alınan diğer iki kişinin ise tetiği çekenler olduğu iddiası var. Üç kişinin sürat teknesiyle Kıbrıs’tan Türkiye’ye geçtiği de öne sürülüyor.

Onların adını Türkiye ilk kez 1996'da duydu. Adana'da yaşanan bir silahlı çatışma sonrası 11 asker, 24 polis hakkında soruşturma açıldı. İddialar inanılmaz boyuttaydı.

İddianamede Söylemez Kardeşler'in Sedat Bucak'a lav sihalıyla saldırı planladığı, Eminönü Belediye Başkanı Ahmet Çetinkaya'yı yine lav silahı ile öldürmeyi plandıkları iddia edildi.

Davalar başladı. Sıra, Söylemez Kardeşler'in verecekleri ifadedeydi.

Söylemez Kardeşler, Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'ı kendilerine komplo kurmakla suçladı. Onların iddialarına göre Ağar ve Bucak, kardeşleri Emir Söylemez, Resul Söylemez ve şoförleri Ercan Akyol'un ölümünden sorumluydu.

Söylemez Kardeşler 1997 yılında tutuklandı. 2002 yılındaki Rahşan Ecevit affıyla dışarı çıktılar. 2 yıl sonra ise haklarında tekrar tutklama kararı çıkarıldı. Ancak onlar Kuzey Irak'a, Erbil'e gitmişlerdi.

İddialara göre orada da işadamlarından haraç topluyorlardı. Orada da gözaltına alındılar. Serbest kaldıktan sonra da bu kez rotalarında Azerbeycan vardı. Kırmızı bültenle aranan Söylemez Kardeşler, geçtiğimiz haziran ayında bu kez Azerbaycan'da ortaya çıktılar ve yakalandılar; 3 Haziran'da da Türkiye'ye iade edildiler.