Türkiye'nin kaderini şekillendirecek cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu, 28 Mayıs'ta düzenlenecek. İlk turu mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu karşısında 4.5 puan önde kapatmıştı.
Araştırmacı Bekir Ağırdır, ilk turla ilgili olarak Gazete Oksijen'den İlke Gürsoy'a değerlendirmelerde bulundu; ikinci turla ilgili görüşlerini paylaştı.
"Sayılara baktığımızda AK Parti gerilemiş, 2002 noktasına geri dönmüş. Ama kopan seçmen muhalefete gelememiş" diyen Ağırdır, şöyle devam etti:
"Bunca yorgun bir iktidar, açık ekonomik kriz, partizanlığın çoğalması… Bu tabloya rağmen 2018 seçimlerinden bu tarafa I·YI· Parti’nin, CHP’nin, Deva’nın, Gelecek’in oylarında sıçrama yoksa ama Yeniden Refah Partisi’nde varsa herkesin düşünmesi lazım. Bunu düşünürken de hıza ihtiyaç var, ikinci tur geliyor. Ama herkes önce soğukkanlı şekilde hatırlamalı: Seçim bitmedi, sürüyor. Kimse bunun farkında değil gibi."
Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi için "CHP örgütünün kendi iç tartışmalarından, suçlamalardan kurtulması, seçimin sürdüğü fikrini ve 'Biz bitti demeden bitmez' duygusunu vermenin yolunu bulması gerek” diyen Ağırdır, "4-5 puan fark deniyor ama sonuç olarak konuştuğumuz oy üç milyon. Bir yandan, yüzde 45’le Ecevit ve İnönü dahil CHP tarihinin en yüksek genel başkanlık oyuna ulaşılmış. Bu aslında Kemal Bey’in kişisel başarısı" görüşünü ifade etti.
MUHALEFETİN SEÇİM SÜRECİNDEKİ EKSİKLİKLERİ
Ağırdır, seçim sürecindeki eksikleri şöyle sıraladı:
“Birincisi, CHP ve Millet İttifakı ortaklarının örgütsel enerjilerinin sahada sinerji ve heyecan üretmemiş olmaları. Bunun da birinci derece sorumlu aktörü CHP örgütü. Dolayısıyla örgütün kalan günlerde müthiş bir enerjiyle, umutla, inançla uğraşması ve bunu seçmene göstermesi gerek. İkinci temel eksik de Millet İttifakı aktörlerinin o büyük heyecanı üretememesiydi.
Kendi örgütünü motive ederken diğer beş lideri de büyük heyecana ortak etmesi gerekiyor. Güveni oluşmamış insanların kaygısını anlamak gerek. Muhalefet kaos ve karmaşa olmadan bir değişimin mümkün olduğuna dair güveni inşa etmeliydi. Bu sağlanamamış ama mesafe alınmış. CHP’nin oyunun yüzde 25’te kaldığını dikkate alırsak, yüzde 45’lik birlikteliği sağlamak bile Kemal Bey’in hanesine yazılabilecek bir başarı.”
'SİNAN OĞAN'IN İLK TURDAKİ OYLARININ TÜMÜ TEK ADAYA GİTMEZ'
Ağırdır, “Kemal Bey’e destek vermesi muhalif seçmende duygu tetikleyici unsurlardan biri olur, umudu diriltir. Vermezse moral bozukluğu sürer. Oy bakımından ise Sinan Oğan’a oy veren 2 milyon 800 bin oyun tümü Kemal Bey’e ya da Tayyip Erdoğan’a gitmez çünkü o oylar tek başına milliyetçilik üzerinden açıklanamaz.
O bir kızgınlık, iki tarafa da yönelik. Bu insanların bir kısmı Erdoğan’a, bir kısmı muhalefete geçecektir. Sinan Bey’in 'Ben şurayı desteklerim' demesinden ibaret değildir hikaye."