Hakim ve savcıya rüşvetçi ithamı ne kazandırdı?

Tayyip Erdoğan'ın Zarrab'ı yargılayan hakim ve savcılara yönelik hakaret ve ithamları nasıl bir durum ortaya çıkardı?

samanyoluhaber.com

ABD'de yaşayan gazeteci İlhan Tanır, kişisel blogunda 'Bir Kaybedişin Öyküsü' başlıklı yazısında Erdoğan'ın çıkışının getirisini ve götürüsünü yazdı

Bir Kaybedişin Öyküsü

Reza Yine Kaybetti

Reza Zarrab’ın savunmasının 30 Ağustos günü yaptığı Hakim Richard Berman’a ‘çekil’ talebi, hakim tarafından 29 Eylül gününde reddedildi. Bu şekilde Zarrab önce kefalet talebini şimdi de hakimin çekilmesi talebini kaybetmiş oldu.

Bundan sonraki basamak, daha önce 6 Eylül tarihinde yapılması planlanan ama ‘çekil’ talebi nedeniyle iptal edilen ‘duruşmanın düşürülmesi’ ve ‘Zarrab’ın telefonundan alınan delillerin yok sayılması’ konularının görüşüleceği oral celse olacak ve bu görüşme 5 Ekim’de yapılacak. Bu ise asıl duruşmalar önce üçüncü round olmuş olacak.

Berman’ın 24 sayfalık ‘ret’ kararı, Zarrab’ın savunmasının yeni ekler sunduğu 28 Eylül Çarşamba gününden sadece bir gün sonra verildi. Bu da Berman’ın çoktan ‘çekilmeme’ kararını verdiği ve Zarrab savunmasının ek ‘belgeler’ sunmasını beklediğini gösteriyor. 

Hatırlanacağı gibi 28 Eylül Çarşamba günü Zarrab avukatlarının sunduğu ek belgelerde CB Erdoğan’ın ABD dönüşü uçakta yaptığı ve hem hakim Berman hem de Başsavcı Bharara’yı ‘FETÖ grubu’ tarafından ‘yedirilip içerildiği’ bir başka deyişle ‘rüşvet almakla’ suçladığı konuşmalardı. 

Bir diğer ifadeyle Zarrab’ın savunması Berman’a, onu rüşvetle suçlayan bir yabancı ülke liderinin demecini kanıt göstererek, davadan çekilmesi talebi yaptı.

Hakim Berman, Amerikan federal hakimi ve ABD çapında ünlü birçok davaya daha önceden bakmış, elit bir isim.

Talep reddedildi. 24 sayfalık ret kararında göze çarpan başlıklar şunlar. 

*Ret talebi zamansız yapıldı. ‘Redd-i Hakim’ hakkı savunma tarafından 27 Nisan, yani ilk oral celsenin yapıldığı tarihte, hakimin konferanstan bahsetmesine rağmen kullanılmadı. 

*2014 yılında İstanbul’da katıldığı konferansta Hakim Berman, Zarrab ismini duyamamıştı ve o ismi ilk kez 21 Mart tarihinde Miami’de tutuklandığında duydu.

*Dava ‘rastgele’ bir şekilde Hakim Berman’a verildi ve özel bir talep veya atamayla verilmedi.

*Savunmanın 2014 yılında İstanbul’da yapılan konferansta ‘büyük ölçüde’ Zarrab’a odaklandığı bilgisi doğru değil. Berman, Zarrab ismini ağzına dahi almadı.

*Savunmanın iddialarının konferansın çıkarılmış olan transcripti ile yalanlandığı ifade edildi.

*YükselKarkinKüçük (YKK) isimli avukatlık bürosunun 2014 yılında DLA Piper ile ortaklığı olan saygıdeğer bir isme sahip olduğu kaydedildi.

Hakim ayrıca uzun bir şekilde konferansa katılımı esnasında yaptığı konuşmanın ve sonrasında Today’s Zaman’a verdiği mülakatın Zarrab ile hiç bir alakası olmadığını ve evrensel hukuk değerleri ve hukukun üstünlüğünden bahsettiğini örneklerle not etti. 

Hakim Berman, kararının 18. Sayfasında ise savunma avukatlarının sadece kendisinin değil, konferansta konuşulanları da ‘demeçlere farklı kalıplara sokarak yanlış karakterize ettiğini’ ifade etti. Örnek olarak ABD İstanbul Başkonsolosunun, Harvad Prof. Richard Fallon’ın ve AB’nin Türkiye Büyükelçisinin söylediklerinin çarpıtıldığını kaydetti. 

Hakim Berman, kararının sonunda Zarrab’ın savunmasının ‘çekil’ talebini reddettiğini açıkladı. 

Bundan sonraki davanın düşmesi ve Zarrab’ın aleyhine olarak Zarrab’ın IPhone’undan alınan delillerin kanuni yollardan alınıp, alınmadığının tartışılacağı oral celsenin 5 Ekim’de yapılacağını duyurdu. 

Hakim önce duruşmanın düşmesi talebini değerlendirecek. Eğer düşmemesi yönünde karar verirse, bundan sonraki basamak Zarrab’ın asıl duruşmalarının Ocak ayında (27) başlaması olacak.

Zarrab’ın bu son talebinin duruşmalar öncesi takvimi şimdilik bir ay geciktirdiği görülüyor. Bu gecikmenin asıl duruşmaların yapılacağı ilan edilen 27 Ocak 2017 tarihini geciktirip, geciktirmeyeceği bilinmiyor. Tabi Zarrab’ın önümüzdeki haftalarda yeni başka taleplerle gelip gelmeyeceği de bilinmiyor. 

Zarrab’ın Avukatları Hakimi Neden FETÖcülükle suçladı?

ABD’nin en itibarlı hakimlerinden birini 2 yıl önce katıldığı bir konferanstan dolayı ‘taraflı’ ilan etmek, onun Gülen bağını iddia etmek ilk etapta anlaşılması güç bir durumdu. Üstüne, Zarrab’ın savunması 21 Eylül’deki dilekçelerinde Berman’a ‘olay daha da büyümeden çekilmesi iyi olur’ tavsiyesi yapmıştı ('Mahkeme için en adil ve doğru yol, başsavcılık Türkiye'deki eski olayları gündeme getirmeye devam etmesiyle yaratacağı daha da büyük sorunlar olmadan kendisini bu davadan çekmesidir.''). 

Bu bir anlamda aba altından sopa gösterir gibiydi. 

Nitekim bundan sadece 4 gün sonra CB Erdoğan uçakta Hakim ve Başsavcıya birlikte yüklendi. Onları Gülencilerden rüşvet almakla, bağımsız olmamakla suçladı. Sonra Adalet Bakanı Bekir Bozdağ aynı yönde eleştiriler getirdi. Aynen Zarrab’ın savunmasının ‘öngördüğü’ gibi konu tamamen siyasi bir hal aldı ve kriz büyüdü. Yürütmenin yargıya karışamaması üzerine de oturan ‘güçler ayrılığı’ ilkesini yabancı bir siyasi lider tanımadı.

Zarrab’ın savunmasının Hakimi FETÖ’cü ilan etmesi ile birlikte Erdoğan’ın kazancı açıktı. Böylece Erdoğan iç politikada ‘bakın, Zarrab’ı ABD’li rüşvet yemiş FETÖ’cü hakim ve savcılar Türkiye’ye komplo kurmak için kullanıyorlar’ çıkışı yapacaktı. Bununla popüleritesini dahi artırabilirdi. 

Bundan sonra da Zarrab’ın davasına yine ‘dış güçlerin oyunu’ olarak görmeye ve sunmaya devam edecek. Hakim ve Savcının görevlerinde kalması, Erdoğan’ı bu argümanları kullandırmaya imkan verecek. Kısacası Erdoğan istediğini aldı. 

Ama Hakime böyle bir meydan okumanın Zarrab’ın kendisine ne yararı olacaktı? 

Akla gelen bir nedeni, davadan suçlu çıkacağını hisseden Zarrab’ın şimdiden temyiz için altyapı oluşturması olabilir. Ama bir Amerikan federal hakime FETÖ’cü suçlamasının Zarrab’a temyiz safhasında da yardım edeceği de pek beklenmemeli. 

Zarrab’ın bu aşamada uzun dönemli bir stratejisi olup, olmadığını sanırım yakında anlamış olacağız. Aklıma bir olası senaryo geliyor. Yakında paylaşmak üzere diyelim. 

Hakimden sert çıkışlar

Hakim Berman, 24 sayfalık kararının bazı yerlerinde savunmanın kendi sözlerini ve başkalarının sözlerini çarpıttığını sert bazı ifadelerle belirtiyor. Aşağıda bazı göze çarpan cümleler bulunuyor. 





<< Önceki Haber Hakim ve savcıya rüşvetçi ithamı ne kazandırdı? Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER