Hakim Metin Özçelik’in cezaevinde tek başına tutulması ve ailesiyle açık görüş yapmasına izin verilmemesine tepki yağdı. TBB Başkanı Feyzioğlu, yapılanların cadı avının göstergesi olduğunu söyledi. Prof. Dr. Laçiner, "Savaş hukukunda bile bunu yapamazsınız" uyarısında bulundu.
Bugün gazetesinden Nesrullah Sonay'ın haberine göre, “Hakime Hücre İşkencesi” başlığıyla duyurduğu haber büyük yankı uyandırdı. Verdiği karar nedeniyle tutuklanan Hakim Metin Özçelik ve ailesine yönelik sürdürülen sistematik işkenceye toplumun her kesiminden tepki yağdı.
'CADI AVININ GÖSTERGESİ'
*Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu: İnfaz Kanunu’nda ne yazıyorsa uygulanmak zorunda. Bunun dışına çıkmak suçtur. Keyfi olan her işlem suçtur. Sebepsiz yere görüştürülmüyorsa bu görevi kötüye kullanmaktır. Eşini ‘emir yukarıdan’ deyip işten çıkarmak da tacizdir. Nüfuzu kötüye kullanmaktır. Yukarıdan böyle bir talimat gelmesi kamusal gücün kötüye kullanılması anlamını taşır ve suç teşkil eder. Yine eşinin iş bulamıyor olması olayın tam bir cadı avına dönüştüğünü gösterir. Sadece yargı mensuplarını değil ailelerini de hedef alan bir durum. Adeta kan davası. Ailelerin hedef alınması olayı daha da trajikleştirir. Maalesef Türkiye’de zulüm hiç bitmiyor. Zalimlerin isimleri değişiyor. Kim iktidarı elinde bulunduruyorsa zalimleşiyor.
'AÇIK BİR İNSANLIK SUÇU'
*Siyaset Bilimci Prof. Dr. Sedat Laçiner: Sadece hukukun çiğnenmesi veya ihlal edilmesi şeklinde değerlendirilmemesi gerekir. Bu açık açık bir insanlık suçudur. Bir cadı avı intikam söz konusu. Bütün hukuk kurallarını askıya almaktır. Diktatörlükte bile işler hukukuna uydurulur. Hukuk bu kadar hoyratça çiğnenmez. Zaten bir hakimin kararı nedeniyle içeri alınması da başlı başına hukukun çiğnenmesi, yok sayılması anlamına geliyor. Akabinde suçların bireyselliği diye bir ilke var. Hiçbir hukukta bir kişi bir başkasının suçundan dolayı cezalandırılamaz. Hele hele ailenin cezalandırılması çok vahşice bir şey. Savaş hukukunda bile bunu yapamazsınız. Savaş hukukun olmayan bir şeyi kendi vatandaşınıza reva görmeniz kabul edilebilir bir şey değil. Türkiye’de görmüş olduğumuz hukuk cinayetlerinin en açık olanlarından bir tanesi.
YAŞANAN SKANDALLAR ZİNCİRİ
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve 62 polis hakkında tahliye kararı verdiği için tutuklanan İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik ve ailesine yönelik hukuksuzluklar sistematik işkenceye dönüşmüştü. Hakim Özçelik, önce açığa alınmış ardından 30 Nisan 2015'te de tutuklanmıştı.
28 ŞUBAT’I ARAR?OLDUK
Cihan Sendikalar Konfederasyonu Başkanı Naci Haliloğlu: Bize 28 Şubat dönemlerini hatırlatıyor. Bugün daha da artırılmış bir şekilde aynısı yaşanıyor. Hatta 28 Şubat’ları arar hale geldik. Kınıyoruz. Hakimin bir suçu olmadığını düşünü-yoruz. Görevini yaptı. Hadi hakimi içeri attınız, burada eşinin çocuklarının ne suçu var?
Gücü ve iktidarı eline geçirenler güç zehirlenmesi yaşıyor. Maalesef kendilerinin bir dönem maruz kaldığı sıkıntıları şimdi kendileri yaşatıyorlar. İktidarın mevcut tutumu bu yönde.
YILDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR
Ortada hiçbir sebep yok. Sadece 17-25 Aralık hırsızlık yolsuzluk operas-yonları sonrası oluşan algıyı silmek adına insanları yıldırmaya çalışıyorlar.
İNTİKAM AMACI TAŞIYOR
Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Avukat Mehmet Kasap: Başlangıç itibariyle Hakim Metin Özçelik’in tutuklanması bağımsız yargıya yapılmış bir saldırıydı. Daha sonra bu açıkça bir ayrımcılık ve nefret suçuna dönüştü. Yapılan tutuklamaların ne niyetle yapıldığını da ortaya koyuyor. Yapılan uygulamaların her biri bir intikam amacı taşıyor.