Eski AKP milletvekili ve milli futbolcu Hakan Şükür kendisini Youtube programına davet eden ardından da Twitter paylaşımını silen Oğuzhan Uğur’a, ‘‘Al mikrofonu, kanserli babama git. Boş dosyayla niye hapse atıldığını sor. İstersen ben de konuşurum.’’ diyerek seslendi.

Babala TV isimli Youtube kanalı üzerinden program yapan Oğuzhan Uğur, “Onlar bize hiçbir zaman konuşma hakkı tanımadı. Ben onlara aynını yapmak istemiyorum. Bir zamanlar kral dediğim. Milli formada yazan adını öptüğüm beyefendi. Siz mesela katılır mıydınız?” diye sorduktan bir süre sonra davet mesajını Twitter hesabından sildi.

Davet mesajını silmesinin ardından Hakan Şükür Youtube kanalında izleyicilerinden gelen soru üzerine Uğur’a cevap verdi. Kimseden korkusunun olmadığını ve verilemeyecek hesabının olmadığını belirten Hakan Şükür, ‘‘En büyük suça sahip bugünün rejimi ile onların arka planındaki derinlerin ve muhalefetin Türkiye’yi ne hale getirdiğini göremiyorsanız istediğiniz kadar program yapın seyrettirin kendinizi. Önemli olan çok seyredilmek değil haklı olmak.

Hakan Şükür’ün konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Ben hatalarımı kabul eden bir insanım ama benim bir suçum yok ki. Babamın ne suçu var? O arkadaş alsın mikrofonunu kanser olan babama gitsin. Niye hapse girdiğini sorsun. Babam sol görüşlü bir adam. Gitsin babama madem hak arıyor, babamla otursun bir konuşsun. Kesilmedik ameliyat edilmek yeri kalmamış bomboş bir dosya.

Şikâyet ettikleri bu rejimden taraf olmadıklarını söyledikleri bu rejimle ağababaları arka planda birlikteler. Hakan Şükür nereden kazanmış, Hakan Şükür kimmiş, babası ailesi kimmiş araştırmadan konuşmayın. Türkiye’nin haline bakın ona göre konuşun. Birileri cebini doldururken birbirlerine vurdurarak toplum ne biliyor ki, bu yalancıların, bu hırsızların ve bunlar gibi geçmişin hırsızlarının ortaklaşa bu rejimi idare ettiklerini bilmelerine rağmen söylemezler çünkü bugünün kaymağını yiyorlar.

Ben alın terimin kaymağını yedim, kimsenin malına mülküne çökmedim, yurtdışında oynadım ülkeme getirdim. Ülkenizi çok seviyorsanız bunları anlatın. 7 senedir yurtdışındayım hangi açığımı hangi yanlışımı gösterdiler.

Neymiş, Yavuz Sultan Selim’in kaftanını çalıp Fethullah Gülen’e götürecekmişim. Bundan başka ne yazdılar. Reza Zarrab’tan alınan paralar kendilerini iade edildi Hakan Şükür koydu dediler. Namussuzlar bunları konuşun hadi. Bunları sorun bana ben bunlara cevap vereyim. Bir ülkede 2 milyon terörist mi olur, kapatsın gitsin ülkeyi yöneten o zaman.

Yanına aldığı milletvekiliyim ben ona ben ‘terörist’ oluyorum. Her şeyim araştırılmış, Meclis’e girerken mal varlığımı nerden kazandığı belli. Terörden kazandı diyerek her şeyimi darmadağın ettiler. Babala TV bunu konuşsun o arkadaş. Gitsin sahte imzalarla evime giren (belgelerini isterse vereyim ben bunun yayınını da yapacağım) hukukun durumunu konuşsun. Arka planda derinlerle ilişkisi olan, ne konuşursa konuşsun kendisine bir şey olmayacağından emin olan, bilen bir kişi ancak konuşur. Kral dediğim diyor evet belki çocukluğunda benim maçlarıma geldi seyretti.

Bu kadar ön yargının olduğu ön kabulün olduğu bir yerde kime neyi nasıl anlatabilirsin. Davutoğlu o zamanlar bütün devletin kabul ettiği birine ‘Hocaefendi’ demiş. Onu inkâr ediyor geri zekâlı hakikaten geri zekâlı yani. Ne söylediklerini bilmiyorlar, günün, ortamın şartlarına göre konuşuyorlar.

Ben ne söylediğimi biliyorum, benim bir suçum yok. Birileri bir suç işlediyse bu beni ilgilendirmez, babamı hiç ilgilendirmez. Ama toplumu korkutmak bizim gibi insanlar üzerinden bir hedef ise buna yarıyoruz zaten. Siyasete alırken de işlerine yaradık, Galatasaray’da Milli Takım da oynarken de yaradık. Birileri bizim üzerimizden kendi ideolojilerini, yaptığım yanlış veya hataları kullanarak kendi lehlerine çevirmeye çalıştılar.

Bir de demiş ki ‘o zamanlar bize bu hakları vermiyorlardı biz verelim’. Ya ben Ergenekon’un avukatı Celal Ülgen’i kadrolu elemanı olarak görüyordum CNN Türk’te. Kadrolu eleman CNN Türk’te savunuyor doğru yanlış. Sonra öğrendik ki birilerinin silah şirketlerine ortak olmuş. Arka planda ne dönüyor bu iddiaları konuş ama konuşamazsınız. Türkiye için Hakan Şükür önemli değil ki, ancak bir sembol olarak kullanılabilir. Madem beni ‘kral’ olarak biliyorsun öyle bil kardeşim. Biz beraber olmayı seçmeye çalışan bunun için mücadele eden hem inancımızla hem insani değerlerimizle bunu kendime şiar edinmiş insanlarız. Ben bir insanım, hata yapabilirim ama benim bu hatalarım bugün bu yaşadıklarımın karşılığı değil.

Benim gizli saklı bir şeyim yok her şeyim kamuoyu önünde. Benim Galatasaray’da, Türkiye’de de yaşadığım müddetçe hesabını veremeyeceğim hiçbir şey yok. Hatalarımı, yanlış kelimelerimi çıkardığınızda normal demokratik, laik bir hukuk devletinde bugün benim gibi binler var da ben kendimle ilgili söyleyeyim bunları yaşayacak bunları hak edecek hiçbir şey yapmadım.

Siz zannediyorsun ki ben buraya geldim güllük gülistanlık yaşıyorum öyle bir şey de yok. Ben şu an 50 yaşımdan sonra asgari ücretin biraz üstünde bir maaşa çalışan ve çocuklarıma bakmak zorunda kalan bir insanım. Allah böyle istemiş demek ki. Ben kimsenin tarafı değilim bir suçlunun asla tarafı olmam.’’