DAHA ÇOK BAŞ AĞRITIR

SBS’de uygulanan not katkısı dolayısıyla ortaya çıkan adaletsizliğe bir bakış


Daha önce de yazmıştım, ama özellikle öğrencilerden ve velilerden gelen eleştirilerden dolayı bir kez daha üzerinde durmam gerektiğini düşündüm. SBS’de uygulanan not katkısı dolayısıyla ortaya çıkan adaletsizliği kastediyorum. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik not katkısını ısrarla savunmaya devam ediyor. Bunu savunurken gerekçesi ise okulu ön plana çıkarıp dershanelere olan talebi azaltmak. İlk başta bu durum doğru bir niyetle yola çıkıldığı izlenimini verse de, beraberinde çok farklı sorunların da ortaya çıkmasına zemin hazırladı. Dershanelere olan talebi azaltmak için yola çıkıldı ama okul dershaneciliği aldı başını gidiyor. Ne mahsuru var ki diye düşünülebilir. Ancak okullarda bilişsel alanın bütün basamaklarını içerecek şekilde konular anlatılmalı ve ona göre eğitim ve ölçme-değerlendirme yapılmalı. Okul dershaneciliğiyle birlikte bu yapı yavaş yavaş bozulacaktır. Okulda süreç odaklı verilen eğitim SBS dershaneciliğinin oluşmasıyla sonuç odaklı bir yapıya bürünecektir. İşin bir diğer sakat noktası da şu: Okulda hafta sonları SBS takviyesi alan öğrencilere özellikle not verilirken objektif davranılmayabilir. Neticede okullar bu kurslardan para kazanıyor. İster istemez ticarethaneye dönüşme riski yaşayan okullarda eğitimin ahlakı bozulabilir. Bozuldu demiyorum, ama böyle büyük bir riskin olduğunu hatırlatmakta fayda var. İleride bu durum Milli Eğitim Bakanlığı’nın başını çok ağrıtır. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in, not katkısını savunurken öne sürdüğü düşünce şu: ÖSS’de de AOBP adı altında notların etkisi söz konusu. Neden liselerdeki öğretmenlerimize güveniyoruz da SBS’de güvenmiyoruz? ÖSYM’nin de AOBP uygulamasından çok memnun olduğunu düşünmüyorum. Zaten memnun olmadıklarının sinyalini YÖK Başkanı’nın dile getirdiği İngiliz modeli açıklamasında görüyoruz. Bu sistemde alan tabloları, okul başarısı gibi sistemi zorlayan, adaletsizliğe yol açan ve sistemi karmaşıklığa iten unsurlara yer yok. Eğer AOBP’den çok memnun olsalardı yeni sistem arayışlarında da AOBP’yi kullanmayı düşünürlerdi. Burada sorun öğretmene güvenip güvenmeme sorunu değildir. Sorun sistemin adaletsizliğe neden olan faktörlerin etkisinden nasıl kurtarılacağıdır. Notlar şu anki hesaplama sistemi içerisinde manipüle edilmeye müsaittir. Bu hem AOBP’de hem de yılsonu başarı puanı ve davranış puanında böyledir. AOBP’de bunu yapmak birazcık daha ustalık istiyor o kadar! Yılsonu başarı puanında en düşük öğrenciyle en yüksek puanlı öğrencinin notlarını birbirine yakın tutarak büyük avantaj oluşturmak çok kolay. Üzerinde çok rahat spekülasyon yapabilirsiniz. Eğer adaleti gözeterek öğrencileri yerleştirecekseniz işi insanların iyi niyetine terk edemezsiniz. SBS’deki not katkısı nedeniyle daha önceki yazılarımda dile getirdiğim öğretmen öğrenci, okul idaresi öğretmen, veli okul idaresi, veli öğretmen ilişkilerinde bir takım sıkıntılar ortaya çıkmaya başlamış durumda. Notun hesaplamaya dahil edilmesinin kucağımıza bıraktığı bir başka sorun da bu. Buradaki eleştiriler SBS’nin tamamına dönük değil. Sistemi genel hatlarıyla doğru bulsam da not katkısının sistem için fitne unsuru olduğunu düşünüyorum!
<< Önceki Haber DAHA ÇOK BAŞ AĞRITIR Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER