ABD'de Halkbank davası sebebiyle 28 ay hapis yattıktan sonra Türkiye'ye dönen ve ardından Borsa İstanbul Genel Müdürlüğü'ne getirilen Hakan Atilla, son bir haftada çıkan iddiaların ardından bugün istifa etti.
Oysa Hakan Atilla, hakkında dört ay önce gündeme gelen istifa iddiaları ardından, “Görevde olduğum sürece Borsada pek çok rekor kırdık. Daha da devam etmeye niyetliyim” demişti.
Atilla’nın, daha uzun dönem çalışacağını umduğunu gösteren bu ifadelerinden sadece dört ay sonra istifa etmesinin arka planında ABD’deki Başkanlık değişimi ve devam eden Halkbank davası olduğu düşünülüyor.
Kasım ayında önce Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın görevden alınması, ardından ise Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın görevinden ‘istifa’ etmesi, Türkiye’nin yeni ABD yönetimine uyum hamleleri olarak değerlendirilmişti.
HALKBANK DAVASI 3 MAYIS’TA
Halkbank'ın ABD'nin İran'a yaptırımlarını delmek suçlamasıyla New York'ta yargılandığı davanın seri duruşmaları 3 Mayıs’ta görülmeye başlanacak.
ABD mahkemesinin, söz konusu davada Halkbank aracılıyla ABD'nin İran yaptırımlarının delinmesi sürecine "Erdoğan hükümetinin talimatıyla yardımcı olunup olunmadığı” üzerine eğilmesi bekleniyor.
Davanın siyasi anlamına ilişkin ise birçok görüş mevcut. Bu görüşlerin ortak noktası, Ankara yönetimine karşı mesafeli bir tavır sergileyen Biden’ın ABD Başkanı seçilmesiyle davanın sonucunun da Türkiye’nin aleyhine çıkma ihtimalinin yükseldiği.
ABD basınında daha önce, Trump yönetiminin Erdoğan’ın isteği üzerine, Halkbank davasının düşürülmesi için yargıya müdahale etmeye çalıştığı ancak sonuç alamadığı yönünde haberlere yer vermişti. Biden yönetiminin ise, Ankara’ya karşı mesafeli tavrı nedeniyle yargılama sürecine Erdoğan lehine bir müdahalede bulunması bekleniyor. Bu sebeple Halkbank’ın mahkumiyetinin kaçınılmaz olduğu öne sürülüyor.
ABD’YE ‘JEST Mİ?
İngiliz Financial Times gazetesinde geçen hafta yayımlanan Ayla Jean Yackley imzalı haberde, Atilla’nın istifa iddiası, Biden yönetimiyle üzerine, “Atilla'nın görevden alınması, Joe Biden’ın yeni yönetimiyle ilişkileri iyileştirmek isteyen Erdoğan’ın Türkiye ile ABD arasındaki anlaşmazlığı gidermek için sembolik bir jest olabilir” yorumu yapıldı.
Şebnem Arsu, Maximilian Popp ve Alexander Sarovic imzalı haberde, söz konusu davanın Türkiye ekonomisini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kötü bir duruma sokabileceği söylendi.
Der Spiegel hazırladığı dosya haber için Erdoğan hükümetinden bazı kişilere ve Halkbank'ın şu andaki yöneticileriyle irtibata geçmeye çalıştığını ancak Türk yetkililerin konu hakkında yorum yapmaktan kaçındığını belirtti.
ABD DÜYÜKELÇİSİ: YARGININ KONUSU, YÖNETİMİN DEĞİL
Şubat ayı başında, bir grup gazeteciye konuşan ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield da, Halkbank’ın İran’a yaptırımları delmekle yargılandığı dava ve bu dava sonucunda ortaya çıkabilecek yaptırım ihtimali için, “Yargının konusu. Halkbank davası ABD mahkemesinin salonunda görülmektedir. Bu, ABD yönetiminin bir konusu değildir” yorumunu yapmakla yetinmişti.
Almanya’nın prestijli haber dergisi Der Spiegel’de de geçen hafta, Halkbank davasının seyri üzerine kapsamlı bir dosya yayımlandı.