Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün yaptıkları haberden dolayı gözaltına alınarak tutuklanmalarını kınadı.
Türkiye'de 'basın ve ifade özgürlüğü' kavramının, diğer özgürlüklerde olduğu gibi güç elinde yap-bozu andıran 'sevimli' bir oyuncak olduğu ağır bir dönemden geçildiği belirtilen yazılı açıklamada, "Öyle bir oyuncak ki; kendi toplumuna, 'kendi belirlediği gündemle' seslenmek dışında hiçbir gayesi olmayan; herkesin bilmesi gerekli olan gerçeklerin üzerini ustalıkla örtmeye çalışan ve yalnızca kendisini ellerinin içine alan güç tesiriyle hareket edebilen bir basın ne kadar özgür, ilkeli ve ahlaki olabilir.
Gelgelelim basını da elinde tutan bu büyük güç; devleti oluşturan en temel zemin olan Anayasa'da belirtilen 'genel ahlakın korunması'ndan hareketle birlikte yaşamayı belirleyici ve toplumu bir arada tutan ahlâki yaşam kurallarını, hangi görecesizlik ile belirleyebilir veya eğip bükebilir." ifadeleri dile getirildi.
Toplumdaki ifade özgürlüğünü kısıtlamanın en temel nedenlerinden birinin 'tek ifade' yönelimine evrilmenin artık aşikâr olduğunu vurgu yapan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı'nın açıklaması şöyle devam etti: "Söylenebilirliğine ancak ve ancak kendi belirlediği ifadeler dışındaki hiçbir ifadeye tahammül gösteremeyenler; hep birlikte yaşamanın önünü sorumsuzca tıkamakta; tamamen keyfi olarak hareket ederek, kendi dışındaki hiçbir varlığın var olabilirliğini kabul etmemektedir. Dün akşam saatlerinde yaşanan ve haber niteliği yüzünden uygulanan tutuklama kararı da birlikte yaşayabilirliği köreltme çabasındaki mevcut muktedirin keyfi süreçlerinden birini teşkil etmektedir. Öyle ki tutuklanma açıklamasının şeref madalyası olarak nakşedildiği bu kargaşa, tüm bu yaşanan garipliklerin tek cümlelik özetidir. Sebebi ve sonucu her ne olursa olsun toplum olarak yaşayabilmenin en birinci kuralı hukuk ve adaletten tamamen sıyrılarak, tüm işleyişin güç ilişkilerine döndürülmeye çalışıldığı bu sofrada hep birlikte, insanca ve barış içinde var olmak adına üzerimize düşen görevleri dün olduğu gibi bugün de sürdüreceğiz." CİHAN