Yaptıkları haberler nedeniyle farklı şehirlerde gözaltına alınan gazeteciler Millet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Değer Özergün, zaman-gazetesi/'>Zaman Gazetesi muhabiri Bayram Kaya, Aydınlık muhabiri Mehmet Bozkurt, kapatılan Karşı Gazetesi Sahibi Turan Ababey, Karşı Gazetesi İstihbarat Şefi ve Karşı Gazetesi eski muhabiri Emre Erciş ile polis memuru Mesut Babacan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulandı. Soruşturma Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütüldüğü halde gazeteci Değer Özergün'ün Mali Şube Müdürlüğü Yolsuzluk Bürosu'nda ifadesinin alındığı ortaya çıktı. Hükümeti devirmeye teşebbüs, terör örgütü üyeliği, soruşturmanın gizliliğini ihlal gibi suçlamalara maruz kalan gazetecilere, delil olarak yaptıkları telefon konuşmaları ve twitter yazışmaları gösterildi. Dün sabah saatlerinde Çağlayan Adalet Sarayı'na getirilen gazetecilerin savcılık sorgusu saat 14:30 sularında başladı.
HAK MAHRUMİYETİ YAŞADIK
Soruşturma savcısı İsmail Uçar tarafından ifadesi alındıktan sonra serbest kalan Özergün adliye çıkışında basın açıklaması yaptı. Suçsuz olduklarının anlaşıldığını belirten Özergün, “İnşallah bir daha böyle bir şey yaşanmaz. İnşallah Türkiye'de adalet sistemi hızlı bir şekilde çalışmaya başlar. 2 gündür ciddi bir hak mahrumiyeti yaşadık. Bunun sonucunda suçsuz olduğumuz anlaşıldı. Ancak giden özgürlük geri getirilemiyor” dedi.
ÖZGÜRLÜK GERİ GETİRİLMİYOR
Kendisine polis ve savcılık sorgusunda sadece haber konusunda yaptığı telefon konuşmasının sorulduğunu buna karşılık hükümeti devirmeye teşebbüs etmekle suçlandığı söyleyen Özergün, “Biz hangi güçle hükümeti devireceğiz. Yaptığımız gazetecilik faaliyeti” şeklinde konuştu.
TARİH SKANDALI
MİLLET Gazetesi'nin eski Genel Yayın Yönetmeni Değer Özergün'e sorguda Karşı gazetesi ile ilgili sorular yöneltildi. Bu sorular karşısında Özergün, Millet Gazetesi'nin yayın yönetmeni olduğunu hatılatarak, “Hiçbir bilgim yok” yanıtı verdi. Bu kez de Karşı muhabiri Ufuk Köroğlu ile neden telefonda görüştüğü sorulan Özergün, “Ufuk Köroğlu, Karşı'dan sonra Millet'te çalıştı. Tapenin tarihine bakıldığında Ufuk'un o tarihte yayın yönetmeni olduğum gazetede çalıştığı anlaşılabilir. O gün haber konuşması yapmıştık. Bu sır değil zaten ertesi günkü gazetede o konuşmamıza ilişkin haber yayımlandı” ifadelerini kullandı.
BASIN AÇIKLAMASI DA SORULDU
AVUKAT Bilal Çalışır, Değer Özergün'ün tamamen gazetecilik faaliyeti nedeniyle gözaltına alındığını belirtti. Çalışır, sosyal medya hesabından, “Değer Özergün, nasıl haber yapılacağını mesai arkadaşıyla telefonda görüştüğünden ‘darbeye tesebbüs, silahlı örgüt kurmak ve hükümeti devirmek' suçlamasıyla gözaltında. İfade sırasında bir basın açıklamasının nasıl haberleştirileceğine ilişkin yaptığı görüşme sorulmuştur” paylaşımında bulundu.
GAZETECİLİK YAPTIKLARI İÇİN HAPSEDİLİYORLAR
CHP Balıkesir Milletvekili CHP Genel Başkanı Danışmanı Ahmet Akın: Basın özgürlüğünde dünyadaki durumumuz her gün daha kötüye gidiyor. AKP iktidarının basın özgürlüğü karşısında takındığı bu tavır son ABD ziyaretinde de ortaya çıkmıştır ki ülkemizi zor durumda bırakmaktadır. Gazeteciler işlerini yaptıkları, gazetecilik yaptıkları için gözaltına alınıyorlar, hapsediliyorlar. Halkın haber alma hakkı ortadan kaldırılıyor. AKP gazetecilik faaliyetlerini sadece yandaş basın ve gazetecileri ile sınırlama derdinde. Hiçbir eleştiriye ve muhalif görüşe tahammül edemez hale geldi.
SADECE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL, ÖZGÜRLÜK YOK
MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan: Türkiye'de muhalif gazeteciler değil, muhalif partiler de konuşamıyor. TRT bize yer vermiyor. Gensoru görüşmesi TBMM TV yayında olmadığı saatlerde yapıldı. Sadece basın özgürlüğü değil muhalefetin de sesini duyurma problemi var Türkiye'de. İstediğiniz gibi düşünme, yaşama özgürlüğünüz de yok. AKP'ye üye olmadan bir taşeron şirkette işe girilemeyen bir Türkiye'de yaşıyoruz. Böyle bir memlekette basın özgürlüğünden ya da başka özgürlüklerden nasıl bahsedeceksiniz. Sadece onların basını özgür. Onların olmayanların durumu ise ortada. Söyleyecek başka bir şeye de gerek yok.
DARBE DÖNEMLERİNDE OLMAYAN BASKI
Doğrudan doğruya basına yönelik ciddi tehdit var. Basın özgürlüğü işlevsizleşmiş durumda. Muhalif gazeteciler cezaevlerine atılıyor. Basın özgürlüğü askıya alınmıştır. Darbe dönemlerinde bile olmayacak dozda baskı uygulanmaktadır.
YANDAŞ OLMAYAN TUTUKLANIYOR
CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı: AKP artık ‘Beni öven beni göklere çıkaran gazeteciler yetmez, benim düşündüğüm gibi düşünüp, benim aklımdan geçenleri anlayıp yazan gazeteciler lazım' diyor. Gazetecileri işten çıkarma tehdidiyle sindiriyorlar. Artık otosansürün ötesinde üçüncü aşamaya geçildi. ‘Ben ne düşünüyorsam sen de o şekilde düşeneceksin' diyor. Bunu yapmayan gazeteciler de tutuklanıyor. Obama'nın basın özgürlüğü eleştirisinden sonra inadına gazetecileri tutuklamak manidardır. Obama'ya nispet mi yapılıyor. Türkiye'deki bütün özgürlüklerin alanının daraltılması ve dikta rejiminin uygulanması bu da gerçekten sıkıntıya sokuyor.
ÖZGÜR DÜŞÜNCE