Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (GÜSAM) terör uzmanları terör örgütünün artan bombalı eylemlerini analiz etti. Güvenlik güçleri elinde bulunan Shortland, Akrep, Kobra tipi zırhlı personel taşıyıcıların yetersiz olduğu ve saldırılarda şehit sayısının artırmasına sebep olduğu belirten GÜSAM terör uzmanları, "Özellikle son zamanlarda ama her zaman zırhlı araçlarımıza yönelik en büyük tehlike ve tehdit el yapımı patlayıcılardan gelmektedir. Bunlara karşı yapılacak şey nispeten yüksek, kalın, 'V' taban zırhlı araçlardır. Tabi onların da bir dayanma haddi vardır. Günümüzde, yeterince patlayıcı kullanılarak askeri tankları bile ikiye bölmek mümkündür. Ayrıca güvenlik güçlerinde kullanılmakta olan Araç tipi Jammer ve portatif Jammer cihazlarının özellikleri yeni teknolojilere cevap verecek şekilde güncellenmelidir." önerilerinde bulundu.
MENFEZ SALDIRILARINA KARŞI TEKNOLOJİK TEDBİRLER ALINMALI
Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (GÜSAM) terör uzmanları, çözüm süreci sonrası terör örgütünün artan bombalı eylemlerini analiz etti. Terör örgütünün yıllara göre eylem stratejilerinin değişmesine rağmen gerekli önlemlerin alınmadığına dikkat çeken GÜSAM terör uzmanları, menfez saldırılarına karşı teknolojik tedbirlerin yanı sıra basit önlemlerin de alınabileceği vurguladı.
Terör örgütünün 90'lı yıllardan 2005 yılına kadar basit el yapımı bombalar kullanıldığı, bu tarihten sonra eylem stratejisinde teknolojiden yararlanarak, elektronik sistemler kullandığı belirten uzmanlar, "22 Temmuz'da çözüm sürecinin sona ermesi sonrası terör örgütü, bombalı eylemlerini bir üst seviye çıkarttı." dedi. Bu dönemde onlarca araçla bombalı eylem gerçekleştirildiğini vurgulayan uzmanlar, "Ülkemizde bu tarihten önce de araç bombalar ile terör eylemleri gerçekleştirilmiş ancak çok kısa bir zaman aralığında bu kadar çok sayıda bombalı araç ve bu araçlarda kullanılan patlayıcı miktarındaki fazlalık yönü ile bu durum örgütün eylem stratejisinde şiddetin dozunu arttırdığını göstermektedir. Tüm bunlar olurken, terör örgütü, çevresinde yaşanan şiddet eylemlerinden strateji devşirirken, ülkemiz terörle mücadelede diğer ülkelerin kazanılmış tecrübelerinden istifade etmediği görülmektedir." ifadelerini kullandı.
UZMAN PERSONELİN PASİFİZE EDİLMESİ HAYATİ HATA
Terör uzmanları yaptıkları analizlerinde, çözüm sürecinde sahada terörist ile mücadele eden, terör örgütlerinin eylemlerini ve bu eylemlerin nasıl etkisiz hale getirileceğini bilen teknik personelin pasifize edilmesinin hayati hata olduğuna vurgu yapılarak, "Gelinen bu noktada görüldüğü üzere gerek Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü çözüm sürecinin dışında bırakılmış. Siyasi irade, masaya oturulan ve muhatap alınan karşı taraftaki silahlı gücün imkan ve kabiliyeti nedir, terör eylemleri ve terörle mücadelede yakın coğrafyadaki eğilimler nedir, bu stratejilerin topraklarımıza taşınması durumunda mücadele kapasitemiz ne durumdadır gibi soruları kendi güvenlik kurumlarına sormamıştır. Çünkü cevapları duymak istememiş ve olası silahlı mücadele için hazırlık yaptırmamıştır." açıklamasında bulundu.
MENFEZ SALDIRILARINI AZALTACAK BASİT ÖNLEMLER
Özellikle yol menfezlerine yerleştirilen patlayıcılarla yapılan saldırılara konusunda bazı önlemlerin alınabileceğinin altı çizilirken, bu önlemler şöyle sıralandı: "Menfez giriş ağızlarındaki bitki örtüsünü temizlenmeli ve beton yatak yapılmalı. Bu sayede bitki örtüsü içerisine gizlenmiş kablo veya alıcılar görülebilir. Ayrıca kontrol için içeri girecek personele karşı tuzaklama yapılması önlenmiş olur. Menfez ağızlarına dikey parmaklıklar yaparak insan girişine müsaade etmeyecek hale getirilmeli. Menfezlerin bölgedeki işlevini yitirmiş ve yapıldığı amaca hizmet etmeyenleri kalıcı olarak kapatılmalı. Araçların yol akışı sebebiyle zorunlu olarak yavaşladığı menfezlerin yerleri mümkün ise değiştirilmeli. Mümkün değilse patlama etkisini azaltmak için yoldan çok derin bir noktaya alınması sağlanmalı. Yol altındaki tüm menfez ve geçişlerin uzaktan rahatça görülebilecek şekilde fosforlu tabelalar ile işaretlenerek geçiş yapan konvoyun menfezi fark etmesi sağlanmalı. Menfez inşa edilirken kullanılan beton ve demir malzemenin ihtiyaçtan daha fazla kullanılarak patlamanın basınç etkisinin azaltılmalı."
ARAÇ TİPİ VE PORTATİF JAMMERLARIN ÖZELLİKLERİ GÜNCELLENMELİ
Güvenlik güçleri elinde bulunan Shortland, Akrep, Kobra tipi zırhlı personel taşıyıcıların yetersiz olduğu ve saldırılarda şehit sayısının artırmasına sebep olduğu belirtilen analizde şu ifadelere yer verildi: "MRAP sınıfı Kirpi ve Ejder Yalçın tipi zırhlı araçlarımız ise teröristler tarafından kullanılan patlayıcı miktarının fazlalığı sebebi ile şehitler verilmesini maalesef önleyememektedir. Özellikle son zamanlarda ama her zaman zırhlı araçlarımıza yönelik en büyük tehlike ve tehdit el yapımı patlayıcılardan gelmektedir. Bunlara karşı yapılacak şey nispeten yüksek, kalın, 'V' taban zırhlı araçlardır. Tabi onların da bir dayanma haddi vardır. Günümüzde, yeterince patlayıcı kullanılarak askeri tankları bile ikiye bölmek mümkündür. Ayrıca güvenlik güçlerinde kullanılmakta olan Araç Tipi Jammer ve Portatif Jammer Cihazlarının özellikleri yeni teknolojilere cevap verecek şekilde güncellenmelidir." CİHAN