Birleştirilen
Ergenekon davasının bugünkü duruşmasına, gazeteci
Tuncay Özkan,
Cumhuriyet Gazetesi
Ankara Temsilcisi Mustafa
Balbay ile Özel
Harekat Dairesi eski Başkan vekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 37
tutuklu sanık katıldı. Tutuklu yargılanan
Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet
Haberal, eski
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Fatih Hilmioğlu,
emekli Tuğgeneral Levent Ersöz,
Mustafa Dönmez, Kenan Temur, İbrahim Özcan ve Fatma
Cengiz ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, tutuksuz yargılanan Adnan Bulut ve
Emin Şirin de hazır bulundu.
Davanın başından bu yana tahliyesi yönünde karar verilmesini isteyen Çapan, savunması için sanık kürsüsüne çağrıldı. Hayatının en trajikomik davası nedeniyle yargılandığını belirten Çapan, "Burada beraber yargılandığım arkadaşlar sakin olmamı istedi. Zaten sakindim." dedi. Tutuklu sanık, Eski
Esenyurt Belediyesi Başkanı
Gürbüz Çapan savunmasına başladı. Örgüt üyeliği suçundan 15 yıla kadar hapsi istenen Çapan, belediye başkanı olduğu iki dönem boyunca yaptığı faaliyetlerini anlattığı savunmasında "Çok sıkıntı çektim. Çok üzgünüm Türkiye'de dik durmak zor. Dik durmaya çalıştığım için sonunda cezaevine atıldım." dedi.
Kendisine bir Deli dumrul gömleği giydirildiğini iddia eden Çapan, "Ne olduğunu bilmediğim, ruhen anlaşmadığım.
Milliyetçi ve ulusalcı, gruplarla bir araya koyuldum." dedi. Gençliğinde Devyol'cu olduğunu da belirten Çapan, bazı arkadaşları gibi solculuğu karakolda yediği dayağın ardından bırakmadığını söyledi.
Demokrasi açılımına değinen Çapan,
Kürt-Türk anlaşmazlığıyla ilgili olarak, "Önemli olan adam olmak. Türkiye'de insanlar birbirlerini koklayarak anlaşıyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın en büyük avantajı
halk gibi kokmasıdır. Gerçi son zamanlarda etrafına almış birilerini, nereye gittiği belli değil. Deniz
Baykal'ın kokusu bu halka uymuyor. Türkiye'de bütün partileri kapatın, tek
CHP seçime girsin, yüzde 26 oy alamaz. Bizim halkımız tiksindi mi bir daha tadını alamıyor.
Çapan,
Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı
İlhan Selçuk'a bağlı
örgüt üyesi olmakla suçlandığını belirterek, şöyle devam etti:
''İlhan Ağabey'i severim. İlhan Ağabey Cumhuriyet'in ilk filozoflarından, aydınlarından biridir. Bütün aydınlarla ilişki kurmaya çalıştım. Cumhuriyet Gazetesi'nin fikirlerine çok fazla katılmam, ama Cumhuriyet Gazetesi, Cumhuriyet yaşamalıdır. Dolayısıyla kardeşlerime gidin ortak olun dedim. İlhan ağabey bana kefil oluyor. Savcılar o kefaleti üyeliğe çevirmişler. Niye Turgay üye değil de ben.
Karamehmet, Koç da para vermiş. Niye onlar üye değil de ben üyeyim. Mahallenin Kürdü biz miyiz.''
Hakkında yapılan suikast ihbarı üzerine valiliğe başvurduğunu ifade eden Çapan,
silah taşıdığını ancak kullanmadığını söyledi. Ailesinin
kan davası olduğunu 1979'dan beri eline silah almadığını dile getiren Çapan, ruhsatlı silahını bir gün olsun beline takmadığını kaydetti.
Çapanın sözlü savunmasının ardından, gözaltında bulunduğu dönemde polis,
savcılık ve hakim karşısında verdiği savunmalarının okunmasına geçildi.
(CİHAN)