Güneş gözlüğünde hangi renk, ne zaman tercih edilmeli?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Ağustos 18 2023
Güneşin zararlı ultraviyole ışınları cildimizin yanı sıra gözlerimiz için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Uygun bir güneş gözlüğü kullanımı ultraviyole ışınlarının yol açtığı hastalıklardan korunmamızı sağlayabiliyor. Güneş gözlüğü seçerken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta ise gözlük camının zararlı ultraviyole ışınlarına karşı en az yüzde 99 oranında koruyuculuk sağlaması.
Güneş gözlüğünde hangi renk, ne zaman tercih edilmeli?
Zira UV filtresi içermeyen güneş gözlüklerinde koyu cam arkasında göz bebekleri genişliyor. Bunun sonucunda göze daha fazla ulaşan ultraviyole ışınları gözde et büyümesinden göz alerjilerine, katarakt hastalığından sarı nokta hastalığına, dahası göz kapağı cildinde kanser oluşumu gibi ciddi hastalıklara neden olabiliyor. Güneş gözlüklerinde önem verilmesi gereken bir başka kural ise gözlüğün cam rengini belirlemek.

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Sübay, güneş gözlüğünde cam renklerinin farklı özellikler taşıdıklarını belirterek, “Örneğin, bazı renkler kontrastı artırırken bazıları ise mavi ışığı süzerek göze yansıtıyor. Bu tür özellikleriyle de çeşitli avantaj ve dezavantajlara sahip oluyorlar. Dolasıyla gözlük camlarının rengini seçerken hangi amaçla kullanılacağının mutlaka dikkate alınması gerekiyor” diyor.  Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Sübay, ayrıca güneş ışığının sudan ve kardan da yansıdığına, dolayısıyla güneş gözlüklerinin sadece yaz aylarında değil her mevsim kullanılması gerektiğine dikkat çekiyor!

GÖZLERDE KALICI HASAR BIRAKABİLİYOR!
Güneşin ultraviyole ışınları denildiğinde aklımıza ilk olarak ciltte oluşturduğu zararlar geliyor. Oysa güneş ışınlarına korunmasız maruz kalmak ciddi göz hastalıklarına yol açabiliyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Emre Sübay, üstelik cildin aksine gözlerde oluşan hasarların genellikle kalıcı olduğu uyarısında bulunarak, şöyle devam ediyor: “Ultraviyole ışınları kimyasal bağlarda hasar oluşturarak molekülleri iyonize edebiliyor. Ayrıca DNA’nın yapısını da bozarak kontrolsüz mutasyona sebep olduğu için kanserojen etki oluşturabiliyor. Bu mekanizmalarla gözlerde katarakt (lensin şeffaflığını yitirmesi), maküla dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı), solar retinopati, pterjiyum (göze et yürümesi), fotokeratokonjonktivit, göz kapağı cildinde squamoz hücreli karsinom ve melanom gibi cilt kanserlerine de neden olabiliyor.”

Bu haberler de ilginizi çekebilir