102 kişinin öldüğü katliama ilişkin büyük skandal ortaya çıktı. Yüz algoritmasından şüphelilerin kimliğini bulan sistem, 2013'te devreye sokuldu. Kısa sürede birçok suçluyu tespit eden sistem, yolsuzluk soruşturmasından sonra kapatıldı. İki bombacı yüzlerce kilometrelik yolda hiçbir engele takılmadan Ankara'ya ulaştı.
ABD Konsolosluğu'na saldırı başta olmak üzere birçok olayı aydınlatan yüz tanıma sistemi, 10 Ekim'deki Ankara katliamından aylar önce kapatıldı. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından yaşanan tasfiyelerle birlikte uzman personelin ihraç edilmesi de sistemi felç etti. Binlerce fotoğrafı analiz eden, yüz algoritmasından kimlik tespiti yapan sistemin kapatılmasıyla zanlıların tespiti yapılamaz hale geldi. Ankara bombacıları Y. E. A. ile Ö. D. D.'nin kimliklerinin uzun süre tespit edilememesinin sebebinin bu sistemin kullanılmaması olduğu belirtildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi bünyesinde, teröristleri yakından takip etmek için Yüz Tanıma Sistemi (YTS) kuruldu. Alman teknoloji firması Cognitec'ten yazılım ve altyapı desteği alınırken özel yazılımlar hazırlandı. Yaklaşık altı aylık bir çalışmanın ardından sistem, 2013 yılında Türkiye genelindeki 50 ilde devreye sokuldu. Tüm illerin terör zanlılarını rahatlıkla takip edebilmeleri için Arşiv Yönetmeliği'ne uygun olarak on binlerce fotoğraf ve görüntü kaydı sisteme girildi. Teröristlerin kimlikleri, hangi hücrelerle irtibatlı oldukları ve hangi eylemlerde bulundukları yönünde bilgiler de yüklendi. Bu kapsamda sistem ilk olarak Habur Sınır Kapısı başta olmak üzere kritik noktalarda devreye sokuldu.
Sistem sayesinde birçok teröristin kimliği ortaya çıkartıldı. 2 Şubat 2013'te Ankara'da ABD Büyükelçiliği'ne yapılan saldırıda, DHKP-C militanı Ecevit Şanlı'nın kimliği, sistem sayesinde 30 dakikada belirlendi. Olayı inceleyen TEM ve İstihbarat polisi, Şanlı'nın patlamadan kopan başının fotoğrafını sisteme yükledi. Teröristin yüzünün aşırı zarar görmesine rağmen, sonuç alındı. DHKP-C'nin canlı bomba listesinde bulunan Bulut Yayla ise sistem sayesinde Edirne Kapıkule Sınır Kapısı'ndan 31 Mayıs 2013 tarihinde sahte kimlikle giriş yaparken yakalandı. Ayrıca Habur Sınır Kapısı'nda da birçok PKK'lı terörist tespit edildi. Bu sistemi, ABD ve Rusya başta olmak üzere birçok ülke kullanıyor.
Ancak sistem, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sonrası devre dışı bırakıldı. Özellikle sistemi kullanacak ekiplerinin tasfiye edilmesiyle 50 ilde kurulu olan YTS, çalışmaz hale geldi. IŞİD, PKK/KCK, DHKP-C ve MLKP gibi terör örgütü mensupları şehir merkezlerinde rahatlıkla gezmeye başladı. Yeni ekiplerin de canlı bombaları teknik ve fiziki olarak takip etmemesinden dolayı eylemciler Adana, Mersin, Diyarbakır, Suruç, İstanbul ve son olarak Ankara'da bombalı eylemler gerçekleştirdi. Ankara saldırganlarının IŞİD'in 21 kişilik canlı listesinde bulunmasına rağmen iki teröristin kimlikleri uzun süre tespit edilemedi. Üst düzey TEM ve İstihbarat kaynakları da YTS'nin devre dışı olması nedeniyle bombacıların tespitinin bu kadar uzun sürdüğüne dikkat çekti.