İlk bakışta sıradan bir
kaza gibi görünen olay, Devlet Denetleme Kurulu'nun çalışmaları ve Zaman'ın art arda yayımladığı
belgelerle farklı bir boyut kazandı. Soruşturma şu anda
Malatya Özel Yetkili
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülüyor.
Helikopterin
enkazından uçuş bilgilerini muhafaza eden cihazları söken askerler de dahil olmak üzere 8 kişi cezaevinde. 3 yılın ardından, kazanın sırrını çözebilecek en önemli veri; kayıp
radar görüntüleri.
25
Mart 2009'da ajanslara, BBP lideri
Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekileri taşıyan helikopterin Yozgat'a giderken düştüğüne dair ilk haberin düşmesinin ardından başlayan endişeli bekleyiş, her geçen saat yerini cılız ümitlere bıraktı. Parti Genel Merkezi'nde toplanan kalabalık, bir taraftan son dakika gelişmelerini takip ederken diğer taraftan da dualarını esirgemedi. Ancak iki gün sonra acı haber geldi. Yazıcıoğlu'nun
vefat haberi bir anda bütün ülkeyi
yasa boğdu. Kazanın ardından geçen 3 yıl içinde 'Helikopter düştü mü, düşürüldü mü?' sorusuna hâlâ
cevap bulunamadı. Bu zaman zarfında kazaya ilişkin birçok suistimaller ortaya çıktı. Kafalarda oluşan derin şüphenin aslında 4 temel ayağı var:
Uçuş bilgilerini muhafaza eden cihazlar neden çalındı?
Kazanın ardından helikopterin uçuş bilgilerini muhafaza eden Argus 5000 CE ve SKYMAPIIIC GPS cihazlarının enkazdan kaybolduğu ortaya çıktı. Meçhul bir
subay, helikopterden cihazları söken askerlerin görüntülerini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yolladı. Bu tarihi görüntüler de Zaman'da yayımlandı. Peki bu cihazların önemi neydi? Yıllarca helikopter kullanan
pilotların ortak görüşü şöyle: "Kaza yapan helikopter, eğer herhangi bir hava aracının müdahalesiyle düşürüldüyse ortadan kaldırılması gereken ilk cihazlar bunlardır. Çünkü uçuş bilgilerini muhafaza eder. Helikopterde ani bir alçalma veya yükselme olduysa gösterir."
Helikopteri jetler mi düşürdü?
DDK'nın hazırladığı
raporda yer alan Yazıcı-oğlu'nu taşıyan helikopterin düştüğü zaman diliminde
bölgede askerî uçaklar olduğu iddiasını güçlendiren yeni bilgiler de
soruşturma sürecinde gün yüzüne çıktı.
Genelkurmay'ın resmî yazısına göre, kaza bölgesine 28,5 km mesafede üç savaş uçağı bulunduğu kesinleşti.
Askerî radarlar ise kazanın olduğu 15.03 sularında 4 dakika arızalandı. Bölgedeki bütün radarlar kısa süreli karardığı için 15.03.02 ile 15.07.40 arasında görüntü alamadı. Malatya
Cumhuriyet Başsavcılığı, 4 dakikalık kayıp radar görüntülerinin Adana'daki
İncirlik Üssü'ne sorulmasını istedi. İncirlik'ten soruşturmayı yürüten savcılara gelen resmî cevapta üste kaza bölgesine ait radar kayıtlarının bulunmadığı savunuldu. Eğer Yazıcıoğlu'nun helikopteri savaş uçakları tarafından düşürüldüyse, kayıp radar görüntüleri bu iddiayı doğrulayabilir. Görüntüler gizlendikçe de şüpheler bu uçaklar üzerinde yoğunlaşmaya devam edecek.
Karbonmonoksit iddiası
Kazayla ilgili akıllarda beliren en derin soru işaretlerinden biri de ölenlerin kanında çıkan yüksek orandaki
karbonmonoksit gazı. Asıl skandal ise kazanın ardından ilk yapılan otopside, kanda karbonmonoksit bulunmadığına dair rapor düzenlenmesi. DDK'nın devreye girmesiyle yapılan ikinci incelemede ise kazada hayatını kaybedenlerin kanında yüksek miktarda zehirli gaza rastlandı. Özellikle pilot Kaya İstektepe'nin kanında tespit edilen yüzde 26'lık zehirli gaz oranı, tıpta zehirlenme başlangıcı olarak kabul ediliyor.
Enkaz kasten mi bulunmadı?
Cihan Haber Ajansı,
merhum Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopterin bulunduğu gün şüphelerini artıran bir belge yayımladı. Genelkurmay Başkanlığı'nca hazırlandığı belirtilen 'Gizli' ibareli sunum dosyasında kazanın meydana geldiği 25 Mart 2009'da, olay bölgesi ve çevresindeki hava araçlarının radar izlerini gösteren belgelere yer verildi. Arama
kurtarma faaliyeti için Malatya'dan kalkan iki
Sikorsky tipi hava aracının saat 21.58 ve 21.47-21.58 arasında enkaz bölgesinde olduğu görülüyor. Radar belgesinde belirtilen uçuş mesafesinden, askerî hava araçlarının enkazın yaklaşık 330 metre üstünde seyir yaptığı dikkat çekiyor.Yani enkazın aynı gün bulunduğu iddiaları var.
Zaten
Telekomünikasyon İletişim Başkan-lığı'nın verilerine göre kazanın olduğu gün, enkazın aranacağı bölge 1 kilometrekareye kadar indirildi. İki gün boyunca yanlış yerin aranmış olması, helikopteri gören köylülerin beyanlarına itibar edilmemesi kuşkuları artıran delillerin başında geliyor.
Sonuç olarak, Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişi artık hayatta değil. Kazayla ilgili soruşturma devam ediyor. Önümüzdeki günler, önemli gelişmelere gebe.