Adalet Bakanlığı,
Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve
Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve
Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısını Başbakanlığa gönderdi.
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan 87 maddelik tasarı, ceza, icra-iflas ve idari yargı alanlarını kapsıyor.
Tasarıya göre, 1932 tarihli 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanununun 1. maddesi değiştirildi. Her icra dairesinde Adalet Bakanlığınca atanacak bir icra müdürü, yeteri kadar icra müdür
yardımcısı, icra katibi ile adli yargı ilk derece
mahkemesi
adalet komisyonları tarafından görevlendirilecek
mübaşir ve hizmetli bulunacak. İcra müdür ve icra müdür yardımcıları, Adalet Bakanlığınca yaptırılacak yazılı ve sözlü sınav sonucuna göre atanacak. İcra katipleri arasında bakanlıkça gerçekleştirilecek
yazılı sınav ve
mülakat sonucuna göre de icra müdür veya icra müdür yardımcılığı kadrolarına atama yapılabilecek.
İcra müdürü, icra müdür yardımcısı veya icra katibinin herhangi bir nedenden dolayı yokluğu durumunda görev ve
yetkileri, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından görevlendirilecek yazı işleri müdürü veya zabıt katibi tarafından yerine getirilecek. Adalet Bakanlığı, icra dairelerini bir arada bulundurmaya ve aynı icra mahkemesine bağlamaya yetkili olacak.
Tasarıya göre, icra ve iflas dairelerince verilen kararlar gerekçeli olarak tutanaklara yazılacak. İcra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas iş ve işlemlerinde
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (
UYAP) kullanılacak ve her türlü veri, bilgi,
belge ve karar, UYAP vasıtasıyla işlenecek, kaydedilecek ve saklanacak.
-Güvenli
elektronik imza, elle atılan imza yerine kullanılabilecek-
Usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan elektronik veriler
senet hükmünde sayılacak ve söz konusu imza, elle atılan imza ile aynı ispat gücüne haiz olacak. Güvenli elektronik imza,
kanunlarda bu imzayla yapılamayacağı açıkça belirtilmiş olan işlemler dışında, elle atılan imza yerine kullanılabilecek. Güvenli elektronik imzayla oluşturulan belge ve kararlar, birden fazla nüshanın düzenlenmesi ve mühürleme işlemini öngören hükümlerde uygulanmayacak.
Zorunlu nedenlerden dolayı fiziki olarak düzenlenen belge veya kararlar, yetkili kişilerce güvenli elektronik imzayla imzalanarak UYAP'a aktarılacak ve gerektiğinde UYAP vasıtasıyla ilgili birimlere iletilecek. Bu şekilde elektronik ortama aktarılarak ilgili birimlere iletilen belge ve kararların asılları, gönderen icra ve iflas dairesinde saklanacak ayrıca, fiziki olarak gönderilmeyecek. Ancak, belge veya kararın aslının incelenmesinin zorunlu olduğu haller saklanacak.
Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılması gereken hallerde, icra müdürü veya görevlendirdiği
personel tarafından belgenin aslının aynı olduğu belirtilerek, imzalanacak ve mühürlenecek. Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre, gün sonunda bitecek. Elektronik işlemlerin UYAP vasıtasıyla yapılmasına dair usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek.
-İcra ve iflas dairelerinde nakit ödemeye son-
2004 sayılı kanunun 9. maddesinde yapılacak değişiklikle, icra ve iflas dairelerine yapılacak her türlü nakdi ödeme, Adalet Bakanlığınca uygun görülecek
bankalarda icra ve iflas dairesi adına açılan hesaba yatırılacak.
Haciz sırasında, borçlu veya üçüncü kişiler tarafından yapılan ödeme nedeniyle tahsil edilen paralar, en geç tahsilatın yapıldığı günü takip eden ilk iş gününün çalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak üzere icra veya mahkeme kasalarında muhafaza edilecek. İcra ve iflas daireleri, aldıkları kıymetli evrak ve değerli şeyleri kasalarında, zorunlu hallerde ise kiralanacak banka kasalarında muhafaza edecek.
Aynı kanunun 13/a maddesinde yapılacak değişiklikle de cumhuriyet savcılarınca yapılacak teftişin ardından düzenlenecek raporların birer örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesi işlemine son verilecek.
Haciz yoluyla ilamsız takiplere başlanmadan önce, asıl alacak tutarı Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından 16 yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari
ücret tutarının
altında ise alacaklı, borçlunun bilinen en son adresine iadeli taahhütlü
posta yoluyla meşruhatlı ödemeye davet yazısı göndermek zorunda olacak. Ödemeye davet yazısının tebliğ edilememesi veya bu davete rağmen 5 iş günü içinde ödeme yapılmaması halinde icra takibine başlanacak. Takip talebi icra dairesine yazılı veya sözlü olarak ya da elektronik ortamda yapılacak.
İcra müdürü takip talebinin kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar verirse ödeme emri düzenleyecek, talebin kabul edilmemesi halinde verilen karar tutanağa yazılacak.
-Aile bireyleri için lüzumlu görülen
eşyalar haczedilemeyecek-
Tasarıya göre,
ekonomik faaliyeti sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya, para, kıymetli evrak, altın,
gümüş, değerli taş,
antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler, aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri, borçlu ve aynı
çatı altında yaşayan
aile bireyleri için lüzumlu her türlü eşya, öğrenci bursları haczedilemeyecek.
İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirecek ve talebin kabulüne veya reddine karar verecek.
Haczedilen taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınacak, Alacaklı muvafakat ederse, istenildiği zaman verilmek şartıyla, muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilecek, üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedildiğinde, alacaklının muvafakati ve üçüncü şahsın kabulü halinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılacak. Haczedilen taşınır malların toplam değeri Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından 16 yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık en yüksek brüt asgari ücret tutarının 5 katından az ise muhafaza altına alınmayacak, borçlu veya üçüncü kişiye yediemin olarak bırakılacak.
Hacizli mallar, Adalet Bakanlığı tarafından yetki verilen gerçek veya tüzel kişilere ait lisanslı yediemin
depolarında muhafaza edilecek, yetki verilen gerçek veya tüzel kişiler, bu yetkilerini Adalet Bakanlığının onayıyla alt işleticilere aynı standartları sağlamak koşuluyla devredebilecekler.
Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmayacak.
Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren 6 ay, taşınmaz ise hacizden itibaren 1 yıl içinde satılmasını isteyebilecek.
Bir malın satılması
kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürünce verilecek karar gereği gerekli gider 15 gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkacak, hacizli malın satılması yönündeki talep bir defa geri alınabilecek.
-Hacizli mallar elektronik ortamda satılacak-
Hacizli malların
satış ilanı elektronik ortamda da yapılabilecek. Açık artırmaya elektronik ortamda
teklif verme yoluyla başlanacak, elektronik ortamda teklif verme, birinci
ihale tarihinden 10 gün önce başlayıp, ihalenin tamamlanacağı günden önceki gün sonunda sona erecek. İkinci ihalede ise elektronik ortamda teklif verme birinci ihaleden sonraki 5. gün başlayıp, en az 10 gün sonrası için belirlenecek ikinci ihalenin tamamlanacağı günden önceki gün sonunda sona erecek. Elektronik ortamda verilecek teklifler, hacizli malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 50'sinden az olamayacak ve teklif vermeden önce hacizli malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 20'si nispetinde teminat gösterilmesi zorunlu olacak.
Hacizli malların birinci ve ikinci ihalesi icra memuru tarafından, ilanda belirlenen yer, gün ve saatte, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılacak. Satılığa çıkarılan mal üç defa bağırıldıktan sonra, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif de değerlendirilerek, en çok artırana ihale edilecek. Birinci ihalede, alıcı çıkmazsa veya kanunda belirtilen miktara ulaşılamazsa satış icra memuru tarafından geri bırakılacak, ikinci ihalede de alıcı çıkmazsa veya kanunda yazılı şartlar gerçekleşmezse satış talebi düşecek.
İcra ve iflas dairelerince, daire dışında tahsil edilen paralar en geç tahsilatın yapıldığı günü takip eden ilk iş günü çalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılacak.
Hacizli malların satışı açık attırma ile yapılacak, birinci ve ikinci ihalenin yapılacağı yer, gün ve saat önceden ilan edilecek.
İlan, birinci ihale tarihinden en az 1 ay önce yapılacak, açık artırmaya elektronik ortamda teklif verme yoluyla başlanacak. Elektronik ortamda teklif verme, birinci ihale tarihinden yirmi gün önce başlayacak, ihalenin tamamlanacağı günden önceki gün sonunda sona erecek. İkinci ihalede ise elektronik ortamda teklif verme, birinci ihaleden sonraki 5. gün başlayacak, en az 20 gün sonrası için belirlenecek ikinci ihalenin tamamlanacağı günden önceki gün sonunda sona erecek. Birinci ve ikinci ihale, icra memuru tarafından ilanda belirlenen yer, gün ve saatte, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılacak.
Hacizli malların satışı yapılamazsa Adalet Bakanlığınca görevlendirilecek icra müdürünün başkanlığında kaymakamlık, belediye, ilgili yer baro başkanlığı ve ticaret odası tarafından bildirilecek birer kişinin katılımıyla oluşturulacak değer tespit komisyonunca tespit edilecek değer üzerinden, yedieminin alacağına mahsup için malın mülkiyeti yediemine devredilebilinecek. Komisyon, ekonomik bir değerinin kalmadığına karar verirse mal bir tutanakla
imha edilecek.
Adalet Bakanlığının yargının hızlandırılması amacıyla hazırladığı kanun tasarısına göre,
Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda,
davalı idarenin
savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilecek.
Adalet Bakanlığı, Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısını Başbakanlığa gönderdi.
Buna göre, tasarıdaki 5683 sayılı ''Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanunun'', ''17. ve 23. maddeleri gereğince oturmaya mecbur kılındıkları yerlerden kaçanlar bir aydan iki seneye kadar
hapis cezasıyle cezalandırılırlar'' hükmünü içeren 25. maddesindeki ''bir aydan iki seneye kadar hapis'' ibaresi, ''mülki amir tarafından 500 liradan 3 bin liraya kadar idari para'' şeklinde değiştirilecek.
Yine aynı kanunun 26. maddesi, ''
Sınır dışı edildikleri veya Türkiye'yi terke davet olundukları halde müsaadesiz gelmeye mütecasir olan yabancılar mülki amir tarafından 2 bin liradan 5 bin liraya kadar idari
para cezası ile cezalandırılır ve sınır dışı edilir'' olarak değişecek.
1618 sayılı ''Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununun'' 30. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''3 aydan 6 aya kadar hapis ve bin güne kadar adli'' ibaresi, ''mülki amir tarafından 2 bin liradan 5 bin liraya kadar idari''; ikinci fıkrasında yer alan ''bin güne kadar adli'' ibaresi, ''mülki amir tarafından 500 liradan 2 bin liraya kadar idari'' şeklinde değiştirilmesi öngörülüyor.
-Danıştay Kanunu-
2575 sayılı Danıştay Kanununun, ''İlk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülecek davalar''la ilgili 24. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi, ''
Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve
ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere'' şeklinde değiştirilecek.
Yine aynı kanunun ''Danıştay
Başsavcısının görevleri''ni düzenleyen 60. maddesinin (1) numaralı fıkrasının 1. cümlesindeki değişikliğe göre, ''Başsavcı, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay'da görülen dava dosyalarını, esas hakkındaki düşüncelerini bildirmek üzere, uygun göreceği görev ayırımına göre savcılara
havale edecek.''
Tasarıya göre, 2575 sayılı kanunun ''savcıların görevlerini'' düzenleyen 61. maddesinin (1) ve (3) numaralı fıkralarında da değişikliğe gidildi.
Buna göre, savcılar, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay'da görülen dava dosyalarından kendilerine havale olunanları başsavcı adına inceleyecek ve esas hakkındaki düşüncelerini, bir ay içinde gerekçeli ve yazılı olarak verecek. Bu süreler geçirilirse durumu sebepleriyle birlikte başsavcıya bildirecekler. Danıştay Başkanının ve Başsavcının vereceği diğer görevleri yerine getirecek; çalışma düzeninin korunması ve iş veriminin artırılması için başsavcının alacağı tedbirlere uyarlayacak.
Dava dairelerince gerekli görüldüğü takdirde, Danıştay savcıları, önceden haber verilmek suretiyle, düşüncelerini sözlü olarak da açıklayacak.
Kanuna, Danıştay Başkanlığının boş memur kadrolarına
bütçe kanunlarında yer alan sınırlamalara tabi olmadan atama yapılabileceğine ilişkin geçici madde de eklenmesi öngörülüyor.
-Danıştay İdari Dava Daireleri
Kurulu-
Danıştay Kanununa eklenen diğer bir geçici maddeye göre, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 yıl süreyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun oluşumu ve çalışma usulü hakkında şu hükümler uygulanacak:
''a. İdari Dava Daireleri Kurulu, her idari dava dairesinden en az bir üye olmak kaydıyla Genel Kurul tarafından seçilecek 18 üyeden oluşur. Kurula Danıştay Başkanı veya vekillerinden biri; bunların yokluğunda Kurulun en kıdemli üyesi
başkanlık eder.
b. Bu üyeler İdari Dava Daireleri Kurulunda sürekli olarak görev yaparlar. Ancak, iş durumu gözönüne alınmak suretiyle, üyelerin daire çalışmalarına katılmalarına Genel Kurul tarafından karar verilebilir.
c. Toplantı ve görüşme yeter sayısı onbeştir. Kararlar, toplantıya katılanların oyçokluğu ile verilir. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın görüşü doğrultusunda karar verilmiş olur.''
Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda açılmış bulunan ve bu kanunla idare ve
vergi mahkemelerinin görevleri kapsamına alınan davaların, Danıştayda görülmesine devam edilecek.
Düşünce alınmak üzere Danıştay Başsavcılığına gönderilmekle birlikte, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce görüş bildirilmemiş yürütmenin durdurulması istemli dosyalar ile temyiz ve karar düzeltme dosyaları, herhangi bir görüş bildirilmeksizin, ilgili daire veya kurullara geri gönderilebilecek.
-Bölge İdare Mahkemeleri ile ilgili kanun-
2576 sayılı ''Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun'', Bölge İdare Mahkemelerinin oluşumunu düzenleyen 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasına, ''Bölge İdare Mahkemesi başkan ve üyeliklerine
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır. Bu mahkemeler gerektiğinde birden çok kurul halinde çalışabilirler. Bu kurulların oluşumu, aralarındaki iş bölümü ile kurullara kimin başkanlık edeceği
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir'' hükmü eklenecek.
Aynı maddenin (3) numaralı fıkrasının birinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci cümleleri de metinden çıkarılacak.
Yine aynı kanunun ''Tek hakimle çözümlenecek davalar'' ile ilgili 7. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkralarında yer alan ''bir milyar lirayı'' ibaresi ''elli bin Türk Lirasını'' şeklinde değiştirilecek.
-
İdari Yargılama Usulü Kanunu-
Tasarıda yer alan 2577 sayılı ''İdari Yargılama Usulü Kanununun'' 14. maddesinin (2) numaralı fıkrasının da değiştirilmesi öngörülüyor. Buna göre,
bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde ise dilekçeler, evrak bürosunca kaydedilerek ilgili mahkemelere havale olunacak. Dilekçe sahibine evrakın tarih ve sayısını gösterir ücretsiz bir alındı kağıdı verilecek.
Kanunun 16. maddesine, ''Danıştay'da ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülen davalarda savcının esas hakkındaki yazılı düşüncesi taraflara tebliğ edilir. Taraflar, tebliğden itibaren 15 gün içinde, savcının düşüncesine
cevap verebilirler'' şeklinde yeni bir fıkra eklenmesi öngörülüyor. Kanunun 17. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan ''1 milyar lirayı'' ibaresi de ''50 bin Türk Lirasını'' şeklinde değiştirilecek.
Kanunun 20. maddesine yeni bir fıkra eklenecek ve bu fıkra, ''İdare ve vergi mahkemelerinde
heyet halinde görülen davalarda, birinci fıkrada belirtilen bilgi ve belgelerin istenmesi ile
ek süre verilmesine ilişkin ara kararlar, mahkeme başkanı veya dosyanın havale edildiği üye tarafından da verilebilir.'' şeklinde olacak.
Kanunun 27. maddesinin 2 numaralı fıkrasında yapılması öngörülen değişikliğe göre, Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilecekler. Ancak, dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istem reddedilebilecek.
Yine aynı maddeye eklenen yeni fıkralarda, ''Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, ikinci fıkradaki hüküm çerçevesinde yeni bir karar verilinceye kadar, idarenin savunması alınmaksızın durdurulabilir'' ve ''Aynı sebeplere dayanılarak ikinci kez yürütmenin durdurulması isteminde bulunulamaz'' hükümleri yer alacak.
Kanunun 28. maddesinin (2) ve (6) numaralı fıkralarında da tasarıya göre değişikliğe gidilecek.
Buna göre, konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye bildireceği banka
hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılacak. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde
infaz ve icra olunacak. Kararın davacıya tebliği ile banka hesap numarasının idareye bildirildiği tarih arasında geçecek süre için
faiz işlemeyecek.
Tazminat ve vergi davalarında idarece, mahkeme kararının tebliğ tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süreye 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesine göre belirlenecek
gecikme zammı oranında hesaplanacak faiz ödenecek.
-İdare ve vergi mahkemeleri-
2577 sayılı kanunun ''Kararlara Karşı Başvuru Yolları'' bölümündeki ''İtiraz'' ile ilgili 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası da şu şekilde değiştirilecek:
''1. İdare ve vergi mahkemelerinin;
a) İlk ve orta
öğretim öğrencilerinin
sınıf geçme, not tespiti,
kayıt, nakil, ilişik kesme ve
disiplin cezalarına ilişkin işlemler ile
yükseköğretim öğrencilerinin sınıf geçme ve notlarının tespitine ilişkin işlemlerden,
b) Valilik, kaymakamlık ve
yerel yönetimler ile bakanlıkların ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının taşra teşkilâtındaki yetkili organları tarafından
kamu görevlileri hakkında tesis edilen geçici görevlendirme, ikinci görev, vekaleten atama, görev ve unvan değişikliği içermeyen il içi naklen atama, görevden uzaklaştırma, yolluk,
lojman ve izinler ile bunlara bağlı parasal haklara ilişkin idarî işlemlerden,
c)
Kamu görevlilerine uyarma ve
kınama cezası verilmesine ilişkin işlemlerden,
d) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının üyeleri hakkında verdiği mesleki faaliyeti sona erdirmeyen her türlü disiplin işlemleri ve sınav işlemlerinden,
e)
Asker ailelerine yardım ile ilgili işlemlerden,
f) 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanunun uygulanmasından,
g) 1/7/1976 tarihli ve
2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu gereğince kamu kurum ve kuruluşları tarafından sosyal yardım amacıyla bağlanan aylık ve yapılan sosyal yardımlarla ilgili uygulamalardan,
h) 4/12/1984 tarihli ve 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından,
ı) 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak verdikleri nihai kararlar ile tek hakimle verilen nihai kararlara, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi mahkemelerin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine
itiraz edilebilir.''
Kanunun 54. maddesinin (3) numaralı fıkrasında yapılacak değişikliğe göre, kararın düzeltilmesi istekleri, öncelikle esas kararı vermiş olan daire, kurul veya mahkemenin, esas karara katılmamış bir üyesi, bunun mümkün olmaması halinde ise görevlendirilecek bir üye tarafından incelenecek.
Karar düzeltme talebinin yerinde olmadığı anlaşılırsa dosyayı inceleyen üye tarafından kabul edilmezlik kararı verilerek gerekçeleriyle birlikte taraflara tebliğ edilecek. Bu karar kesin olacak.
Aynı maddeye, ''Karar düzeltme isteğinin yerinde olduğu kanaatine varılan dosyalar ise görüşülüp karara bağlanmak üzere ilgili daire, kurul veya mahkemeye gönderilir. Dosyanın incelenmesinde tetkik hâkimliği yapanlar, aynı konunun düzeltme yoluyla incelenmesinde bu görevi yapamazlar'' hükmünün yer aldığı fıkra eklenecek.
2577 sayılı kanuna eklenen geçici maddeye göre, bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde evrak büroları oluşturuluncaya kadar dilekçeler mahkeme başkanı veya hakim tarafından havale edilmeye devam olunacak.
Bu Kanunun ''itiraz'' ile ilgili 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yazılı uyuşmazlıklarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince verilen nihai kararlardan, bu kanunun yayımı tarihinden önce verilen kararlar ile Danıştay'ın bozma kararı üzerine kararı bozulan mahkemece verilen kararlar, Danıştay'da temyiz edilebilecek.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış karar düzeltme başvuruları, 2577 sayılı Kanunun ''kararın düzeltilmesi'' ile ilgili 54. maddesinin bu kanunla yapılan değişiklikten önceki hükümlerine göre incelenerek karara bağlanacak.
-İdare mahkemesinde dava açılacak-
Tasarıda, 4054 sayılı ''Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun''a ilişkin de bazı düzenlemeler yer alıyor.
Buna göre, kanunun ''Kurul Kararlarına Karşı Yargı Yolu'' ile ilgili 55. maddesinin birinci fıkrası, ''Kurul tarafından verilen idari
yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabilir'' şeklinde değiştirilecek.
4628 sayılı ''
Elektrik Piyasası Kanununun'', ''Dava Hakkı'' ile ilgili 12. maddesinde öngörülen değişikliğe göre, kurul tarafından alınan idari yaptırım kararlarına karşı idare mahkemesinde dava açılabilecek. Kurul kararlarına karşı açılan her türlü davalar öncelikli işlerden sayılacak.
Tasarıda, 4634 sayılı ''Şeker Kanunu''nun ''Ceza Hükümleri'' bölümünün ''İdari Para Cezaları'' ile ilgili 11. maddesinin 10. fıkrası, ''Kurul tarafından verilen idari para cezalarına karşı idare mahkemesinde dava açılabilir. Kurul kararlarına karşı açılan her türlü davalar öncelikli işlerden sayılır'' şeklinde değiştirilecek.
4646 sayılı ''
Doğalgaz Piyasası Kanunu''nun 10. maddesinin 3. fıkrasında, 5015 sayılı ''
Petrol Piyasası Kanunu''nun 21. maddesinin 3. fıkrasında, 5307 sayılı ''Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun'' 18. maddesinin 3. fıkrasında, 5411 sayılı ''
Bankacılık Kanununun'' 105. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen değişikliğe göre, kurul tarafından alınan idari yaptırım kararlarına karşı idare mahkemesinde dava açılabilecek. Kurul kararlarına karşı açılan her türlü davalar öncelikli işlerden sayılacak.
5809 sayılı ''Elektronik Haberleşme Kanununun'' 62. maddesinin 1. fıkrasında yapılacak değişikliğe göre ise kurul tarafından alınan idari yaptırım kararlarına karşı idare mahkemesinde dava açılabilecek. Kurulun idari yaptırım kararları da dahil olmak üzere, kurum kararlarına karşı açılan her türlü davalar öncelikli işlerden sayılacak. Kurulun kararları, kurumun idari denetimi sırasında yerindelik denetimine tabi tutulamayacak.
660 sayılı ''Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin'' 30. maddesinin 1. fıkrası da, ''Kurul kararları kesindir. Kurul tarafından alınan idari yaptırım kararlarına karşı idare mahkemesinde dava açılabilir. Kurul kararlarına karşı açılan her türlü davalar öncelikli işlerden sayılır'' şeklinde değiştirilecek.
AA