Avrupa'nın anayasa otoritesi olarak görülen
Venedik Komisyonu'nun Başkanı
Gianni Buquicchio, yeni anayasa çalışmalarını Zaman'a değerlendirdi. Buquicchio, Türk yetkililerin geçen yıl anayasa sürecinde
Venedik Komisyonu ile
işbirliği niyetini ilan ettiklerini ancak bunun henüz gerçekleşmediğini söyledi.
Meclis'te anayasa çalışmaları sürerken Avrupa'nın 'anayasa otoritesi' Venedik Komisyonu,
'devleti değil, vatandaşı koruyan bir metin' çağrısı yaptı.
Türkiye'nin, 1949'dan bu yana üyesi olduğu Avrupa Konseyi'nin anayasa hukuku alanındaki danışma organı olan Venedik Komisyonu, TBMM'ye 'bu fırsatı kaçırmayın' mesajı gönderdi. Zaman'a konuşan Venedik Komisyonu Başkanı Gianni Buquicchio,
1982 Anayasası'nın askerî bir müdahale eseri olduğunu göz ardı etmemek gerektiğini vurgulayarak, "Bu defa devleti değil, vatandaşı koruyan bir anayasa yapılacağını ümit ediyorum." dedi. Buquicchio, yeni anayasanın daha adem-i merkeziyetçi bir anlayışla kaleme alınacağını umduğunu söyledi. Ancak hükümetin irade beyanlarına rağmen şu ana kadar kendilerine anayasa konusunda danışılmadığını açıkladı.
Hükümet, 12
Eylül 2010 anayasa referandumunu desteklemesine rağmen görüş almayı 'unuttuğu' Venedik Komisyonu'na anayasa sürecinde danışacakları sözü vermişti.
Venedik Komisyonu Başkanı Gianni Buquicchio görüşlerinin, sürecin hem
ülke içi hem de milletlerarası inandırıcılığı açısından mühim olduğuna işaret etti ve "Ancak Türk yetkililerin geçen yıl anayasa reform sürecinde Venedik Komisyonu ile işbirliği yapma niyetlerini ilan etmelerine rağmen bu henüz gerçekleşmedi." dedi.
Brüksel kulislerinde Venedik Komisyonu'nun
başkanlık sistemine
itiraz etmesi yüzünden hükümetin görüş talep etmekte isteksiz davrandığı konuşuluyor.
Türkiye'nin yoğun olarak tartıştığı başkanlık ve yarı başkanlık konusuna değinen Buquicchio, Venedik Komisyonu'nun hangi siyasi sistemin ideal olacağı konusunda herhangi bir fikir beyan etmesinin mümkün olmadığını vurgulamakla birlikte başkanlık sistemine ilişkin net uyarılar yaptı. Parlamenter sistemin Türkiye'de iyi işlediğine işaret eden Komisyon Başkanı, Avrupa ülkelerinin çoğunda kullanılan parlamenter sistemden uzaklaşmayı öngören bir değişikliğin 'çok ikna edici bir izahı mecbur kıldığını' ifade etti.
Venedik Komisyonu Başkanı, başkanlık ya da yarı başkanlık sisteminin Türk demokrasisi için daha iyi olacağı konusunda ikna olmadıklarını ima etti.
Türkiye için başkanlık ya da yarı başkanlık sistemini 'riskli' gördüklerini açıklayan Buquicchio, kuvvetli liberal geleneği olmayan ülkelerde güçlü yetkilerle donanmış başkanlık sistemlerinin sık sık otoriter hükümetler doğurduğu uyarısı yaptı. Türkiye özelinde başkanlık ya da yarı-başkanlık sistemine geçmeyi meşrulaştıracak bir sebep görmekte zorlandıklarını ifade eden Buquicchio,
"Yeni anayasanın amacı tam da aslında ülkeyi otoriter yapılardan uzaklaştırmaktır. Böylesi bir adım, bu yüzden bu reformun asıl amacı ve ruhuna aykırı olacaktır." dedi. 12 Eylül referandumu ile kabul edilen yargı reformunun gidişatının iyi olduğunu ifade eden Buquicchio, bazı adımların hâlâ atılmamış olmasından ise şikâyetçi: "Bizden görüş istenen HSYK, hakimler ve savcılar, Anayasa Mahkemesi usul ve kuruluş kanunları ile ilgili çalışmalar doğru yönde ilerliyor. Ancak tavsiyelerimizin çoğu hâlâ uygulanmayı bekliyor. Bu konuda bize anayasa reformunun ardından görüşlerimizin yeni kanunlarda dikkate alınacağı söylendi."
HSYK'nın yapısı önemli ölçüde iyileşti
12 Eylül anayasa paketini desteklediği için yoğun eleştiriler alan Venedik Komisyonu, nihai bir değerlendirmeyi görmek gerektiğini vurgularken Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) önemli ölçüde iyileştiğine inanıyor. "Venedik Komisyonu önceki duruma bakarak yetkilerin Adalet Bakanlığı'ndan HSYK'ya devri, temsil kabiliyetinin artırılması, hem kanunen hem de uygulamada bağımsızlığının artmasında olduğu gibi HSYK'nın önemli ölçüde iyileşmesini memnuniyetle karşılıyor." diyen Buquicchio, Türk yargısına ilişkin eleştirilerini de sürdürdü.
Türk yargısının yıllardır vatandaş haklarını korumaktan ziyade devleti muhafaza etmeye odaklandığına dikkat çeken Buquicchio, reform sürecinin bu alışkanlıkları değiştirip değiştirmeyeceğini görmek gerektiğini sözlerine ekledi.
Zaman