Son günlerde kamuoyunda
ÖYM'lerin kaldırılacağı iddiasıyla ilgili haberler,
Ceza Muhakemeleri Kanunu 250'inci maddesi ile yetkilendirilmiş mahkemelerin aldığı kararlarla bir çok yasadışı girişimin ortadan kaldırıldığını akıllara getirdi. Kapkaç,
gasp ve yeraltı dünyasına karşı büyük başarılar gösteren ÖYM'ler şimdilerde kaldırılmaya çalışıyor. Kamuoyu bu
düzenlemenin Meclis'ten geçmesi halinde yine eski
kapkaçlı günlere dönülmesinden korkuyor.
Hükümet, CHP'nin de desteğini alarak Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran değişikliği de eklemeyi planlıyor.
Hukukçular düzenlemelere
kaos çıkacağı kaygısıyla tepkili. CMK uygulamalarını yakından takip eden hukukçular, değişikliğin usul kanununda yapılmış gibi gözükse bile halen yürümekte olan birçok kritik
dava ve soruşturmaya doğrudan etki edeceği uyarısında bulunuyor.
HSYK 2. Daire Başkanı
Nesibe Özer aylar öncesinde Ceza Muhakemeleri Kanunu
250'inci maddesi ile yetkilendirilmiş mahkemelerin aldığı kararlarla yeraltı dünyası karşı büyük başarılar elde edildiğini, "kapkaç ve gasp" gibi olayların önünün kesildiğini söylemişti. Özer Türkiye'deki örgütlü suçlarla mücadeledeki başarının; Ceza Muhakemeleri Kanunu 250'inci maddesi ile yetkilendirilmiş mahkemelerin aldığı kararlarla sağlandığını anlatmıştı.
Hakim Özer, bir zamanlar ülkenin huzurunu bozan “kapkaç ve gasp” gibi fiillerin önünün de yine
CMK 250 ve müteakip maddeler kapsamında görev yapan mahkemelerce alındığınu anlatan Özer'in şu sözleri çok dikkat
çekici;
"Halk arasında ‘gasp' denen bizim hukuki tabirle ‘yağma' dediğimiz ya da ‘kap-kaç' diye tanımlanan olayların tek tek değerlendirilmesi her bir mahkemede ayrı ayrı devam ederken ve İstanbul'da insanlar sokakta güvenli yürüyemezken bundan 6-7 yıl önce. CMK 250 ile ilgili Cumhuriyet savcılıklarımız soruşturmaları yaptı. Bu mahkemelerde yargılandılar ve şu anda İstanbul'da yaygın olarak bu suç yok. Böyle bir düzenleme yapılmadan önce bunlarında dikkate alınmasını istiyorum ben. Biliyorsunuz ülkemizde bir çek senet mafyası vardı. Yeraltı dünyasının tahsilat yapan insanları vardı. Bugün bunların hepsi örgütlü suçlar kapsamında, organize suç kapsamında soruşturularak CMK 250. Maddeyle yetkili mahkemelerde yargılandılar ve şu anda Türkiye'de yeraltı dünyasının etkin olduğu gibi bir izlenimi yok biliyorsunuz."