Yerli mühendisler tarafından geliştirilen
yazılım sayesinde, uyuşturucu tarlaları,
mayınlı araziler, yer altı zenginlikleri ile sulardaki kimyasal ve biyolojik silahlar tespit edilecek.
Diyarbakır'da geçtiğimiz haftalarda yapılan ve 'PKK'ya tarihinin en büyük darbesi' olarak nitelenen 1,7 milyar dolarlık uyuşturucu
operasyonu bu yazılım sayesinde gerçekleştirildi.
Güvenlik gerekçesiyle adının açıklanmasını istemeyen bir
firma tarafından geliştirilen yazılım,
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne verildi. Yazılım ile uydudan çekilen fotoğraflar
analiz edildi ve
zehir tarlaları ayan beyan ortaya döküldü.
Diyarbakır Eminyet'i geçtiğimiz haftalarda, toplamı 5 bin dönümü bulan uyuşturucu tarlalarına, yaklaşık 2 bin güvenlik görevlisi, helikopterler ve zırhlı araçlarla operasyon düzenlemişti. Emniyet birimlerine göre, sırada başka büyük operasyonlar var. Bu program sayesinde tespit edilen yeni 'zehir tarlaları',
emniyet görevlilerini bile hayretler içerisinde bırakıyor. Binlerce dönümlük yeni
ölüm tarlalarına operasyon yapılacağı için yerleri şimdilik gizli tutuluyor.
Söz konusu yazılım hakkında bilgi veren bir mühendis şu çarpıcı tespitte bulunuyor:
"Burada asıl çarpıcı gerçek, Türkiye sınırları içerisindeki milyarlarca dolarlık tarlalar değil. Aslolan, Hatay'dan başlayarak Suriye, Irak, İran ve Ermenistan sınırlarımız boyunca ekilmiş olan uyuşturucu tarlaları. Afganistan'dan farkı yok. Diyebilirim ki Türkiye, bir beyaz ölüm hilaliyle çevrelenmiş durumda. Piyasa değeri 20-30 milyar dolarlık kenevir ve marihuana, kapılarımızda büyüyor. Terörün arkasındaki asıl gerçek bu." Yıllardır dağınık arazilere, dışarıdan görülemeyecek şekilde ekilen kenevir tarlaları, artık 'BBG evi' gibi takip ediliyor.
Bitlis Sehi ormanları, Hatay
Amanos Dağı,
Bingöl ve Diyarbakır'ın belli noktalarında
örgüt adına binlerce dönüm kenevir tarlasının olduğu belirtiliyor. Özellikle güvenlik güçlerinin Sehi ormanları ile Amanos'a 20 yıldır hiçbir şekilde operasyon yapamadığı, bundan dolayı örgütün söz konusu bölgeleri istediği şekilde ekim alanı olarak belirlediği bildiriliyor. Hayata geçirilecek bu yazılım uydudan alınan görüntüleri analiz ederek istenen unsurları ayıklıyor ve farklı farklı renklere boyuyor. Her türden ayrıntıyı sayısal ve nitelik olarak sınıflandırıp yetkililerin önüne koyuyor. Söz konusu mühendislik firması, Emniyet Genel Müdürlüğü
İstihbarat Daire Başkanlığı elemanlarına haftanın üç günü yazılımla ilgili eğitim veriyor. Önümüzdeki günlerde programı tamamen emniyet personeli kullanacak. Bu tür algoritmalar sayesinde daha hızlı, kesin ve makro neticeler elde edilebilecek.
Geliştirilen yazılım, uydu üzerinden mayın tespiti de yapabiliyor. Çeşitli frekans yöntemleriyle hangi noktada mayın olduğu kolayca bulunuyor. Aynı şekilde içme sularına biyolojik veya
kimyasal saldırı olup olmadığı da tespit edilebiliyor. Hangi bölgede hangi madenler var, bunları da görebilmek mümkün. Yazılımın bir başka versiyonu da
Tarım Bakanlığı için hazırlanmış. Ekilen, ekilmeyen, nadasa bırakılan topraklar, yıllık rekoltelerine kadar uydu üzerinden takip edilerek istatistikleri çıkarılıyor. Şu anda emniyet birimleri için hazırlanmakta olan bir diğer yazılımın da '
terörün
finans kaynaklarının takibi' ile ilgili olduğu öğrenildi. Ancak uyuşturucu ekim alanlarının tespitiyle ilgili bölümün dışındakiler henüz resmi kurumlarca kullanılmaya başlanmadı.