Tüm
Uydu İletişim Derneği Genel Sekreteri hayrettin Özaydın, geçen sene bu yolla 278 bin 'receiver'ın
ithal edildiğini söyledi.
Türkiye'de uydu alıcısı (receiver) ithal eden bazı
firmaların,
ürün başına 28 dolar (yaklaşık 50 lira) olan
vergiyi ödememek için ilginç yöntemlere başvurduğu ortaya çıktı.
İthalat öncesinde parçalanarak gümrükten 'parça' statüsünde geçirilen ürün, sınırı geçtikten sonra birleştirilerek 'mamul' haline getiriliyor. İthalatçılar, bu şekilde receiver başına 28 dolar olan vergiyi ödemekten kurtuluyor. Sektörün önemli oyuncuları
yasa dışı yöntemler nedeniyle
rekabet gücünü kaybederek piyasadan çekiliyor. Elde edilen verilere göre 2011'de Türkiye'ye 278 bin receiver ithal edildi.
Gümrükteki vergi oyunu, bilgisayar parçası olarak ithal edilmeye çalışılan uydu alıcısı ana kartını fark eden gümrük müdürlüğü çalışanı sayesinde ortaya çıkarıldı. Bir firma tarafından bilgisayar parçası adı altında ithal edilmeye çalışılan
uydu cihazı ana kartına
şüpheli bulunarak el konuldu. Konuyla ilgili
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), İstanbul
Ticaret Odası (İTO) ve Tüm Uydu Anten Elektronik İletişim İş İnsanları Derneği'nin (TUYAD) desteği alınarak ürünün incelenerek
rapor edilmesi istendi. Üç kurum, bunun uydu alıcısı olduğuna dair raporu ilgili makamlara iletti. Firmaya 600 bin dolar ceza kesildi. Firmaları inceleme altına alan gümrük yetkilileri, TUYAD'la birlikte çalışma başlattı. Ortaya çıkan sonuç ise oldukça ilginç. Piyasadaki birçok firma, bu yolla ürün getirerek satıyor. TUYAD Genel Sekreteri yeminli bilirkişi Hayrettin Özaydın yasa nedeniyle
yerli üreticinin yaşadığı sıkıntıları ise şöyle anlatıyor: "2006 yılında yurtiçindeki üreticiyi korumak için bir yasa çıkartıldı. Bu yasaya göre cihazı yurtdışından 10 dolara almış olsanız bile bunu gümrükte en az 60 dolar olarak beyan edebiliyorsunuz. Böyle olunca receiver'a minimum 28 dolar vergi ödüyorsunuz. Böylece ithalatta vergileri artırarak yerli üretici korunacaktı." Ancak firmaların buna bir kılıf uydurduğunu aktaran Özaydın, konunun arka planını ise şöyle açıklıyor: "
Merdiven altı diyebileceğimiz firmalar 28 dolar vergi ödememek için bu ürünleri parçalanmış şekilde ithal etti. 2008'de çıkan yasaya göre ithal edilen ana kartta 'tuner' denen parça yoksa bu mamul kabul edilmiyor, ürünün parçası kabul ediliyor. Oysa bu firmalar receiver'ın ana kartını, her şeyi hazır olarak yurtdışından getiriyor. Sadece 'tuner'i ayrı ithal ediyor.
Parçaya ödenen vergi ise sadece 75 cent. 1 dolar bile vergi ödemeden uydu alıcısını ithal etmiş oluyor. Yerli üreticiyi korumak için çıkarılan yasa ters etki yaptı ve imalat yapan yerli firmalar kapandı." Yerli üretici ise 1 doları bile bulmayan receiver'lar karşısında tutunamayıp fabrikalarına
kilit vuruyor. Konuyla ilgili açıklama yapan
Sunny AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Atmaca, son 2 yıldır kaçak uydu cihazlarıyla baş edemedikleri için
üretimi durdurduklarını söyledi. "2 yıl önce üretimi durdurduk. Bundan önce yılda 1 milyon receiver üretip ihracatını ve iç piyasaya satışını yapıyorduk. Ancak merdivenaltı üretimlerle rekabet edemedik ve
küçük ev aletleri, televizyon üretimine yöneldik." diyen Atmaca, ortaya çıkan
kaçakçılık olayı üzerine ilk olarak İstanbul Gümrük Müdürlüğü'nün parça adı altında ithal edilen bu ürünlerin 'parça' değil kullanılabilir cihaz olduğuna karar verdiğini kaydetti.