Philippe Bolopion, HRW tarafından yayımlanan yıllık raporun
Türkiye ile ilgili kısmına yönelik olarak Türk gazetecilere açıklamada bulundu.
Türkiye'nin uluslararası alanda yükselen bir
ülke olduğuna dikkati çeken Bolopion, Türkiye'nin dış politikasının da iddialı olduğunu, son olarak Türk hükümetinin Suriye'de ciddi
insan hakları ihlallerinin kınanmasında da başı çektiğini vurguladı.
Ancak Türkiye'nin kendi insan hakları durumunu iyi olmadığı gerekçesiyle eleştiren Bolopion, ''Türkiye'nin,
Arap Baharını ve bölgede insan haklarını destekleyen olumlu bir güç olarak tam potansiyeline sahip olabilmesi için, kendi insan haklarını gözden geçirip düzenlemeler yapması gerekir'' diye konuştu.
Örgütün yıllık raporunun Türkiye ile ilgili kısmında Türkiye'nin demokrasiden yana olan Arap Baharı hareketini desteklediğini, ancak kendisinin içeride bir
takım insan hakları sıkıntıları yaşadığı ileri sürüldü. Suriye'den kaçan yaklaşık 7 bin 500 Suriyeli mülteci için Türkiye'nin
kamp kurduğu belirtilen raporda, Türkiye'nin son 10 yılda ihtilaflı konularda daha açık tartışmaların yaşandığı bir ülkeye dönüştüğü, ancak
ifade özgürlüğü, örgütlenme ve toplanma hakkı konularında Türkiye'nin hukuk kurallarının, hakimlerinin, savcılarının ve siyasetçilerinin halen geri kaldıkları iddia edildi.
Kadınların haklarını korumada Türkiye'nin
Avrupa Konseyi'nin Kadınlara Karşı Şiddetle Mücadele Sözleşmesini ilk imzalayan ülke olduğunu, ancak atılan adımların kadınları şiddete karşı korumada yeterli olmadığı yorumu da yapıldı.