İnkar
yasası için sentörlerin
Fransa Anayasa Komisyonu'na yaptığı
itiraz başvurusunda hükümetin yürüttüğü diplomasi etkili oldu. ‘Off the record' yapılan girişimlerle ilk raunt kazanıldı.
Fransız Senatör Jacques Mezard'ın öncülüğüyle başlayan girişim sonuç verdi. Fransa'da 1915 olaylarına dair
Ermeni iddialarının reddini suç sayan yasanın iptali için yeterli
imza toplandı, Anayasa Konseyi'ne dün resmen başvuru yapıldı.
Dün alınan sonuç için aslında ‘sessiz diplomasinin
zaferi' de denebilirdi. Fakat Fransa'ya karşı yürütülen diplomatik mücadelenin son iki gününde öyle bir sinir harbi yaşandı ki adeta her şeyin önüne geçmiş oldu bu son dakika gelişmeleri. Malum olduğu üzere Fransa Parlamentosu'nun kabul ettiği 1915 olaylarına yönelik Ermeni iddialarının reddini suç sayan yasa sonrası
Türkiye-Fransa ilişkileri adeta kopma noktasına gelmişti. Hatta yasa meclisten geçince Türkiye'den çok sert tepki ve protestolar bekleniyordu. Ancak
Dışişleri Bakanlığı web sitesinden bir açıklamayla yetindi.
Başbakan Erdoğan ise partisinin
grup toplantısında düşük profilli bir
eleştiri yaptı. Hatta bu durum Fransız cephesinde ‘Galiba Türkler fazla tepki göstermeyecek' şeklinde bile yorumlandı.
YOL HARİTASI HAZIRDI
Oysa perde gerisinde baş döndüren bir
trafik vardı. Zaten daha yasa görüşülmeden
Ankara yol haritasını hazırlamıştı. Her adımda ne yapılacağı kayda geçirilmiş ve Başbakan'ın onayından da geçmişti. Yasa geçtikten sonra ‘kontrollü gerginlik' stratejisi uygulanmaya kondu. Kulislerde Fransa'nın Ankara büyükelçisinin bavulları topladığı bilgisi yayıldı. İhalelerden ‘dışlanacak' Fransız şirketleri de dillendirildi. Bu esnada
Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan, Türkiye'de iş yapan Fransız şirketlerin üst düzey yöneticilerini Ankara'ya toplantıya çağırdı. Çağlayan gayet net bir mesajla “bu işin bu gece bitmesini istiyoruz” diyerek ekonomi çevrelerini harekete geçirmiş oldu. Gerek
Dışişleri Bakanı Davutoğlu gerekse de Başbakan Erdoğan
telefon diplomasisi ile yasanın iptali için gerekli imzanın tamamlanmasına çalıştı. Fransa'daki Türkler harekete geçirildi.
BAĞIRMAK YERİNE AKILCI POLİTİKA
Nitekim iki gün önce gerekli imza sayısına ulaşılmıştı. Fakat tepkilerde olduğu gibi burada da kontrollü bir süreç yönetimi yapıldı ve konu ‘off the record' tutuldu. Çünkü son dakikada başka
lobilerin devreye girerek imzaları geri çektirmesinden endişe edildi. Dün öğle saatlerinde ise gerekli imzaların tamamlanıp başvurunun Fransa Anayasa Konseyi'ne yapılmasıyla bu raunt kazanıldı.
Sabah saatlerinden itibaren fısıltı olarak konuşulan sonuç Başbakan Erdoğan tarafından grup toplantısı sonucunda kuliste açıklandı. Şimdi top mahkemenin önünde. Konseyin 1 aylık süresi var. Fakat bu sonuç gösteriyor ki bağırıp çağırmak yerine akılcı
politikalar belirleyerek yürümek, lobi yapmak sonuç almak için en iyi yöntem.
BUGÜN