Türkiye'nin 30 yıldır yaptığı büyük hata!

Pazar günü PKK'lı teröristler, Hakkari'de 4 noktaya eşzamanlı saldırı düzenledi. Fakat sadece dere yatağındaki Geçimli Karakolu'nda kayıp verildi. Geçimli'de 6 asker ve 2 köy korucusunun şehit olması, sınır karakollarındaki güvenlik zafiyetini yeniden gündeme taşıdı. Uzmanlar, karakolların yetersiz olduğuna dikkat çekerken, dayanıklı karakol yapmanın önemine işaret ediyor. Yaklaşık 2 ay önce de Dağlıca'da üç ayrı karakolun üs bölgesine düzenlenen saldırı sonucu 8 askerimiz şehit olmuştu. Kahreden olayın ardından, samanyoluhaber.com olarak karakollara ilişkin şok gerçekleri gözler önüne seren bir haber yayınlamıştık. "İhmal gün gibi ortada" dedirten görüntülerin yer aldığı o haberimizi, noktasına virgülüne dokunmadan yeniden servis ediyoruz. Buyrun, Haziran'dan bu yana yaşanan değişimi(!) görün... Dağlıca saldırısı ve askeri hatalar Dağlıca'da meydana gelen dünkü saldırı akıllardaki soru işaretlerini tekrar gündeme getirdi. Saldırının meydana geldiği bölgedeki güvenlik konsepti ve karakol düzeni birçok kesim tarafından sorgulanıyor. Geçmişte kaçakçılıkla mücadele ve adli vakalar için dizayn edilmiş sınır karakollarının daha sonra terörle mücadelede de kullanılıyor olması, bu karakol ve karargahların da üs bölgeleri marifetiyle korunması uzmanlara göre artık terk edilmesi gereken bir strateji. Aktütün ve ilk Dağlıca saldırıları sonrası gündeme gelen ‘Kale Karakol' sistemine henüz sınır bölgelerinde geçilememişken saldırıya uğrayan karakolun görüntüsü görenleri şoke ediyor. Aşağıdaki resimde sağda saldırıya uğrayan binayı, solda da olması gerekeni görmektesiniz.

Bu stratejinin artık terk edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar alan hakimiyetinin doğru yorumlanmadığı görüşünde. Bölgede uzun yıllar subay olarak görev yapmış ve aktif olarak çatışmalara girmiş bir isim olan İrfan Çalışkan önemli bilgiler veriyor: ‘'Teröriste dışarıda dolaşma imkanı vermemeniz gerekir. Sabit duran bir karakol her zaman bekleyen konumdadır ve dezavantajlıdır. Dolaşan terörist fırsat bulduğunda sabit noktaya saldırır. Bu içeride bekleyen askerlerde büyük moral bozukluğuna yol açar. Hareketli birlikler olmalı ve bu tamamen profesyonel kabiliyetli askerlerle alan hakimiyeti sağlanmalı. Terörist dışarı çıkamazsa lojistik sağlayamaz, karnını doyuramaz. Arazide çıkış fırsatı tanımadığız bir gruptan yakaladığımız bir terörist bize ‘eğer 2 gün daha dışarı çıkamasaydık grup liderimizi bertaraf edip toplu halde teslim olacaktık' itirafında bulunmuştu. 30 yıldır hala bu hatalardan ders almadık'' ASKER TAŞIMAK MANTIKLI MI? Yaz aylarında onlarca birlik batıdan sıcak bölgelere asker ihtiyacını karşılamak için sevk ediliyor. Bu ne kadar mantıklı? İrfan Çalışkan yaşadıklarını ilk ağızdan anlatıyor: ‘‘Batı'dan gelen askerler arasında intihar oranı çok yüksektir. Eline silahı yeni almış genç Mehmetçikler Batı bölgelerde görev yaparken bir anda kendilerini sıcak çatışmanın ortasında buluyor. Büyük bir travma ve psikolojik çöküntü yaşıyorlar. Bir teröristin ortalama dağda kalma süresi 5 yıl iken bu askerimiz için aylarla sınırlı. Bu iş bir süreklilik meselesidir. Muharebe bilmeyen çocuklarla bu işi götüremezsiniz'' Karakol sistemine geri dönersek. İşte Hakkari'de çekilmiş ve yorumsuz olarak sunduğumuz çağdışında kalmış ileri gözetleme, yol kontrol ve mevzilerden fotoğraflar. İŞTE YOL KONTROLÜ YAPAN BİR ASKER VE KULÜBESİ