Suriye'nin
silahsız bir Türk savaş uçağını uluslararası
havacılık kurallarını hiçe sayarak düşürmesi ile yakın siyasi tarihin en ciddi krizini yaşayan
Ankara, olayın ardından tüm dünya tarafından merakla beklenen politikasını belirledi:
"Bu olay bir savaş nedeni olmayacak ama cezasız da kalmayacak."
Türkiye gerilim istemiyor ama gerektiğinde her türlü adımı atma kararlılığında. Bu çerçevede askeri bir müdahale, masada yer alan maddeler arasında bulunmuyor.
Suriye'nin uluslararası hukuk çerçevesinde mahkum edilmesi, tazminat ve özür konusunun gündeme gelmesi bekleniyor. Türkiye
ilk adım olarak Şam yönetimine ‘diplomatik nota' verdi.
Notanın Suriye'nin İstanbul'daki başkonsolosluğuna yazılı olarak elden iletildiği öğrenildi. Şam yönetimine verilen notada “
Özür ve tazminat hakkımız saklı. Saldırıyı kınıyoruz” ifadelerinin yer aldığı bildirildi. Notanın ardından Türkiye, NATO daimi temsilcilerini toplantıya çağırdı.
5. MADDE MASAYA GELECEK
“Taraflardan herhangi biri, taraflardan birinin
toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiğini düşündüğü zaman, tüm taraflar birlikte danışmalarda bulunacaklardır” ifadesinin yer aldığı NATO Sözleşmesi'nin 4. maddesi gereğince yapılan çağrıya NATO'dan jet
cevap geldi.
Türkiye'nin çağrısından kısa süre sonra açıklama yayınlayan NATO, konuyla ilgili salı günü toplantı yapılacağını duyurdu. NATO Sözcüsü Oana Lungescu, “Türkiye, NATO'yu kuran
Washington Antlaşması'nın 4. maddesi uyarınca danışmalarda bulunmak istedi. Bu maddeye göre toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı veya güvenliğinin tehdit edildiğini düşünen herhangi bir müttefikimiz danışma talep edebilir. Türkiye'nin talebiyle
Kuzey Atlantik Konseyi salı günü toplanacak. Son olayla (askeri uçağın düşürülmesi) ilgili Türkiye'nin sunum yapmasını bekliyoruz” açıklaması yaptı.
Türkiye'nin, toplantıda “Herhangi bir üyesine yapılan saldırıyı bütün üye ülkelere yapılmış” sayan NATO sözleşmesinin 5. maddesini de masaya getireceği iddia edildi.
ULUSLARARASI DESTEK ARAYIŞI
Öte yandan
Dışişleri Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı
Halit Çevik, BM, AB ve
Arap ülkeleri temsilcilerine uçağın düşürülmesine ilişkin bilgi verdi.
Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan toplantıda temsilcilerden Suriye'ye karşı birlikte hareket etme konusu gündeme getirildi. Sadece
uçak düşürülmesi olayı değil, Suriye yönetiminin kendi halkına karşı uyguladığı insanlık dışı uygulamalarla ilgili de uluslararası ortak hareket etme teklifinde bulunuldu. Ayrıca BM
Güvenlik Konseyi nezdinde de gerekli girişimlere başlanıldı.
LİDERLERE AYRINTILAR ANLATILDI
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri
Devlet Bahçeli ve BDP lideri
Selahattin Demirtaş ile eşbaşkan
Gülten Kışanak ile ayrı ayrı
Başbakanlık resmi konutunda bir araya geldi. Liderlere öncelikle olayın nasıl meydana geldiği haritalar ve görüntüler eşliğinde ayrıntılı bir şekilde anlatıldı.
Harekat Daire Başkanı Hava
Tümgeneral Ateş Mehmet İrez, toplantıda olayla ilgili görsel sunum yaptı. Uçağımızın Suriye
hava sahasını 1 mil kadar ihlal ettiği ve Türkiye'den yapılan uyarı ile ihlali sonlandırdığı dile getirildi. Ancak vurulma olayının bu ihlalden 15 dakika sonra, Suriye'nin 12 mil olan hava sahası dışında, 13 milmesafede, uluslararası hava sahasında vurulduğu
radar görüntüleriyle gösterildi.
İZLENMESİ GEREKEN YOL KONUŞULDU
Uçağın bilgilerinin uluslararası sisteme açık olduğu için
Türk uçağı olduğunun bilinmemesinin imkansızlığı vurgulandı. Uçağa yönelik hiçbir ikazın yapılmamasına dikkat çekildi. Vurulan uçağın kontrolden çıkarak 8mil mesafede Suriye hava sahasında düştüğü dile getirildi. Ayrıca uçağın orada bulunma nedeninin ulusal radar sisteminin testi olduğu ve uçakta silah bulunmadığı ifade edildi. Toplantılarda ayrıca izlenmesi düşünülen
yol haritası ile ilgili de liderlere bilgi verildi ve onların bu konudaki görüşleri soruldu.
Başbakan Erdoğan'ın görüşmelerde, saldırının aydınlatılması için çalışmaların sürdüğünü ve olayın peşini bırakmayacaklarını vurgularken,
“Büyük devlet olarak sineklerle uğraşmayız, hukuki olarak tüm yollara başvururuz, bekleriz. Gereğini yaparız” ifadelerini kullandığı öğrenildi.
BUGÜN - HABERTÜRK - HÜRRİYET