Türkiye'ye dönüş öncesi
Mekke ve
Medine sokaklarına
akın eden hacılar başta zemzem ve
hurma olmak üzere hediyelik
eşya almak üzere
alışveriş merkezlerinin yolunu tuttu.
Satın aldıkları eşyaları özenle paketlettiren hacılar, daha evlerine ulaşmadan özellikle zemzem ve hurmaların adreslerine ulaşmasını arzu ederken kimi zaman da hoş olmayan sürprizlerle karşılaşabiliyor.
Mekke ve Medine'de
Türk hacıların kaldığı otellerin önlerini mesken tutan kimi dolandırıcıların tanınmış kargo şirketlerinin adını kullanarak binlerce kişiyi dolandırdığı ortaya çıkarken, kimilerinin de müşterilerine mahcup olmamak için
akıl almaz yöntemlere başvurduğu iddia edildi.
Geçmiş yıllarda
taşıma ücretini peşin ödeyerek kargoya verdikleri hurmaların adreslerine ulaşmaması üzerine hukuk mücadelesi başlatan bazı hacılar, yetkili makamlara başvurularının sonucu ellerindeki makbuzların geçerliliği olmadığını öğrenirken, kimileri de kargoya teslim ettikleri zemzem bidonlarından
kuyu suyu içmek zorunda kaldı.
-Acı gerçekle Türkiye'ye dönünce yüzleştiler-
İddialara göre, Mekke ve Medine'de Türk hacıların kaldığı otellerin önüne
masa ve
sandalye koyarak ''
mobil ofis'' açan dolandırıcılar, Türkiye'deki tanınmış kargo firmalarının reklam afişlerini de yanlarına aldı.
Böylece hacıların güvenini kazanan dolandırıcılar, parasını peşin olarak aldıkları eşyalar karşılığı bir makbuz verirken, bir süre sonra araçlarına yükledikleri tonlarca hurma ve zemzemle ortadan kayboldu.
Türkiye'ye döndüklerinde kargoya verdikleri eşyaların adreslerine ulaşmadığını gören birçok hacı, soluğu adli makamlar ve
Diyanet İşleri Başkanlığında alarak dolandırıldıkları iddiasıyla şikayetçi oldu. Yapılan incelemede ise ellerindeki makbuzların sahte olduğu bilgisini alan hacılar, söz konusu kargo şirketlerinin de kutsal topraklarda bir faaliyetinin olmadığını öğrendi.
-Zemzem bidonlarına ''kuyu suyu'' dolduruluyor-
Bazı kargo firmaları ise ''
yasak'' olmasına rağmen zemzem taşımacılığı yapınca Suudi
Arabistan sınırında güvenlik kordonuna takılıyor.
Zemzemin ''ticari olarak'' alınıp, satılması ve nakliyesine izin vermeyen Suud yönetimi, tırlarda yakaladıkları bidonlardaki suları dökerken, mahcup olmak istemeyen firmaların müşterilerini aldattıkları öne sürüldü.
İddialara göre, Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra boş zemzem bidonlarına ''kuyu suyu'' dolduran kargo çalışanları, teslimatı gerçekleştirdikten sonra gerçek ortaya çıkmadan ortadan kayboluyor. Dolandırıldıklarını anlamayan hacılar ise ziyaretlerine gelen misafirlerine kutsal toprakların şifalı suyu yerine kuyu suyu ikram etmiş oluyor.
-Dolandırıcılık artınca Diyanet kargo işine girdi-
Kutsal topraklarda önceki yıllarda yaşanan
dolandırıcılık olayları sonrası
Diyanet İşleri Başkanlığı da kargo işine el attı.
Diyanet, PTT ve
Gümrük Müsteşarlığı arasında yapılan protokolle
Suudi Arabistan'dan Türkiye'ye kargo taşımacılığı başlatılırken, uluslararası taşımacılık yapan kargo firmalarına da
rakip oldu.
2008'den bu yana ''Diyanet
Kargo''ya teslim edilen eşyalar tırlarla Türkiye'ye gönderilirken, bu yıl Suriye'deki çatışmalar nedeniyle
havayolu tercih edildi. Bu nedenle daha önce
karayolu ile 4 riyale (2 lira) taşınan hurmanın kilosu uçakla 7 riyale (3,5 lira) çıktı. Hediyelik eşyaların taşıma ücreti de 8 riyal olarak belirlendi.
Hacı adaylarına 50 kilogram hurma, 50 kilogram hediyelik eşya gönderme hakkı tanınıyor. Kolilerin 50 kilogramın üzerine çıkması veya değerinin 430 avroyu geçmesi gümrük yasalarına göre ticaret sayılıyor. Bunun için kişi başına toplam 100 kilogram sınırlaması uygulanıyor.
-Şu ana kadar Türkiye'ye 720 ton kargo gönderildi-
Diyanet Kargo Hizmetleri Ekip Başkanı Rüstem Beşler, kutsal topraklarda 63 kişiyle
hizmet verdiklerini belirterek, hurma pazarları veya hurma bahçelerinden satın alınan yüklü miktardaki alımlar için
ekiplerin mobil olarak görev yaptığını söyledi.
Şu ana kadar büyük bir kısmı hurma olmak üzere Türkiye'ye toplam 720 ton kargo gönderildiğini belirten Beşler, paketlerin 5 ila 20 gün arasında adreslere teslim edildiğini kaydetti.
Piyasada çok sayıda ''nakliyecilik rolü oynayan'' kişiler olduğuna dikkati çeken Beşler, bugüne kadar çok sayıda hacının dolandırıcılık mağduru olması nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kargo işine girdiğini anlattı.
Suudi yasalarına göre zemzem suyunun ticari olarak nakliyesine izin verilmediğini hatırlatan Beşler, bu nedenle hacıların kargoyla zemzem taşınması yönündeki taleplerine olumsuz
yanıt verdiklerini sözlerine ekledi.