İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, bu davayla birleştirilen ''Kamuoyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri'' davasının sanıklarından Çubuklu'nun savunması alındı. Adli müşavir olarak görevinin temelde hukuki konularda görüş verme olduğunu ifade eden Çubuklu, adli müşavirliğin icra ve işlem makamı olmadığını anlattı. Çubuklu, Genelkurmay karargahındaki diğer başkanlıklar tarafından hazırlanan ya da muhafaza edilen hiçbir bilgi ya da belge üzerinde tasarrufunun söz konusu olmadığını belirterek, koordine için kendisine sunulan çalışma ve işlemlerin hukuka uygun olup olmadığını incelediğini söyledi. Hukuka aykırılık yoksa evrakı parafe ettiğini, aksi durumda ise bunları tespit ederek düzeltilmesi yönünde mütalaa verdiğini dile getiren Çubuklu, karargahta yapılan andıç, bilgi notu, kurumlar arası yazışmaların da yer aldığı tüm çalışmaların adli müşavirliğe koordine için getirilmesinin de söz konusu olmadığını, yani her çalışmadan haberi olamayacağını ifade etti. Çubuklu, dava konusu andıcı, internetle ilgili 5651 sayılı kanuna uygun olup olmadığı yönünden parafe ettiğini vurgulayarak, ''Sadece göreve ilişkin resmi ve yasal bir belgeyi koordine makamlarından biri olarak parafe etmemden dolayı varlığını dahi bilmediğim bir örgütün yöneticisi olmakla suçlanmam hukuka da vicdana da sığmamaktadır'' dedi. Çubuklu, kendisinin parafladığı Nisan 2009 tarihli andıç ile 4 Haziran 2007 ve 21 Nisan 2008 tarihli Milli Savunma Bakanı'nın imzaladığı ''internet hizmeti tedarikine'' ilişkin onaylarda belirtilen ibarelerin aynı amaca yönelik olduğunu söyledi. ''30 yıla yakındır kürsü hakimliğinden yüksek mahkeme üyeliğine, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcılığından Genelkurmay Adli Müşavirliğine kadar kendisini hukuka adamış bir hukukçuyum'' diyen Çubuklu, aylardır haksız yere yoksun bırakıldığı özgürlüğü geri verilerek, tahliye edilmesini istedi. Duruşma, Çubuklu'nun daha önce alınan ifadelerinin okunmasının ardından yarına ertelendi. AA