TSK, Esed yönetimince yapılan “Dış müdahale olursa kimyasal silah kullanırız” açıklamasından sonra, önlem olarak Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer Korunma ve Savunma Taburları'nın bir kısmını geçtiğimiz Temmuz ayında Suriye sınırına kaydırmıştı. NATO da Türkiye'nin Suriye sınırına konuşlandırılacak patriotlar için kimyasal tehditi gerekçe göstererek onay verdi. Suriye'deki kimyasal silah depolarında hareketlilik iddiasının ortaya atılmasının ardından TSK, KBRN Korumalı Elbise Takımı projesini de hızlandırdı. Yaklaşık 5 yıl önce sözleşmesi imzalanan, ancak kalifikasyon testlerinin gecikmesi nedeniyle yıllardır üretimine başlanamayan kimyasal, biyolojik ve nükleer tehditlerde kullanılacak 161 bin 102 adet korumalı elbisenin seri üretimine başlandı.

Vatan Gazetesi'nin haberine göre, olası kimyasal silah tehdidine karşı diğer önemli bir önlem de KBRN (Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer) Mobil Arazi Laboratuvarı oldu. Mobil arazi laboratuvarı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın KBRN harp maddelerinin ve zehirli endüstriyel maddelerin tespit, analiz ve tanımlamasına yönelik ihtiyacı karşılayacak.  Edinilen bilgilere göre, KBRN Mobil Arazi Laboratuvarının da kalifikasyon ve sertifikasyon testleri tamamlandı, nihai kabul ve muayene testleri başladı. Proje için ABD, Fransa, Finlandiya, Almanya ve İspanya'dan firmalar teklif vermişti. Tekliflerin değerlendirilmesinden sonra sözleşmesi imzalanan projeyi, Indra Sistemas üstlendi. Proje kapsamında 1 adet mobil arazi laboratuvarı TSK envanterine alınacak.

Esed'ın, Rus yapımı SCUD füzelerini Türkiye sınırında Kamışlı ve Ayn Diwar'a konuşlandırdığı iddia edilmişti. Şam yönetiminin elinde, 1500 kilometre menzili füzeler bulunuyor. SSCB döneminden kalma SCUD B/C serisi füzelerin nükleer başlık kapasitesi İsrail'in korkulu rüyası olarak biliniyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın verilerine göre, dünyanın en büyük 4'üncü kimyasal silah stoğu Suriye'nin elinde bulunuyor. Suriye'deki kimyasal silah envanteriyle ilgili kesin bilgi olmamakla birlikte, Halep yakınlarındaki El Safir'de bulunan üç üretim tesisinin son yıllarda yenilendiğine inanılıyor. Muhaliflerin güçlü olduğu Humus ve Hama kentlerindeki kimyasal tesislerin de, 1990 yılından bu yana faaliyette olduğu tahmin ediliyor. Suriye ordusunda hardal, sinir ve VX gazı stokları bulunduğu düşünülüyor.