Dışişleri Bakanlığı,
Arap Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi'nin
Suriye'deki durum hakkında 22 Ocak'ta Kahire'de aldığı son kararın Suriye rejimi tarafından reddedilmesinin, Türkiye'nin kaygılarını daha da artırdığını bildirdi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Suriye'de halkın meşru talepleri doğrultusunda gerçekleştirdiği gösterilerin şiddet ve kolektif cezalandırma yoluyla bastırılması sonucunda meydana gelen can kayıplarının ulaştığı boyutların, ciddi kaygı ve tepki uyandırmaya devam ettiği belirtildi.
Türkiye'nin, Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda, özgür ve demokratik bir Suriye'ye giden geçiş sürecinin önünün açılmasını istediği ifade edilen açıklamada, "Bu çerçevede, Suriye'de yaşanmakta olan ve yalnız bu ülkenin değil, tüm bölgenin istikrarını tehdit eden
kriz karşısında Arap Birliği'nin sergilediği duruş ve ortaya bir çözüm planı koymak için gösterdiği çabaya başından beri önem atfediyoruz.
Arap Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi'nin Suriye'deki durum hakkında 22 Ocak'ta Kahire'de aldığı son kararı da Arap Birliği'nin Suriye krizine bölgesel sahiplenme yoluyla çözüm bulunması hususundaki kararlığının yeni bir göstergesi olarak görüyoruz" denildi.
Suriye'de görev yapan Arap Birliği gözlem misyonunun raporundaki tespit ve tavsiyeler ışığında alınan kararın, Suriye yönetiminin yükümlülüklerini hayata geçirmekte iyi niyetli ve yapıcı hareket etmediğini gösterdiğini kaydeden
bakanlık açıklamasında, şunlar belirtildi:
"Bu bağlamda, Suriye yönetiminin şiddete derhal son vermesi, askeri kuvvetlerini tüm şehirlerden ve yerleşim yerlerinden çekmesi, tüm siyasi tutukluları serbest bırakması, Arap Birliği gözlemcilerinin ve uluslararası basının ülkede serbestçe faaliyet göstermesine izin vermesi şarttır.
Karar, Arap Birliği girişiminin tüm unsurlarının Suriye yönetimi tarafından tam olarak uygulanması yönünde kuvvetli bir son uyarı teşkil etmekte ve bu yükümlülüklerin layıkıyla yerine getirilip getirilmediğinin Arap Birliği gözlem misyonu tarafından daha etkin şekilde denetlenmesini teminen, gözlemci misyonunun sayı ve
teknik kapasite yönünden güçlendirilmesi amacıyla gerekli adımların ivedilikle atılması
çağrısında bulunmaktadır.
Karar ayrıca, ortaya koyduğu
yol haritası ile Suriye'deki durumun sürdürülemez olduğunu gözler önüne sermekte ve ülkede aşamalı bir siyasi geçiş süreci öngörmektedir. Bu yol haritasının uygulanabilirliğinin her şeyden önce Suriye halkı tarafından da benimsenmesine bağlı olduğu açıktır."
Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, ulaştığı endişe verici boyutlar ışığında, bölgesel barış ve güvenliği de tehdit eden bir nitelik kazanan Suriye'deki durum karşısında ilgili tüm uluslararası aktörlerin tek sesle ve kararlılıkla hareket etmesi gerektiği belirtildi.
Açıklamada, Arap Birliği Bakanlar Konseyi'nin BM Genel Sekreteri, diğer bölgesel devletler ve BM
Güvenlik Konseyi üye devletleriyle temaslarını artırma kararının isabetli bulunduğu belirtilerek, "22 Ocak'ta kabul edilen Arap Birliği kararında ortaya konan yol haritasının BM
Güvenlik Konseyi tarafından desteklenmesi yönündeki çağrı yanıtsız bırakılmamalı ve uluslararası
toplumun, Suriye'de vicdanları sızlatan tablo karşısında üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmekte kararlı olduğu vurgulanmalıdır. Suriye rejiminin Arap Birliği kararını reddetmesi kaygılarımızı daha da artırmıştır. Uluslararası toplum, artık hiç
vakit kaybetmeksizin, Suriye halkına maruz kaldığı şiddet ve
baskı politikalarına karşı yalnız olmadığı mesajını vermelidir" ifadelerine yer verildi.
AA