Siyasi iradenin en zor sınavı

Nazlı Ilıcak'a göre şu anda yapılacak değişiklik: ''askeri vesayetin kırılması noktasında siyasi iradenin zayıfladığının işareti sayılacaktır.''

Siyasi iradenin en zor sınavı

Sabah Yazarı Nazlı Ilıcak Özel yetkili mahkemelerde yapılacak değişikliği değerlendirdi. Özel Yetkili Mahkemeler Tayyip Erdoğan'ın Özel Yetkili Mahkemeler'in (ÖYM) kaldırılmasını istediği iddiası bazı gazetelerde yer aldı. Kaldırılmasa dahi ÖYM'lerin sadece silâhlı terör örgütü suçlarına bakabileceği ileri sürülüyor. Bu durumda, uyuşturucu kaçakçıları ya da Ergenekon ve Balyoz gibi davalar ÖYM'lerin kapsama alanı dışında mı kalacak? Başbakan ayrıca, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 250. maddesine ilişkin Adalet Bakanlığı'nda bir çalışma yapıldığını açıkladı. Benzer sözleri Başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ'ın ağzından da duyduk. Silâhlı terör örgütü haricindeki davalarda ÖYM'leri saf dışı bırakmak bir yana, bürokrat ve belediye başkanları ile askerlerin ancak izinle yargılanabileceği bir hukuki düzene geri dönüleceğinin işaretleri de gelmeye başladı. Bürokratların yargılanma iznini bakan, belediye başkanlarınınkini İçişleri Bakanı, askerlerin yargılanma iznini ise rütbesine göre Milli Savunma Bakanı ile Başbakan'ın vereceği ileri sürülüyor. Oysa ülkemizde yolsuzlukların artmasının en önemli sebeplerinden biri Memurin Muhakemat Kanunu'ydu. Son Ecevit hükümeti döneminde bu kanun biraz yumuşatıldı ama koruma zırhı devam ediyordu. ÖYM'ler, birkaç yıldır izne gerek duymadan hadiselerin üzerine gitmeye başladı. Eleştirilebilecek birçok uygulamanın yanı sıra, her makamın hesap verebilir konuma gelmesi, unutmayalım ki ÖYM'ler sayesinde gerçekleşti. İzmir örneğinde görüldüğü gibi, 2-3 kişinin birlikte hareket ettiği her yolsuzluk olayına, "çıkar amaçlı suç örgütü; çete" yorumunu getirip, yaygın tutuklamalara girişilmesini sık sık eleştirdim. Öte yandan, kimsenin imtiyazlı olmaması, bizi temiz topluma götürecek faydalı bir adımdı. Şimdi yeniden eski düzene dönülüyor. Belediyelerdeki yolsuzlukların ÖYM'lerin yetki alanına girmemesi doğal karşılanabilir. Ama yargılama için, İçişleri Bakanlığı'ndan izin alınması şartının getirilmesi yanlış. Öte yandan, tıpkı MİT gibi, askerlerin yargılanmasının da izne bağlanması, tam da askeri vesayetle mücadele edilen bir ortamda büyük sakıncalar doğurabilir ve konuyu daha da siyasallaştırır. Belki geçiş döneminden sonra, Ergenekon ve Balyoz gibi davaların sona ermesini takiben, başka ülkeler de örnek alınarak, -eğer oralarda böyle bir uygulama varsa-, siyasi iradenin izni söz konusu olabilir. Ama şu anda, gidişatı yarıda kesmek, yargılamaları toptan izne bağlamak, askeri vesayetin kırılması noktasında siyasi iradenin zayıfladığının işareti sayılacaktır.
<< Önceki Haber Siyasi iradenin en zor sınavı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER