28
Şubat'ın 2 numaralı ismi olan dönemin
Genelkurmay 2. Başkanı
Çevik Bir,
tutuklu bulunduğu
Sincan Cezaevi'nin 1 No'lu koğuşuna konuldu.
Çevik Bir'in koğuş arkadaşı ise kendisi gibi birinci dalgada tutuklanan İdris Koralp. 28 Şubat'ta Genelkurmay İç
Güvenlik Harekat Dairesi
Plan Şube Müdürlüğü yapan
emekli Tuğ
general Koralp, o dönem Genelkurmay Karargahı'nda Çevik Bir'in 'karakutusu' olarak öne çıktı. 1 No'lu koğuşta eski komutanıyla birlikte kalan Koralp'in yanında ismi henüz öğrenilemeyen bir general daha bulunuyor. 28 Şubat
soruşturmasının ilk dalgasında tutuklanarak Sincan F
tipi Cezaevi'nin 3 kişilik koğuşuna yerleştirilen Bir ve Koralp'i
aileleri ve avukatları da yalnız bırakmıyor. 3 dalga halinde düzenlenen operasyonlar sonrası tutuklanan 35 kişinin neredeyse tümüne yöneltilen soruların odağındaki isim olan Çevik Bir'in 1 No'lu koğuşunun adeta 'ziyaretçi akınına' uğradığı belirtiliyor.
Bir ve Koralp'in koğuşunda bugünlerde yegane
gündem maddesinin ise, eski
Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın soruşturma kapsamında 'gözaltına alınıp alınmayacağı' konusu olduğu iddia ediliyor. 28 Şubat sürecinde Karargah'ın 1 numarası olan Karadayı'ya soruşturmanın uzanıp uzanmayacağı, Sincan Cezaevi'nin 1 No'lu koğuşunda merak konusu oldu. Emekli paşalar Çevik Bir ve İdris Koralp'in, avukatları ve yakınlarıyla yaptıkları görüşmelerin ardından gerçekleştirdikleri durum değerlendirmesinde "Karadayı'yı da getirirler mi" sorusunu yönelttikleri öğrenildi.
'PAŞAM' DİYORLAR
Sincan F Tipi Cezaevi'nde olağanüstü koruma altında bulundukları kaydedilen şahıslara gardiyanların ve diğer cezaevi yetkililerinin genellikle 'paşam' diye hitap ettikleri belirtildi. Cezaevi yaşamları herkes tarafından merak edilen 28 Şubat'ın baş aktörlerinin genellikle 2 ya da 3 kişilik koğuşlarda kaldıkları ve morallerinin yerinde olduğu öğrenildi. Yüksek koruma altındaki 'F1' koğuşlarında kaldıkları öğrenilen generallerin aileleriyle gerçekleşen görüşmelerinin kapalı özel bölümlerde yapıldığı kaydedildi.
PARALAR ÖZEL KARTLARA...
Soruşturmayı yürüten savcıların gösterdikleri belgelerde isimleri bulunduğu öğrenilen tutukluların cezaevi yaşamları süresince cep
telefonu kullanmalarının kesinlikle
yasak olduğu ifade edildi. Avukatların dahi görüşmelere telefonla giremedikleri öğrenilirken, şahısların aile ve yakınlarıyla telefon aracılığıyla görüşme isteklerinin ise cezaevi
yönetimi tarafından belirli kotalar dâhilinde karşılandığı bildirildi. Tutuklu yakınlarının cezaevindekiler için para yatırmak istemeleri durumunda, tutuklular için özel tahsis edilen kartlara yükleme yapıldığı, daha sonra ise subayların bu kartlar sayesinde kendilerine yatırılan parayı çekebildikleri belirtildi. Öte yandan tutuklu subayların birinci derece yakınları dışındaki ziyaretçi taleplerinin de 'içeriden gelen davet üzerine' yerine getirildiği kaydedildi.
28 Şubat'ın planlayıcısı işadamı 'ÇEV'ci general
Sincan F tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve 27
Mayıs 1997 tarihli 19 sayfalık Batı Eylem Planı'nda imzası bulunduğu belirtilen Genelkurmay'da Plan Subaylığı yapan emekli
Tuğgeneral İdris Koralp'in Çevik Bir'le aynı koğuşta kaldığı öğrenildi. Koralp'in yakın arkadaşlarına, "Biz bize verilen görevi yerine getirdik. Genelkurmay Başkanlığı'nın emirleri doğrultusunda çalıştık" dediği de gelen bilgiler arasında yer aldı. 1997'de Genelkurmay İç Güvenlik Harekat Dairesi Plan Şube Müdürü olan 1948 doğumlu İdris Koralp'in adı,
Ergenekon Terör Örgütü davasının sanığı emekli
Albay Semih Tufan Gülaltay'ın
savcılık ifadesinde de geçmişti. Gülaltay, 2002 yılında emekli olmasının ardından Rumeli Yönetici ve İşadamları Derneği (RUYİAD) Başkanlığı yapan Koralp'le, platformlara üye olmaları konusunda randevu almak için konuşma yaptığını söylemişti. İdris Koralp, Ergenekon'un firari sanığı Gülseven Yaşer'in başkan, yine Ergenekon sanığı emekli
Orgeneral Şener Eruygur'un 2. başkan olduğu dönemde Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) yönetim kurulunda da bulunuyordu. Savcılık sorgusunda 28 Şubat döneminde yaşananları MGK kararlarına bağlayan Koralp, "Şubemde
fişleme yapılsaydı buna müdahale ederdim" ifadelerini kullanmıştı.